Bu yılın teması olan 'diyabet eğitimine erişim'in, daha geniş ve uzun süreli 'bakım hizmetlerine erişim' temasının temelini oluşturduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Baştemir, şu bilgileri paylaştı:
"Uluslararası Diyabet Federasyonu bu temayı diyabet ile ilgili mevcut stratejik planları en iyi şekilde sürdürmek ve diyabet kampanyasına ilişkin planlama, geliştirme, katılım ve tanıtımı kolaylaştırmak için seçmiştir. Diyabetli bireylerin ihtiyaçları olan ilaçlara ve teknolojik ekipmanlara ulaşabilmeleri konusunda farkındalık oluşturup çözüm üretilmesini sağlamak temel hedeftir. İnsülinin keşfinin yüzüncü yılı, diyabetli 460 milyondan fazla insan ve risk altındaki milyonlarca insan için anlamlı bir değişiklik meydana getirmek adına eşsiz bir fırsat sunmaktadır."
İNSÜLİNİN KEŞFİ
Dünyadaki milyonlarca diyabetli ve risk altındaki kişi için 'İnsülinin Keşfinin 100'üncü Yılında' bakıma erişimin büyük bir fırsat sunacağına vurgu yapan Prof. Dr. Baştemir, "Bu bağlamda diyabetli bireylere ihtiyaçları olan ilaç, teknolojik ekipmanların sağlanması, davranış değişikliği oluşturacak ve diyabetlinin yönetimini sağlayacak eğitimlerin planlanıp yapılması ve diyabetli bireylerin bakım ihtiyaçlarının karşılanması önem arz etmektedir" ifadelerini kullandı.
DİYABET BAKIMINA ERİŞİM
Günümüzde dünyada milyonlarca diyabetli bireyin diyabet bakımına erişemediğini, durumlarını yönetmek ve komplikasyonlardan kaçınmak için sürekli bakım ve desteğe ihtiyaç duyduklarını bildiren Prof. Dr. Baştemir, şöyle devam etti:
"Diyabetli bireyler, diyabetle iyi yaşamak ve komplikasyonlardan kaçınmak için sürekli bakım ve desteğe ihtiyaç duyarlar. Diyabet bakımının temel bileşenleri arasında insülin ve ilaca erişim, eğitim ve psikolojik destek yer alır. Birçok diyabetli birey, diyabet ilaçlarına ve bu arada insüline, kan glukozu ölçümü diyabet yönetimi için temel ihtiyaçlardan biri olmasına rağmen ihtiyaç duydukları kan şekeri ölçüm aletlerine, insülin pompalarına ve benzeri ekipmanlara ulaşamamakta ya da ulaşmakta güçlük çekmektedir. Özellikle düşük gelirli ülkelerde bu tedavi seçeneklerine ulaşılamamakta ve maddi olarak karşılanamamaktadır. Her dört diyabetli bireyden üçü, düşük gelirli ülkelerde yaşamaktadır."
"Diyabetle yaşayan insanlar, durumlarını yönetmelerine yardımcı olmak için sürekli ve güncel eğitime ihtiyaç duyar" diyen Prof. Dr. Baştemir, şunları kaydetti:
"Diyabetli bireyler yeterli oranda tedavi alamadıklarında kalp krizi, inme, böbrek yetersizliği, körlük ve alt ekstremite ampütasyonu gibi çok ciddi ve hayatı tehdit eden komplikasyonlarla karşılaşma riski altında kalmaktadırlar. Bu komplikasyonlar diyabetli bireylerin yaşam kalitesini düşürmekte ve sağlık harcamalarının da artmasına neden olmaktadır. Bunun yanında diyabet yönetimini başarılı bir şekilde yürütmek için gerekli olan eğitim ihtiyacı da gün geçtikçe artmasına rağmen ihtiyaç duyulan bireysel ve toplumsal eğitimin yeterince yapılabildiğini ve bu eğitimlere herkesin eşit şekilde ulaşabildiğini söylemek zordur."