Mevsim değişikliği, havaların serinlemeye başlamasıyla birlikte solunum yolu enfeksiyonlarının daha sık görüldüğünü belirten Göğüs Hastalıkları Bölümü'nden Doç. Dr. Pervin Korkmaz, "Bu enfeksiyonlardan biri de grip. Gripte bulaş, öksürük ve aksırıkla ortaya saçılan virüs yüklü damlacıkların solunması veya virüs taşıyan salgılarla kirlenmiş yüzeylere temasla olmaktadır. Özellikle bu dönemlerde tokalaşma, öpüşmeden kaçınmak gerekmektedir" diye konuştu.
"KOMPLİKASYON RİSKİ YÜKSEK OLAN BİREYLERDE AŞILANMA ÖNEMLİ"
Gripte baş ve boğaz ağrısına kas ağrılarının da eşlik ettiğini söyleyen Doç. Dr. Korkmaz, "Belirtiler, genelde 38 dereceden daha yüksek ateş, titreme, kuru öksürük, şiddetli halsizlik ile seyreder. İyileşme dönemi bir hafta kadar olmakla birlikte yaşlılar, kalp-akciğer hastalığı ve diyabeti olanlar, bağışıklık durumu baskılananlar, aşırı kilolu olanlar ve sigara kullananlarda hastalık seyri süresince hayatı tehdit edebilen komplikasyonlar gelişebilmektedir. Bu nedenle ellerin sık sık yıkanması, hasta olunan dönemde evde kalınması, öksürük ve hapşırık sırasında ağız ve burnun kolla veya mendille kapatılması, maske takılması basit koruma yöntemlerindendir. Ama komplikasyon riski yüksek olan bireylerde aşılanma büyük önem taşımaktadır" ifadelerini kullandı.
"65 YAŞ VE ÜSTÜ KİŞİLERİN MUTLAKA GRİP AŞISI OLMALI"
Öncelikli olarak 65 yaş ve üstü kişilerin mutlaka grip aşısı olması gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Korkmaz, "KOAH, bronşektazi, astım, kalp ve damar hastalığı gibi kronik hastalığı olanlar, organ veya doku nakli olmuş, kanser tanısı olan veya altta yatan çeşitli hastalıkları nedeniyle bağışıklığı baskılayıcı ilaç kullananlar, şeker hastalığı, böbrek fonksiyon bozukluğu olanlar, hemoglobinopati tanısı olanlar, huzur evlerinde kalanlar, obezitesi olanlar, grip açısından riskli kişilerle yaşayanlar, sağlık personelleri, gebeler, güvenlik, itfaiye gibi toplum hizmetinde çalışanlar grip açısından aşılanmalıdır. Grip aşısının ekim ve kasım aylarında yapılması önerilmektedir. Aşılanmayanlar ise mart ayının sonuna kadar aşı yaptırabilirler" dedi.
"AŞI ZATÜRREDE DE KORUYUCU OLUYOR"
Griple birlikte aşılanma ile koruma sağlanabilecek diğer bir hastalığın zatürre olduğunu ifade eden Doç. Dr. Korkmaz, "Erişkinlerde zatürrenin en sık nedeni "Streptococcus pneumoniae" adı verilen bir bakteridir. Bu bakteri üst solunum yolu gibi basit enfeksiyonlara yol açabileceği gibi ağır seyrettiği takdirde zatürre, kalp kapakçık enfeksiyonu, eklem enfeksiyonu, beyin-karın zarı enfeksiyonuna neden olabilmektedir. Bu nedenle 65 yaş üstü kişilerin, KOAH, astım, diyabet, kronik kalp yetmezliği, kronik böbrek hastalığı, kanser gibi eşlik eden hastalığı olanların mutlaka zatürre aşısı olması gerekmektedir. Ülkemizde iki tip zatürre aşısının bulunuyor. Bu aşıların her ikisi de bu bakteri nedeniyle oluşan beyin zarı iltihabı -menenjit- ve bakterinin kana karışması -bakteriyemi- gibi durumlara karşı da koruyucu özellik gösterir. Bu iki tip aşının da bağışıklığı baskılanmış bireylerde 8 hafta arayla, diğerlerinde ise 1 yıl arayla yapılması önerilmektedir" diye konuştu.