Klasik tedavi yöntemlerinden kaçabilen, ulaşılması zor olan tümörleri yok edebilecek yeni bir tedavi geliştirildi. MRI cihazları zaten kanser teşhisinde oldukça önemli olduğu için hastanelerde en çok bulunan cihazlardan biri. MRI tarayıcısının manyetik alanları ise, yine manyetik bir "tohum" olarak geliştirilen cihazı vücuttan tümöre yönlendirmek için kullanılacak. Bu cihaz, kanser hücrelerini ısıyla yok etmek için uzaktan aktive edilebiliyor.
2 mm boyutlarındaki bu "tohum" şeklinde cihaz, manyetik alanlarla tümörün yerini doğru tespit ederek gezinebiliyor. Bu sayede kanser çevresindeki dokulara da oldukça az hasar veriyor. Araştırmacılar, bu tedaviye MINIMA adını veriyor.
"MRI CİHAZLARI HEM TEŞHİS HEM TEDAVİ YÖNTEMİNE DÖNÜŞEBİLİR"
Geliştiricilerinden biri olan Profesör Mark Lythgoe; MINIMA, sağlıklı dokulara zarar vermeden tümörü hassas bir şekilde tedavi ederek klasik yan etkilerden kaçınma potansiyeline sahip yeni bir MRI rehberine sahip bir tedavi yöntemi olarak tanımlıyor.
Isıtıcı güce sahip olan bu tohum şeklindeki cihaz, manyetik olması nedeniyle MRI tarayıcısındaki manyetik alanlara bağlı olarak tohumu dokudan tümöre uzaktan yönlendirmek için kullanılabiliyor. Tümöre yerleşen bu cihaz, daha sonra ısıtılarak kanser hücrelerini yok edebilir ve tümörü çevreleyen sağlıklı dokularda çok daha az düzeyde hasar verebilir.
Geliştirilen bu tedavi, bir fare üzerinde başarıyla uygulandı. Manyetik tohum, beyin dokusuna yönlendirildi ve başka herhangi bir hasara neden olmadan tümörü yok etti. MRI, süreç boyunca bir görüntüleme aracı olarak işlev gördü. Araştırmacılar süreç boyunca bu sayede tümöre yapılan işlemi net bir şekilde görebildiler.
"CERRAHİ İŞLEMLERE GEREK KALMAYABİLİR"
Araştırmanın başındaki kişilerden olan Rebecca Baker, bir terapiyi bu şekilde sunmak için bir MRI tarayıcısı kullanmanın, tedavi edici tohumun ve tümörün prosedür boyunca görüntülenmesine izin vererek tedavinin hassas bir şekilde ve açık cerrahi işlemler yapmadan sonuca ulaşabilmeyi sağladığını belirtti.
Böylece iyileşme sürelerini azaltıldığını belirten Baker, yan etki olasılığını en aza indirerek hastalar için oldukça önemli faydaları da beraberinde getirdiğini dile getirdi.
Araştırmacılar, bu tohumu mevcut MRI makineleri ve yazılımlarıyla uyumlu olacak şekilde geliştirdiler. Etkinliğini ve çalışma düzeyini artırmak için tohumun boyutu gibi faktörleri değiştirmenin mümkün olabileceğini, ancak bu durumda MRI cihazlarının da uyarlanması gerektirecğeini belirttiler.
Çalışma sırasında 2 mm boyutundaki bu manyetik tohum, laboratuvar koşullarında tümörleri beş dakikada tamamen yok edebildi. Fakat araştırmanın uygulamada karşılaşacağı sorunların hala mevcut olduğunu belirtiyorlar.
Advances Science adlı dergide yayınlanan çalışma, örneğin hastaları vücutlarında manyetik bir şey varken MRI makinesine sokmanın zorluklarına dikkat çekti. Geleneksel cihazlarda makinenin hızlanmasının 45 dakika sürmesi nedeniyle hasta içeri girmeden açılabileceğini, bunun da tehlikeli olabileceğini dile getirildi. Bu sorunları çözebilecek veya azaltabilecek çeşitli mühendislik işlemleri devam ediyor.
"HASSAS ALANLARDA OLDUKÇA ETKİLİ BİR YÖNTEM OLABİLİR"
Araştırma, mevcut yöntemlerle tedavi etmek için invaziv yöntemler gerektiren kanserlerden fayda sağlayacak şekilde tasarlanıyor. Bu durum, beyin veya prostat gibi vücudun hassas bölgelerindeki kanserlerde etkili bir yöntem sunuyor.
Bir danışman olarak da çalışan Beyin Cerrahı Dr. Lewis Throne, hastaların en yaygın beyin kanseri türü olan glioblastoma için tedavi yöntemi olarak cerrahi kullanıldığını belirtti. Ameliyat sonrası yaşam süresi ise ortalama olarak 12-18 ay olarak belirleniyor. Lewis, bu yöntem için; MINIMA bir farede olduğu gibi kanseri başarılı bir şekilde yok ederek hastalarda sağ kalım süresini uzatarak yakındaki beyin dokularına verilen hasarı da sınırlama potansiyeli olduğunu belirtti.