Akciğer kanserinin geç evrede teşhis edilen, sinsi ilerleyen bir kanser türü olduğunu ve en büyük nedeninin sigara olduğunu belirten Prof. Dr. Çağatay Arslan, "Uzun yıllar yoğun sigara içmiş hastalara düşük doz tomografi uygulayarak akciğer kanserini erken teşhis edebiliyoruz. Akciğer kanserinin erken tanısı, teşhislerin sadece yüzde 20'lik kısmını oluşturuyor. Bu sayede tedavide olumlu sonuçlar alabiliyoruz. Ancak erken teşhis edemediğimiz ileri evre akciğer kanserlerinde tedavi protokolümüz değişiyor. Önceden uyguladığımız kemoterapilerin yerini artık hedefe yönelik tedavi metotları alıyor. Bunlardan en önemlisini de immünoterapiler oluşturuyor" ifadelerini kullandı.
'SON 50 YILIN BELKİ DE EN YOĞUN ARAŞTIRILAN KONULARINDAN BİRİ'
İmmünoterapi tedavisinin bağışıklık sisteminin kanser hücreleri ile savaşmasını sağlayan bir tedavi türü olduğunu söyleyen Arslan, "Sürekli olarak yeni kanser türleri için immünoterapi yöntemleri geliştiriliyor. Şu an için yirmiye yakın kanser türü immünoterapi ile tedavi edilebiliyor. Hedefe yönelik tedaviler; yani akıllı ilaçlar ve immünoterapi ile sağ kalımları beş yıllara çıkarabildik ve adeta hastalığı bir kanserden öte diyabet, hipertansiyon gibi bir kronik hastalık olarak takip edebiliyoruz. İmmünoterapi tekniklerinin alt yapısında çok büyük bir bilimsel bilgi yükü ve emek yer alıyor. Son 50 yılın belki de en yoğun araştırılan konularından bir tanesi" açıklamasında bulundu.
'SAĞLIKLI HÜCRELERE ZARAR VERMİYOR'
İmmünoterapilerde saç dökülmesi, bulantı, kusma ya da benzeri yan etkilerin görülmediğini vurgulayan Arslan, "İmmünoterapi bağışıklık sistemi üzerinde kanser hafızası yaratıyor ve böylece kanserin tekrarlamasına da engel olabiliyor. Bu tedavi yöntemini diğer kanser tedaviler ile birlikte de kullanabiliyoruz. Ayrıca kemoterapi ve radyoterapi sağlıklı hücrelere de zarar verirken, immünoterapi sağlıklı hücrelere fazla zarar vermiyor. Hastanemizde yer alan Klinik Araştırmalar Merkezi'nde özellikle yararı gösterilmiş, onaylanmış, ruhsatlı immünoterapi ilaçlarını gerek akciğer kanserinde gerekse diğer kanserlerde etkili bir şekilde kullanabiliyoruz. Dünyayla eş zamanlı immünoterapiyi tecrübe edip hastalarımızda olumlu yanıtları birlikte yaşayabiliyoruz" diye konuştu.