DSÖ ve UNICEF'in hazırladığı ortak raporda, hastane, klinik ve diğer tıbbi tesislerdeki hijyen durumuna ilişkin veriler paylaşıldı.
Raporda, tıbbi tesislerin yüzde 68'inde hijyen araçlarının hastaların bakıldığı noktalarda, yüzde 65'inde el temizliği araçlarının sadece tuvaletlerde bulunduğu belirtilirken, tıbbi tesislerin yüzde 51'inin basit hijyen kriterlerine uyduğu vurgulandı.
10 TIBBİ TESİSTEN BİRİNDE BASİT HİJYEN HİZMETİ YOK
Dünyada her 10 tıbbi tesisten birinin ise basit hijyen hizmetlerinden yoksun olduğunun altı çizildi.
Hijyen malzemesi eksikliğinin en çok az gelişmiş ülkelerde görüldüğü, bu ülkelerdeki tıbbi tesislerin sadece yüzde 53'ünün güvenli su kaynağına sahip olduğu kaydedildi.
Sahra Altı Afrika ülkelerinde de hijyen malzemesi eksikliğinin varlığına işaret edilerek, bölgedeki tesislerin yüzde 73'ünde alkollü el dezenfektanı ve sabunların bakım noktalarında bulunduğu, yüzde 37'sinin tuvaletlerinde ise su ve sabun bulunmadığı bildirildi. Basit hijyen unsurlarının olmadığı tıbbi tesislerden 3,85 milyar kişinin hizmet aldığı, 688 milyon kişinin ise hiçbir hijyen hizmeti olmadan tedavi edildiği belirtildi.
"HER YIL 670 BİN YENİ DOĞAN BEBEK, HİJYEN EKSİKLİĞİ NEDENİYLE ÖLÜYOR"
Raporda değerlendirmelerine yer verilen DSÖ Çevre, İklim Değişikliği ve Sağlık Direktörü Dr. Maria Neira, tıbbi tesislerde hijyen imkanları gerekliliğinin tartışılmaz olduğunu vurgulayarak, "Tıbbi tesislerdeki hijyen hizmetleri gelişimi, salgınları önleme ve ön hazırlık için hayati önem taşımaktadır. Tıbbi tesislerde basit hijyen malzemeleri olmadan sağlık güvenliği sağlanamaz." dedi.
Neira, tıbbi tesislerde su, sanitasyon ve hijyen hizmetlerini artırmak üzere 2019 Dünya Sağlık Asamblesi'nde alınan kararın uygulanması için DSÖ üyesi ülkelere çağrıda bulundu.
UNICEF İklim, Çevre, Enerji ve Afet Riskinin Azaltılması Direktörü Kelly Ann Naylor da tıbbi tesislerde basit hijyen kuralları bulunmadığı sürece hastaların sağlık hizmeti alamayacağını vurguladı.
Naylor, şunları kaydetti:
"Temiz su ve basit hijyen hizmetleri bulundurmayan hastane ve klinikler, hamile anneler, yeni doğan bebekler ve çocuklar için ölüm tuzağıdır. Her yıl 670 bin civarında yeni doğan bebek, kan zehirlenmesinden yaşamını yitirmektedir. "