Son yıllarda gelişen ve çeşitlenen estetik uygulamalar, birçok insanın genç kalmak için gösterdiği çabayı tehlikeli boyutlara taşıyor. Özellikle bebeklerin bedeninin bu işlemler için bir araç haline getirilmesi, etik problemlerin yanı sıra aynı zamanda bir ticari malzemeye dönüşme riski nedeniyle insan haklarını ihlal edebilecek boyutlara ulaşabilir. Tıp alanında her ne kadar uygulanması söz konusu olsa da Prof. Dr. Erdem Tezel, bu konuyla ilgili verdiği bilgiler sayesinde neden bu işlemin yapılmaması gerektiği ile önemli açıklamalarda bulundu.
"MUCİZEVİ BİR ETKİSİ YOK"
Tezel, sünnet derisinin kök hücre kaynağı olarak kullanılmasının, her ne kadar olumlu etkisi olsa da bir mucize olarak sunulduğunu, fakat böyle bir özelliği olmadığını belirtti. Bu kök hücrelerin uygulanması, "bir anda gençlik vermesi" gibi beklentiler ortaya çıkarıyor olsa da, gerçekte böyle bir etkisi mevcut olmadığını da sözlerine ekledi.
Prof. Dr. Tezel, kök hücre kaynağı olarak bir başkasından elde edilmiş hücrelerin "alloblast" tekniği ile uygulanması yerine, otolog nakil işlemi (kişinin kendi kök hücrelerinin kullanımı) etik anlamda daha sorunsuz ve daha doğru bir işlem olduğunu dile getirdi.
"BEDENİN FARKLI BÖLÜMLERİ DE KULLANILMAYA BAŞLANABİLİR"
Kullanım miktarının da önemli bir sorun olduğunu dile getiren Tezel, bir sünnet derisi, bir insanı gençleştirmeye yetebilecek miktarda olduğunu belirtti. "Çok fazla sayıda bu derinin bu işlemde kullanılması gerekiyor. Bu durum ise bir takım problemleri de beraberinde getiriyor. Bugün yapılan işlemde yenidoğan bebeklerin hiç yıpranmamış derilerinin bu işlemde kullanılması beraberinde bazı riskleri de getiriyor" sözleri ile bu işlemler konusunda uyarıda bulundu.
Bu işlemin riskleri hakkında açıklama yapan Tezel, yenidoğanların sünnet derisinin kullanılmasının, devamında farklı bölgelerdeki derilerinin de kullanılmasına zemin hazırlayarak etik sorunların daha büyük bir noktaya ulaşmasına neden olabileceğini söyledi. İnsanların daha fazla deri elde etme amacıyla başka bedenlerden yararlanmaya iterek daha büyük problemlere yol açacaktır.
"TİCARİ BİR ARACA DÖNÜŞEBİLİR"
Bu süreçte yapılan işlemlerle ilişkili olarak yaptığı açıklamada Tezel, ilk olarak, sünnet derisinden kök hücre elde edilmesi, bir mucize olmadığını vurguladı. Ayrıca bir başkasından nakil esnasında izin süreci de önemli olduğunu söyleyen Tezel, küçük bir bebeğin, bu nakil işlemi için izin verecek durumda olmadığının da göz önünde bulundurulması gerektiğini dile getirdi.
"Kişinin bu tip işlemler sırasında rızası olması lazım ki, burada bir rıza söz konusu değil. Üstelik belki bu sünnet derisi, kişinin kendisi için bir rezerv olacak ve bu kök hücrelerin kullanılması gerekecek. Bunu da göz önünden bulundurmak gerekiyor" sözleri ile bir başkasının kök hücrelerinin kullanımının riskine de vurgu yaptı.
Tüm bunlar düşünülmeden ciltteki kırışıklıklar için kök hücrelerinin bir bebekten alınması mantığı, "en az zarar verecek yeri" olduğu düşünülen ve zaten atılmakta olan sünnet derisinden yararlanma isteğine dönüşüyor. Fakat "zaten bu zarar vermiyor" düşüncesi ilerleyerek örneğin; "kasığından da incecik bir çizgi" alalım gibi bedenlere etik olmayan bir uygulamaya dönüşebilir. Örneğin; bazı aileler bu süreçte para karşılığında çocuklarının "zarar vermeyeceğini düşündüğü deri parçalarını" satışa çıkarabilirler. Bu durum, neredeyse bebeklerin tüm deri parçalarının bir ticari malzeme haline gelerek yenidoğanları risk altına sokan ve insan bedeni üzerinde etik olmayan bir uygulamaya dönüşebilir.
"GENÇLEŞMEK İSTEYENLER KENDİ KÖK HÜCRELERİNİ DE KULLANABİLİR"
Tezel yaptığı açıklamada, tüm bu sebeplerle, bu işlemlere sıcak bakılmaması gerektiğini, üstelik bu işlemin bir "mucize" oluşturmadığı gibi, insanın kendi yağ dokusu gibi kullanımı ve elde edilmesi kolay, etik hiçbir problemi olmayan bir kök hücre kullanım alternatifi varken, sırf daha fazla gündemde diye bu işlemin yapılması doğru olmadığını dile getirdi.
"Ayrıca bir takım teknolojik ve bilimsel gelişmeleri izlerken etik anlamda bazı değerleri yok saymamak gerekiyor" sözleri ile bu gelişmelerin takip edilirken etik noktaların da göz önünde bulundurulması gerektiğini belirtti.