Türkiye Ralli Şampiyonası'nın Bodrum etabı nisan ayında gerçekleşti. Karya Otomobil Spor Kulübü tarafından gerçekleştirilen şampiyonada pilotlar, yeşille mavinin iç içe geçtiği Mumcular, Mazı, Etrim, Kissebükü etaplarında mücadele etti. Genç Pilotlar'da Efehan Yazıcı ve Kadın Co- Pilotlar kategorisinde Sevi Akal omuz omuza birinciliğe uzanırken dikkatimizi çekmişti. Castrol Ford Team Türkiye Takım ekibine ulaştık. Sevi Akal, Bodrum'da yaşadığı için iki isimle İstanbul'da bir araya gelmemiz zaman aldı, bonus ise motor sporlarının ünlü ismi Murat Bostancı ile tanışmak oldu.
Sevi Akal ile kariyerini, Murat Bostancı ve Efehan Yazıcı ile ise, motor sporlarında kadın sporcuların öne çıkışını konuştuk.
- Motor sporlarına nasıl başladınız?
- Sevi Akal: Ben aileden yana şanslı olan insanlardanım. Babam Aydan Akal da co-pilot idi. 2000'lere kadar yarıştı. Halam Nurdan Akal, Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu'nda yıllarca çalıştı. Hatta Formula 1'in tek kadın pit ve servis alanı sorumlusu idi. Yani bu işin içine doğmuşum. Annemin ise alakası yok. Bir kez öncü dediğimiz yarış arabasında babamın yanında co-pilotluk yapmış ama hiç hoşuna gitmemiş. Hatta etabın sonlarında uyuyakalmış. Bir yarışta uyuyabilir misiniz? Bunun üzerine yapılan kontrollerde bana hamile olduğu ortaya çıkmış. Rallinin içine doğdum derken bunu kast ediyorum. Babam parkurlarda olunca benim de çocukluğum garajlarda, yarışlarda geçti. Rahmetli babam Aydan Akal, Türkiye'de otomobil sporlarındaki ilk isimlerden. 80'lerde 90'larda Serdar Bostancı ağabeyle yarışırlarmış. Ardından federasyonda görev almış. Annem, babamda olduğu gibi benim de yarışmamdan memnun değil. Ancak son iki senedir yarışmaya gelmese de etaplara gelen halamı arayıp, "Geldiler mi, kaçıncı oldular?" diye soruyormuş.
ARKADAŞLARIM "DELİ MİSİN?" DİYOR
- Eğitiminiz ne üzerine?
- S.A: Ben iktisat okudum, SAP (Sistem Analiz Programı Geliştirme) danışmanıyım.
Ralli sporunu, Türkiye'de meslek olarak yapmak çok zor. İlk olarak hobi olarak başladım.
Ancak Castrol Ford Team Türkiye tarafından takım co-pilotu olarak görev verilince benim için ralli sporu, profesyonelliğe doğru yol aldı.
Kariyerime profesyonel bir sporcu olarak devam ediyorum. Arkadaşlarım, ralli sporuyla uğraştığım için çok mutlu. Konuşacak çok konu oluyor çünkü. Yarışlarımızı izlemeye gelince de tepkileri, "Sen deli misin!" oluyor.
- Motor sporlarına dışarıdan bakanlar; "Co-pilotlar ne yapıyor ki, yol notlarını okuyor" derler...
- S.A: Co-pilotlar geri planda kalıyor ama aslında iş yükümüz daha fazla. Yarışlardan önce antrenman günümüz oluyor. Etapları iki kez geçme hakkımız bulunuyor. İlkinde pilot bana etapların özelliklerini, önemli noktalarını kendi hatırlayacağı şekilde yazdırıyor. İkinci turda bunları kontrol edip üstünden geçmiş oluyoruz. Daha sonra geçmiş olduğumuz etapların videolarla da çalışıyoruz.
İkimizin uyumu şunun için çok önemli; ben geç kalırsam Efehan'ın ritmi bozuluyor, bu yüzden etap içerisinde sapakları önceden not alıp aralıksız devam etmesini sağlıyorum.
KADINLARIN AVANTAJI KİLO
- Efehan Yazıcı: Pilot ile co-pilot arasında kusursuz uyum diye bir şey yoktur. İlla ki iki tarafın da hatası olur. Ancak bizim birlikte ilk sezonumuz olmasına rağmen iyi bir uyum yakaladık. Anlaşamadığımız bir şey olursa mutlaka etap sonu konuşuruz. Araç içinde gerginlik olmaz. Bir endişem vardı. Hep erkek co-pilotlarla yarıştığım için kadın sesine karşı kaygılarım vardı. Fakat Sevi çok disiplinli bir kadın olduğu için herhangi bir problem yaşamadık.
-S.A.: Evet, yarışlarda iyi insan olma çizgimden çıkıyor olabilirim. (Gülüyor) Açıkçası co-pilotta kadın-erkek ayrımı pek olmuyor.
Daha çok iki arkadaşın uyumu söz konusu.
Yarışta zaten Efehan'ın "Yanımda kız var, kibar olayım" diye düşünmemesi lazım. Bu vakit kaybı olur.
- E.Y.: Etap içindeyiz, "Canım bir saniye" falan diyordum. Yarış bitince Sevi bana çıkışarak "Sen niye böyle tatlı tatlı konuşuyorsun!
Kasma kendini, yarıştayız" diye kızdı. (İkisi de gülüyor) Şunun da altını çizelim. Şu an Dünya Ralli Şampiyonası'nda da kadın co-pilotlar çok arttı.
En önemli örneği dokuz kez Dünya Ralli Şampiyonu olan Sebastian Loeb'dür. Co-pilotu kadındır, hatta bir sezon da eşi Severine olmuştu... Ama kadın co-pilotun avantajını Sevi'ye sormak lazım?
-S.A.: İlk sebebi elbette kilo avantajı. Kadınlar, erkeklere nazaran daha hafif oldukları için yarışlarda önemli bir avantaj sağlıyor.
Ama bence asıl sebep kadınlar, erkeklere nazaran daha soğukkanlıklı oldukları için bu zorlu sporda pilotlara büyük rahatlık getiriyor. Psikolojik olarak daha yumuşak olmalarıyla pilotu, hissettirmeden kontrol edebiliyor. Yurt dışında daha çok tercih ediliyor. Türkiye'de kadın co-pilotlara talep tekrar başladı. Geçmiş dönemde çok fazla vardı. Sonra azaldı ama şimdi yine artışta.
- Ralli sporunda sponsorun önemi nedir?
- E.Y : Bu işi profesyonel noktaya getirdiğimizden beri takımımız Castrol Ford Team Türkiye ve sponsorlarımızın desteği sayesinde elimizi cebimize atmıyoruz. Fakat bütçelerin ön planda olduğu bir spor dalı bu, ülkemiz adına yurt dışında başarılar kazanmak istiyoruz, bu sebeple bireysel sponsorlukların da önemi ve desteği çok büyük.
MURAT BOSTANCI: EHLİYETİ BİLE YOKKEN BU TAKIMIN PARÇASIYDI
Castrol Ford Team Türkiye'nin pilot koçu olan şampiyon pilot Murat Bostancı, kadın co-pilotların öne çıkışıyla ilgili şunları söylüyor: "Otomobil sporları, çok az branşta yer alan kadın ve erkeğin birlikte yarıştığı, yan yana mücadele ettiği bir branştır. Bu anlamda da diğer sporlardan çok farklıdır. Castrol Ford Team Türkiye de, bu sporda bu ve önceki sezonlarda kadınlara en çok yer veren, yatırım yapan takım. Aslında otomobil sporları, diğer branşlara oranlara hem gözetmen, görevliler ve sporcular olarak kadınların en çok yer aldığı sporlardan biridir. Sevi Akal da çocukluğundan beri, neredeyse benim kadar, takımın içinde olmuş bir sporcumuz. Sadece co-pilot koltuğu değil; fotoğrafçılıktan, zaman ekibine kadar, daha ehliyeti bile yokken bu takımın bir ferdi oldu. Ben de bu yollardan geçtim. Çocukken servise gelen araçların camını silmekten pilotluğu kadar her kademede görev yaptım. İşin her kademesinde bulunmak, başarıyı getiren yolun taşlarını döşemek gibi. Sevi de bu yollardan geçiyor. Sadece iyi bir kadın sporcu olarak değil, iyi bir sporcu olarak bakmak lazım. Genç olduğu için, ileride adı hatırlanacak işler yapacağına inanıyoruz. Kadınların yapısı, co-pilotluğa erkeklerden daha yatkın. Co-pilotluk daha sistemli, daha düzenli çalışmaya dayalı olduğu için kadınların burada daha iyi iş çıkardığı aşikar."
ASLA PİLOT OLMAYI İSTEMEDİM!
- Kimlere, neden tavsiye ediyorsunuz bu sporu?
- S.A.: Bir kere kendinizi güçlü hissediyorsunuz. Erkeklerin arasındasınız, onlara bir şey kanıtlamak istiyorsunuz. Benim en çok hoşuma giden adrenalini en yüksek spor diyebilirim. Benim için sağ koltukta oturmak ayrı bir keyif. Hiç pilotun yerinde olmayı düşünmüyorum çünkü o zaman işime konsantre olamam. Ben oldum olası hep sağ koltukta oturdum. Bu sporun ünlü isimlerinden Afşin Baydar abi, "Pilotun nasıl düşüneceğini, nelere nasıl tepki vereceğini bilmen gerek" diyerek bana bir süre ders de verdi. En büyük şansım, bana yarışma fırsatını veren, eğitim almamı sağlayan Castrol Ford Team Türkiye'dir.
- E.Y.: Burada bir noktanın altını çizmek istiyorum. Yanlış bir algı var, co-pilotluk, yarış pilotluğunun öncesi yapılan bir iş gibi. Bu tamamen hatalı bir düşünce. İkisi apayrı bir beceri.
- S.A.: Bana da hep soruyorlar, "Pilot olmayı düşünmüyor musun? Sen ne zaman yarışacaksın" Tabii ki hayır. İstesem pilot olurdum ama bambaşka bir alan. Eğitimleri ayrı. Beni heyecanlandıran, iyi yaptığımı düşündüğüm iş co-pilot'luk.