"Bizim zamanımızda ergenlik mi vardı!" cümlelerini ergen anne-babalarından sıkça duyuyoruz. Dönem değişiyor, dönemle birlikte ergenlik de bambaşka davranışlarla karşımıza çıkıyor. Öfke patlamalarından, zarar verme boyutuna kadar birçok davranış bu dönemde ortaya çıkabiliyor. Burada ebeveynlere düşen en büyük sorumluluksa sağlıklı yaşam ve sağlıklı iletişimle ergenin bu yoğun duygu durumunu yönetip sağlıklı bir yetişkin oluşturmaya çabalamak olacaktır.
"Ben kimim?" sorusuna cevap bulunmaya çalışıldığı bu dönem, hızla değişen bedene uyum sağlama, akademik kariyerini belirleyip inşa etme çabası, bağımsız birey olmaya çalışırken toplumda da kabul almaya çalışmak gibi zorluklarla mücadele edip bir yere varmaya çalışılan bir süreçtir. Ergenlik aslında artık kişinin çocuksu davranışlarının yerini yetişkin davranışlarının alınmaya çalışıldığı, cinsiyete dair özelliklerin kazanılmaya başladığı, fırtınalı ve stresli bir dönemdir. Ergenlik kızların erken olgunlaşmasıyla birlikte onlarda ortalama 10-12 yaşları arasında görülürken erkeklerde 12-24 yaşları arasına yayılır. Ergenlik öyle bir dönemdir ki, o her zaman sakin ve uyumlu olarak nitelendirdiğiniz çocuğunuz artık tedirgin, çabuk tepkiler gösteren, çabuk sevinip- üzülen ve her şeyi sorun yapmaya çalışan bir genç gelir. Tepkileri önceden kestirilemez, anne babalar artık nasıl davranacağını bilemez olur. Nasıl davranılacağı konusunda bilgi sahibi olmak için öncelikle ergenliği anlamalıyız.
ERGENLİKTE DUYGULAR NEDEN DAHA YÜKSEK YAŞANIR?
1- Her bir yaş, beraberinde farklı duyguları getirir. Ergenlik bu duyguların çok daha yoğun yaşandığı bir değişim dönemdir. Bu yeni duruma uyum sağlamaya çalışan ergen zihinsel ve davranışsal değişimler gösterir. Bu süreç elbette aileler ve ergenler için de yorucu olur. Ama unutmayın ki, çocuğunuz bunu sizin inadınıza yapmıyor, hayatla nasıl mücadele edebileceğini oluşturmaya çalıştığı yetişkinliğe hazırlandığı bir dönemde.
2- Çocukluk döneminden artık erken yetişkinlik alanına giren bu dönemin, çocukluktan çok farklı olduğuyla yüzleşir. Ve artık çocuklukta işe yarayan düşünce ve duyguların bu dönemde hiçbir etkisini olmadığı gerçeğiyle karşı karşıya kalır. Bu durumda yaşadığı duygusal gerginlik, yıllardır kullandığı alışkanlıkların yerine artık daha uygun olan davranışların yerleştirilme zorluğuyla ortaya çıkar.
3- Genç insan ailesinin ve çevresinin yeni geliştirmeye çalıştığı bu davranışlarda gösterilen tepkiler ergende güvensizlik yaratır. Bu güvensizlik durumuyla ergen duygusallıkla başa çıkmaya çalışır.
4- Ergen ile anne babası arasında ister istemez kuşak farkı bulunmaktadır. Bu kuşak farkı, kişinin duygu ve düşüncelerinin birbirlerinden çok farklı bir noktada olduğunu gösterir. Bundan dolayı da anne babanın kendi kuşağına uygun bir şekilde davranması ergende kendisine çocuk muamalesi yapıldığı izlenimini yaratır. Davranış, duygu ve düşüncelerinden ötürü de kendisine çocuk gibi davranıldığını düşünen ergen, isyan etmeye başlar. Kuşak farkından ötürü anne baba, ergen zihnini anlamakta zorlanır.
5- Ergenliğin başarılı bir şekilde atlatılması için aslında çocukluk dönemi bir ön hazırlayıcıdır. Çocukluk döneminde anne ve babasıyla doğru bir iletişim ve duygu aktarımı sağlamış çocuk, ergenlik döneminde de ailesiyle aynı iletişimi sağlayacak olduğundan ötürü bu zaman dilimi çok daha sağlıklı bir şekilde atlatır. Ailesi çocukluktan itibaren ona doğru bir rehberlik sağladığı için ergenlikte de problemlerle çok daha sağlıklı bir şekilde başa çıkmayı öğrenmiştir.
6- Ergenlik, hayat ile ilgili önemli kararları alındığı bir döneme de denk gelmektedir. Bu dönemde aile tarafından ergene bir kimliğe sahip olduğu hissettirilmeli, sosyal yaşamında ve hayatında yapacak olduğu seçimlere dair cesaret aşılanmalı ve desteklenmelidir.
7- Ergenlik döneminde yeni bir döneme ve yeni bir çevreye uyum zorlaşmaktadır. Ve toplum bunun kısa sürede gerçekleşmesini bekler. Fakat yeni bir çevreye uyumun, her yaş için ne kadar zorlu olduğu unutulmamalıdır.
ANNE-BABALARA KILAVUZ
Anne babalar, ergenlik döneminin gelmesinden ciddi bir endişe yaşamaktadırlar. Nasıl davranacaklarını, nasıl düşüneceklerini bilemezler. Aşağıda bu dönemde anne ve babaların nasıl davranması gerektiğine dair destek maddelerini bulabilirsiniz.
1- NE DEMEK İSTEDİKLERİNİ GERÇEKTEN DİNLEYİN
Dinlemiş olmak ve gerçekten anlamak için dinlemek arasında büyük fark bulunur. Çoğu zaman dinliyorum dediğimizde aslında karşımızdakini dinlemekten çok zihnimizde karşımızdaki insana karşı cevap üretirken buluruz. Anlamak ve sağlıklı bir iletişim kanalı oluşturabilmek için önce ergen aktif dinlenmelidir. Çocuğunuzdan tamamen farklı bir görüşte olsanız bile ona saygı duyduğunuzu ona göstererek onu dinleyin.
2- KENDİ TETİKLENMELERİNİZİ ANLAYIN
Çocukların karakter özelliği olan bazı tutum ve davranışlar, ebeveynin dünyasında bazı durumların tetikleyicisi olabilir. Örneğin ergen kendi fikirlerini savunabilen biriyse, ebeveyni bunu aykırılık olarak görüp, bunu engellemeye çalıştıkça çatışma yaşanabilir. Sizi rahatsız eden bir durum ile gerçekten kızılması gereken durumları birbirine karıştırmayın. Bu duruma kızacak olduğunuzda da kızgınlığınızın tümünü çocuğunuza karşı değil çocuğunuzun gerçekleştirmiş olduğu uygunsuz davranışa yönelik sürdürün.
3- BAZEN GÖRMEZDEN GELİN
Ergen çocuğunuzun fikirleri, duyguları, görünümü; her ne kadar size uygun olmasa da ona bunu sürekli yansıtmaktan ve eleştirmekten kaçının. Unutmayın bu dönem geçici ve ergen çocuğunuz farklı denemeler yaparak kendi karakterini oluşturmaya çalışıyor. Görece daha önemsiz olan konuları görmezden gelmeye çalışın. Elbette anlaşamadığınız konularda nasıl düşündüğünüzü ve hissettiğinizi çocuğunuzla paylaşabilirsiniz ancak bu durumu paylaşırken çocuğunuzun sizden farklı düşünebileceğini unutmayın.
4- TAKDİR EDİN, ONAYLAYIN
Çocuğunuzun istek ve hayallerine saygı gösterin. Gerçekten çaba gösterdiği konularda onaylayın, takdir edin. Ergen ailesi tarafından ne kadar saygı ve kabul gördüğünü hissederse o kadar sakin olacaktır.
5- ORTA NOKTADA BULUŞUN
Ergen çocuğunuzla bir konuda fikir ayrılığına düştüğünüzde her ikinizin de kabul edebileceği orta bir noktada buluşma sağlayın. Hiçbir şekilde bir uzlaşma sağlanamıyorsa da uzlaşamadığınız konusunda uzlaşın.
6- AKIL VERMEKTEN UZAK DURUN
Birinin sürekli size "Ben senin yaşındayken şöyle yapardım, şöyle davranırdım" demesi size nasıl hissettirir? Elbette iyi hissettirmeyecektir. Bundan ötürü ergen çocuğunuza bu tarz bir yaklaşım iyi gelmeyecektir. Emin olun, onun yaşındayken siz de onun benzeri bir şekilde davranmak istediniz.
7- ÇOCUĞUNUZUN ELEŞTİRİLERİNİ KENDİ SÜZGECİNİZDE DEĞERLENDİRİN
Ergen çocuğunuz ona çok müdahale ettiğinizi, eleştirdiğinizi, kendisi olmasına izin vermediğinizi mi söylüyor? Kendi çerçevenizle bu durumlara ne kadar uygun davranıp davranmadığınızı konuşun. Çocuğunuzun eleştirilerini de dikkate alın.
8- RUH HALLERİNİN DEĞİŞMESİ ÇOK DOĞAL, NORMAL KARŞILAYIN
Ergenlik hormonal değişimlerin hem hızlı hem de büyük değişimler gösterdiği bir dönemdir. Bu dönemde ani ruh değişimlerinin yaşanması ergende kaygı yaratır ve bu durumla mücadele etmeye çalışır. Bu durumun çoğu zaman elinde olmayan hormonlarla birlikte olduğunu anlayışla karşılamaya çalışın. Ergenlik dönemi boyunca çocuğunuza adil ve tutarlı bir davranım gerçekleştirdiyseniz onların alanına saygı duyup, fırsat verdiyseniz ergenlikten ve sizinle olan ilişkisinden pozitif bir şekilde çıkan ergen yetişkinlik döneminde de bu sosyal başarıyı sürdürecektir.