Geçtiğimiz günlerde meydana gelen olayın basına yansımasıyla 'Doğum koçu ile evde doğum skandalı' büyük tepki gördü. Bir bebeğin hayatına sebep olan olay, cumartesi akşam saatlerinde gerçekleşti. 41 haftalık hamile olan Ö.G (41), doğum sancılarının başlamasıyla evde doğum koçu eşliğinde bebeğini dünyaya getirmek istedi. Doğum esnasında bebeğin ters gelmesi sebebiyle 112 Acil Çağrı Merkezi'nden yardım istendi. Ö.G., eve gelen sağlık ekipleri tarafından ambulansla Hacettepe Üniversitesi Hastanesi Acil Servisi'ne kaldırıldı. Yapılan incelemede, doğumun ters gerçekleştiği ve bebeğin doğum kanalında kaldığı tespit edildi. Ö.G., ameliyata alınırken, doğum sırasında bebeğin uzun süre oksijensiz kalması nedeniyle hayatını kaybettiği belirlendi.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Pınar Kadiroğulları:
"Bir kadın istediği yerde istediği şekilde hatta tek başına bile doğum yapabilir. Bu en doğal hakkı ve bunun için herhangi bir kısıtlama yok. Hepimizin ananesinin 'Tarlada dayını doğurdum, sarıp getirdim' hikayesi var. Ancak şunu atlıyoruz; Bundan yıllar önce gerçekleşen, kendi kendine sağlıklı ve sorunsuz doğum hikayelerine hepimiz aşinayız ama ya işler ters giderse?
Eskiden doğum sonrası kanamadan ölen kadın, doğum sırasında kanalda sıkışıp beynine oksijen gitmeden doğan bebek, doğumu tamamlayamadan ölen anneler vardı. Etrafınızda zorlu ve müdahaleli doğuma bağlı kolunu kullanmakta zorluk çeken hiç mi görmediniz?
21. yy'da yaşıyoruz ve tıp inanılmaz bir hızla ilerliyor. Peki, o zaman sormak istiyorum; Neden evde doğum? Neden anne ve bebeğin hayatı ile kumar oynuyoruz?
Doğum öncesi verilen eğitimlerin amacı, bir doğum koçu desteği ekstra kaygıları olan anneleri rahatlatmak için vardır. Bu kaygıların bir doğum koçu tarafından azaltılması hem sağlık sistemi için hem de doktor yükünü hafifletmek için güzel fırsatlardır. Ancak tadında olmalı!
YASAL OLARAK OLMADIĞI GİBİ VİCDANEN DE OLMAMALIDIR
Bu sistem, anneyi motive etmek ve doğum sürecine hazırlamak için var olmalı. Doğum, ebe ve kadın doğumcuların işidir. Doğum koçları ya da rehberlerinin sağlık ile ilgili müdahale yapma yetkileri yasal olarak olmadığı gibi vicdanen de olmamalıdır!
Ben ondan daha iyisini yapıyorum! Ben en uzun tentene teması yapıyorum! Ben kordonu kestirmiyorum! Ben dikiş açmıyorum! Ben doğum ağrısı için epidural önermiyorum! Farklı görünmek adına ben merkezli olmak ve tıbbın getirdiği imkanlardan faydalanmamak bilinmezliktir.
KADINLARIN KENDİSİNİ EKSİK ANNE GİBİ HİSSETMESİNE NEDEN OLUYORLAR
Bir kadın neden doğum sancılarını hissetmemenin çaresi bulunmuşken ağrı çeksin? Neden bebek çıktığında ısı kaybediyor ve hipotermi dediğimiz duruma giriyor ise bir havlu ile temizlenip ısıtılmasın? Bir annenin her türlü acil müdahale şartları olan bir hastanede doğruma şansı varken neden bilinmezlik içinde doğursun? Annenin sezeryan olması tıbbi gereklilikken neden eksik annedir imajı ile kendini yetersiz ve çaresiz hissetsin?
Bir anne iyi olursa bütün insanlık iyi olur. Bir anne bebeğini sağlıkla kucağına aldığında tam olur bütün olur. Kucağına nasıl ve nerde aldığı şansa bırakılacak bir konu değildir. Gelişen dünya ile birlikte buzdolabı, çamaşır makinesi, robot süpürge gibi imkanlardan nasıl faydalanıp hayatımızı kolaylaştırıyorsak tıbbın bize sunduğu imkanlardan da korkmamalı kaçmamalıyız. Unutmayın bir kadın doğum uzmanı olmak için yıllarca okunuyorsa, doğal süreç dışı olan durumlara kanıtlarla ispatlanmış müdahale yöntemlerini öğrenmek için gecelerce nöbet tutuluyorsa var bu insanların bir bildiği. Doğum sadece basit bir süreç olsaydı zaten ' doğum ' diye başlı başına bir eğitim alanı olmazdı.
DESTEK VERENLERLE DOKTORCULUK OYNAYANLAR AYIRT EDİLMELİ
Her anne desteği hak eder. İnsanı en çok korkutan şey bilinmezliktir ki en bilinmeyen en mahrem konu da doğumdur. Doğuma hazırlanmak ayrı bir süreç doğum ayrı bir süreçtir. Doğum teslimiyet gerektirir ama bu teslimiyet işi esas yapanlara hekimler ve ebelere olmalı. Gerisi sadece destektir. Doktorculuk oynayanları ayırt etmek lazım.
21. YY'DA YAŞADIĞIMIZI UNUTMAMALIYIZ
Hemen hemen her kadının hayali bebeği ile ilk temas anının özel olması ve bu süreçte doğum ile ilgili kaygılarının rahatlatılmasıdır. Bu nedenledir ki son zamanla türemiş yeni yeni meslekler mevcuttur. Bunlardan birisi doğum koçluğu ya da doula olarak bilinen meslek olup, aslen üniversite menşeili olmayan sertifikasyon usulü eğitim alınarak yapılan bir daldır.
Ticari kaygılar ile doğum sürecine dahil edilen birçok faktör vardır; doğum öncesi hazırlık, doğum yönetimi, doğum sonrası eğitim, emzirme , lohusalık... Aslında bu eğitimler anne ve baba adaylarının kaygılarını alacak düzeyde ve bilinçlendirme açısından tavsiye ettiğimiz eğitimlerdir. Ancak 21. yy da yaşadığımızı unutmamalıyız.
Eskiden anne ve bebek ölümleri daha sık olur iken artık çok az rastlamaktayız. Bu durum şu şartlara bağlıdır;
Kadın Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Embriyolog Op. Dr. Öznur Dündar:
CİNAYETLE EŞDEĞER BİR OLAY
Doğum koçlarının doğum yaptırma yetkisi kesinlikle yoktur. Yaşadığımız yüzyılda böyle bir olayla karşılaşmak gerçekten inanılmaz. Çok büyük bir suçtur ve cinayetle eşdeğer olduğunu düşünüyorum. Ülkemizde evde doğum, şartlar bunun için uygun olmadığı için yapmak uygun değil. Zrolu bir durumda, evde doğum yapmak gerekirse bu mutlaka bir kadın doğum uzmanı veya ebe tarafından yaptırılmalıdır. Son dönemlerde doğum koçu, emzirme koçu gibi danışmanlar arttı. Bir kadın doğum uzmanı olarak yanında doğum koçu getirmek isteyen hastalara mutlaka doğum koçunun bilgilerini soruyorum ve ebe olmayan kişilerin getirilmesini uygun bulmuyorum. Ebe olmayan kişilerin hastaya desteğinin faydadan çok zararı dokunabilir.
Yaşanan olay çok ekstrem bir olay ancak biz kadın doğum uzmanları olarak bu tarz olayları öngördüğümüz için bu nedenle karşıyız. Her şey yolundaysa zaten doğum fizyolojik bir şey ve doğum gerçekleşir. Ancak anne ve bebek ölümünün önüne geçmek için hastanede doğum yapılmasını istiyoruz.
EN UFAK BİR KOMPLİKASYONDA ANNE DE BEBEKTE HAYATINI KAYBEDER
Doğum koçluğu sosyal medyada popüler olan ve insanlar arasında hızla yayılan bir meslek haline dönüştü. Birkaç mum yakmakla, güzel kokularla doğum olmuyor. En ufak bir komplikasyonda anne de bebekte hayatını kaybedebilir.
SOSYAL MEDYADAKİ POPÜLERLİKLER YÜZÜNDEN SON ANDA KURTARDIĞIMIZ ONLARCA ANNE VE BEBEK VAR!
Sosyal medyanın etkisiyle ortaya çıkmış doğum koçlarının, Sağlık Bakanlığı tarafından bir eğitime tabi tutulmadan hizmet vermelerini doğru bulmuyorum. Doğal doğum adı altında birçok sorunla karşı karşıya kalıyoruz. Son anda kurtardığımız birçok anne ve bebek var. İnsanların sağlığıyla oynanıyor. Bu konunun Sağlık Bakanlığı tarafından gündeme alınmasını istiyoruz. Doğum koçu olunacaksa düzgün bir eğitim sistemiyle yapılmalıdır. Anne ve anne adaylarının bu şekilde bir maceraya atılmasının kendisinin ve bebeğinin sağlığını tehlikeye attığını bilmelerini vurgulamak isterim.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. İsmail Alay:
Doğuma hazırlığı anne adayları için gebeliğin en başından hatta gebeliğin planlandığı dönemden itibaren başlamalıdır. Bu süreç özellikle ilk gebeliğini yaşayan bir anne adayı için hem heyecanlı hem de bir o kadar stresli bir dönemdir. Çünkü gebelik ve doğum süreci, anne olma duygusu, doğum sonrasındaki sorumluluklar gibi çok sayıda belirsizlik ve düşünceler anne adayında stres yaratabilmektedir. Bu durum ancak detaylı bilgilendirme ve eğitim ile anne adayının kafasındaki soru işaretleri giderilerek aşılabilmektedir.
SOSYAL MEDYADAKİ BİRLİ KİRLİLİĞİNE DÜŞÜLÜYOR
Gebelikteki insan vücudunda olan değişiklikler, beslenme önerileri, aşılanmalar, dikkat edilmesi gereken konular, gebelikte meydana gelebilecek acil durumlar, kontrol sıklıkları, gebelik sürecinde yapılması gereken tetkikler, doğum şekli, müdahaleli doğumlar ve gereklilik halinde yapılan sezaryen doğumlar, doğum sonrası süreci de içine alan kapsamlı bir bilgilendirme anne adayı için çok önemlidir. Bu bilgilendirme sonrası daha bilinçli bir şekilde gebeliğin devamı anne adayı için daha sağlıklı olacaktır. Anne adayları bu bilgilere özellikle sosyal medyanın çok aktif kullanıldığı bu dönemde birçok kaynaktan ulaşabilmektedir. Ancak elde edilen bilgilerin güvenilirliği sosyal medyadaki bilgi kirliliği de düşünüldüğünde çok önem arz etmektedir. Anne adayı bu bilgileri kendi hekimi ile yaptığı yüz yüze görüşmelerde konuşarak kafasındaki soru işaretlerini ortadan kaldırmalıdır.
HER HASTANEDE 'GEBE OKULU' VAR
Gebelik planlayan anne adayları gebelik ve doğum süreci ile ilgili kitaplar okuyarak bu sürece hazırlıkta ilk adımı atabilirler. Gebe kaldıktan sonraki süreçte ise özellikle Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı ile olan ilk muayene çok önemlidir. Bu muayene bebeğin sağlık durumunun yanında daha öncede bahsettiğimiz gebelik süreci ve doğum ile ilgili detaylı bir bilgilendirme görüşmesi şeklinde olmalıdır. Anne adayı doktorunun belirlediği sıklıklarda kontrollerine gelmeyi ihmal etmemelidir. Ayrıca hem özel sektörde hem de kamuda nerdeyse her hastanede 'Gebe Okulu' olarak tanımlanan ve tecrübeli ebeler ve sorumlu Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı eşliğinde eğitimler düzenlenmektedir. Bu eğitimlerde gebelik süreci ile ilgili bilgilendirmeler, maketler ve videolar eşliğinde doğum anlatımı, doğum sonrası süreçteki emzirme eğitimleri yapılmakta ve gebelere uygun doğum egzersizleri gösterilerek anne adayları doğuma hazırlanmaktadır. Gebe Okulu eğitimlerine katılan anne adaylarının doğum memnuniyetlerinin katılmayanlardan daha iyi olduğu da bilimsel olarak gösterilmiştir.
EBELİK ÜNVANI YOKSA DOĞUM KOÇU DOĞUM YAPTIRAMAZ
Ülkemizde doğum yaptırma yetkisi Ebeler ve Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanları üzerindedir. Doğum Koçluğu son zamanlarda anne adaylarına gebelik ve doğum sürecinde bilgilendirme ve destek amacıyla popülerlik kazanmıştır. Bu bilgilendirme, doğuma destek dışında doğumu yaptırma ve yönetme yetkileri bulunmamaktadır. Bazen ebelik eğitimini tamamlamış olanlar Doğum Koçluğu alanında da eğitim alarak doğum koçluğu görevini icra edebilmektedirler. Hem ebelik unvanı hem de doğum koçluğu eğitimi olan sağlık personelinin doğum yaptırma yetkisi vardır ancak bu doğum uygun koşullar sağlandığında doğuma uygun bir sağlık kuruluşunda gerçekleştirilmelidir.
EV, DOĞUM İÇİN UYGUN BİR ORTAM DEĞİL!
Doğum, doğum yaptırmak için uygun bir sağlık kuruluşunda Ebeler veya Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanlarınca yaptırılmalıdır. Ev, doğum yaptırmak için veya yapmak için uygun değildir. Sağlık sistemimizde 112 Acil Sağlık Hizmetleri anne adayına doğum için gerekli desteği vermekte ve acil durumlarda ve doğumda anne adayının uygun bir merkeze ulaştırılmasında gerekli desteği vermektedir. Doğum esnasında her zaman müdahale gerebileceği, operasyonla doğum yaptırma gerekliliği doğabileceği, beklenmeyen kanama gibi durumlarda acil kan desteği ve medikal tedavi desteği gerekebileceği her zaman akılda tutulmalıdır.
Eğitmen Hemşire, Doğum Koçu Elif SİPER
DOĞUM KOÇU NEDİR?
Doğum koçu (Doula) eski Yunanca'dan ve eski Anadolu halklarından gelen bir kelime ve uygulamadır. Doğum koçu, eski Yunanca 'da "kadına destek olan kadın" demektir. Doğuma hizmet eden kişiler olan doğum koçları, anne ve bebekler merkezde olacak şekilde onların isteklerine ulaşabilmesi için eğitim almış profesyonellerdir. Anneye ve ailesine doğumdan önce, doğum sırasında ve doğum sonrasında hem duygusal hem de fiziksel destek sağlayan kişilerdir. Eğitimleri sırasında anneyi doğum boyunca rahatlatacak ve doğum dalgalarını daha rahat karşılayacak ilaç dışı rahatlatıcı teknikleri öğrenirler.
Doğum koçları, özellikle ilaç dışı rahatlatıcı teknikler konusunda uzmanlaşmış kişilerdir ve mutlaka tıbbi eğitim almaları gerekli değildir ancak Doğum Koçu olmak için üniversitelerin ilgili bölümlerinden mezun olmaları gereklidir. İlgili bölümlerden mezun olan kişiler sonrasında Doğum Koçluğu Eğitimi almalı ve eğitim sonunda sertifika sahibi olmalıdır.
"DOĞUM KOÇLARININ DOĞUM YAPTIRMA YETKİSİ YOKTUR"
Doğum Koçları anne adaylarına tıbbi müdahalede bulunmadan, ilaç veya tedavi önermeden fizyolojik ve psikolojik destek sağlayan kişilerdir. Her ne kadar eğitim sırasında doğumla ilgili tıbbi olayları öğrenseler de, doğum sırasında bu konularda görev ve sorumlulukları yoktur, olmamalıdır da. Doğum koçları hiçbir tıbbi müdahalede bulunamaz, doğum yaptırma yetkisi yoktur, görev tanımında da yer almaz. Tüm tıbbi müdahaleler yalnızca sağlık profesyonellerinin görevidir. Doğum Koçu olan kişi ebe ya da hekim bile olsa doğum sırasında doğum koçu olarak orada bulunuyorsa hiçbir şekilde doğum yaptıramaz, tıbbi müdahalede bulunamaz.
Eğitim Koordinatörü Tuğçe TUNCER
DOĞUM KOÇUNUN YETKİLERİ NELERDİR?
Doğum koçları, özellikle ilaç dışı rahatlatıcı teknikler konusunda uzmanlaşmış kişilerdir. Hastaneye giriş ile birlikte yürüyüş, yemek, duş, rahatlatıcı banyo, gebeye ve eşine duygusal destek, aktif doğum pozisyonlarının uygulanması gibi yöntemlerle doğuma destek sağlarlar. Anne adayının eşi, ailesi ve doktoru ile arasında bazen bir köprü, bazen iletişim noktası olup, doğuma şahit olan herkesin süreçlerini takip ederler.
Doğum koçu anneyi gebelik, doğum ve doğum sonrası süreç hakkında bilgilendirir. Gebeliğin ve doğumun doğal akışında seyretmesinde faydalı olan sağlıklı beslenme, egzersiz yapma, hekimi tarafından uygun görülen tedavilerin devamlılığını sağlama gibi konularda anneye koçluk yapar. Doğum sırasında gebeye ve yakınlarına refakat ederek aile ile doğum profesyonelleri arasındaki iletişim kanalı görevini üstlenir. İlaç dışı rahatlama metodları olan masaj, nefes egzersizi, olumlamalar gibi yöntemlerle anneyi stresten uzaklaştırmayı amaçlar. Doğum koçunun en önemli ve temel görevi; doğum trajedilerini anlatmanın yaygın olduğu çevrede, çevre baskısı ile kendi doğumunu korkarak bekleyen her gebeye doğru bilgi aktarımı ile doğumun doğal bir süreç olduğu inancını aşılamaktır.
EĞİTİM VEREN KURUMUN GÜVENİLİRLİĞİNİ NASIL ANLAŞILIR?
Öncelikle eğitim hizmeti alacakları kurumların kesinlikle Milli Eğitim Bakanlığı veya Sağlık Bakanlığı'ndan eğitim verme yetkisi olması gerekir. Doulalık fizyolojiyi, beslenmeyi, egzersizi, psikolojiyi ve aile bireylerini kapsayan oldukça geniş bir koçluk alanıdır dolayısıyla eğitim veren kurum müfredatları iyi araştırılmalı ve kısa süreli eğitimlere itimat edilmemelidir.
Mutlaka staj ve süpervizyon destekli, sınav sistemi olan kurumları tercih etsinler çünkü bitirme projesi sunmayan öğrenciler Doğum Koçluğu yapamazlar. Mesleğe başlamadan önce eğitmenlerinden alacakları süpervizyon gerçekten çok önemli. Eğitim hizmeti veren kurumların öğrencilerine örnek vaka çalışmaları yaptırması, öğrencilerinden bir danışmanlık ödevi hazırlamalarını istemesi ve bu çalışmaların eğitmen gözetiminde yapılması gerekmektedir.