Çocuk Endokrinoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Filiz Tütüncüler Kökenli, özellikle çocuklarda görülen Tip 1 diyabet hastalığının önemine vurgu yaptı. Türkiye'de yaklaşık 20 bin çocukta Tip 1 diyabet hastalığı görüldüğünü anlatan Kökenli, "Standı açmamızın asıl nedeni, bizim diyabet farkındalığını arttırmak. Tip 1 çocuklarda en sık görülen, Tip 2 de daha çok erişkinlerde görülen ama daha çok 10 yaşından sonra şişman çocuklarda da ortaya çıkan bir sorun. Bu konuda halkı bilinçlendirmemiz ve farklılık uyandırmamız amacıyla bu etkinliği düşündük. Türkiye'de her yıl 1700- 1800 arasında çocuğun Tip 1 diyabet tanısı aldığını, dolayısıyla bugüne kadar yaklaşık 20 bin çocuğun Tip 1 diyabet, yani mutlak insülin tedavisi görmesi gereken çocuklar olduğunu biliyoruz. Dünyada da bu sayı 1 milyon 100 binin üzerinde ve her yıl da giderek artmakta" dedi.
'CİLT ALTI GLÜKOZ SENSÖRLERİ ÜCRETSİZ OLARAK DAĞITILABİLİR'
Tip 1 diyabetli çocuklarda düzenli kan şekeri ölçümünün parmak yoluyla yapıldığını ve bunun can yakan bir yöntem olduğunu dile getiren Prof. Dr. Kökenli, "Bu çocuklarda kan şekerlerini düzenli bir şekilde normal sınırlara tutabilmek için eskiden daha çok parmak ucu kan şekeri ölçümü yapılıyordu ve günde en az 6 veya 8 defa, açlık ve tokluk olarak bakılması gerekiyordu. İster istemez invazif dediğimiz girişimsel bir durum ve çocuğun canını yakan, çok istekle yapamadığı bir uygulama bu. Bunu ortadan kaldıran en önemli şey de günümüzde cilt altı kan şekeri ölçümünü sağlayan cihazlar, sensör dediğimiz cilt altı uygulamaları. Eğer bu cilt altı glükoz sensörleri ücretsiz olarak çocuklarımız dağıtılabilirse, devlet tarafından tüm çocuklarımız için karşılanabilirse diyabetin kontrolü çok daha iyi olabilir, kan şekerleri daha düzgün gidebilir" diye konuştu.