Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Erkan Arpacı akciğer kanserinin, dünyada kardiyovasküler hastalıklara yani kalp damar hastalıklarına bağlı ölümlerden sonra en sık ikinci ölüm sebebi olduğunu söyledi. Arpacı, kanser hastalarının hayat kurtaran erken teşhis için hastanelere başvurmaları gerektiğini belirtti.
"KANSER HASTALARIMIZ , HAYAT KURTARAN 'ERKEN TEŞHİS' İÇİN HASTANELERE BAŞVURMALIDIR"
Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Erkan Arpacı, "Kanser tedavi süreci zorlu bir hastalık olmasının yanında, erken teşhis ve tedavisi de büyük önem arz etmektedir. Kanserin erken teşhisi için yaşa ve riske bağlı tarama programları dışında, kanser alarmı sayılabilecek semptom ve bulguları olanların doktora başvurmaları ve bu yönde gerekli tetkiklerin yapılması gerekmektedir. Ayrıca 2 yıldır süren pandemi dönemi boyunca kanser hastaları hastanelere geç süreçlerde başvurabiliyor. Bu sebeple ileri evrede tanı alan hastalar da olabilir. Unutulmamalıdır ki özellikle onkoloji ile ilgili alanlarda hizmet veren tüm birimler pandemi süresince de aralıksız olarak hizmet vermeye devam etti. Kanser hastalarımız, hayat kurtaran 'erken teşhis' için hastanelere başvurmalıdır" dedi.
"ERKEN EVREDE TEŞHİS EDİLMİŞ BİR HASTA İÇİN BAŞTAN CERRAHİ ÖNERİLİYOR"
Kanser teşhisi almış her hasta için bireyselleştirilmiş tedavi algoritmasını kullandıklarını belirten Arpacı, "Örneğin meme kanseri tanısı almış bir hastaya tedavi (cerrahi, kemoterapi, radyoterapi) planlanırken hastanın yaşı, komorbid hastalıkları, tümörün tipi, histopatolojik özellikleri ve kanser evresine göre kişiye özgün tedavi planlanmaktadır. Erken evrede teşhis edilmiş bir hasta için baştan cerrahi önerilirken, lokal ileri kanseri olan bir hastaya cerrahi öncesi kemoterapi veya radyoterapi önerilmekte, tedavi sonrası yanıt alındığında ise yine cerrahi süreç başlamaktadır. Evre 4 metastatik kanser hastalarında ise durum farklıdır. Tedavi amacı palyatif olup, tedavi yanıtına göre uygun hastada cerrahi de planlanabilir." diye konuştu.