Bu yazıda sizler için baykuşların tüm şaşırtıcı ve bilinmeyen yollarını derledik. İşte baykuşların bilinmeyenleri…
BAŞLARINI NEREDEYSE 360 DERECE ÇEVİREBİLİRLER
Baykuşların kafalarını 360 derece döndürebildiği bir efsanedir. Kuşlar aslında boyunlarını her iki yöne de 135 derece çevirebiliyorlar, bu da onlara 270 derecelik toplam hareket sağlamaktadır. Bilim insanlarına göre kemik adaptasyonları, kasılabilen rezervuarlara sahip kan damarları ve destekleyici damar ağı, baykuşların beyne giden kanı kesmeden başlarını bu kadar geniş bir açıda çevirmelerine olanak tanıyor.
BAYKUŞLAR OLDUKÇA UZAĞI NET GÖREBİLİR ANCAK YAKINI GÖREMEZLER
Baykuşlarda küre biçiminde gözbebekleri yerine kafataslarının çok derinliklerine uzanan " göz tüpleri" vardır; bu da gözlerinin sabit olduğu anlamına gelir, dolayısıyla görmek için başlarını çevirmeleri gerekir. Gözlerinin büyüklüğü karanlıkta görmelerine yardımcı olur ve uzak görüşlüdürler, bu da avlarını metrelerce uzaktan tespit etmelerine olanak tanır.
Yakından baktıkları her şeyi ise bulanık görürler ve yiyeceklerini hissetmek için gagalarındaki ve ayaklarındaki küçük, kıl benzeri tüylere ihtiyaç duyarlar.
İŞİTME DUYULARI ÇOK GELİŞMİŞTİR
Baykuşlar yaprakların, bitkilerin ve karın altındaki avlarını duyabilirler. Bazı baykuşların başlarında, ses dalgalarındaki küçük farklılıklara göre avlarını bulmalarını sağlayan farklı yüksekliklerde kulak setleri bulunur. Diğer baykuşların sesi odaklayan, yüzlerini büyük bir kulağa dönüştüren özel tüylere sahip düz yüzleri vardır. (Bazı baykuşların üzerindeki " kulak tutamları " tüydür ve gerçek kulaklarıyla hiçbir ilgisi yoktur.)
BAYKUŞLAR SESSİZ UÇAR
Çoğu kuşun aksine, baykuşlar uçarken neredeyse hiç ses çıkarmazlar. Türbülansı daha küçük akımlara bölen ve sesi azaltan özel tüyleri vardır. Yumuşak kadifemsi kuş tüyleri gürültüyü daha da bastırır.
ÖNCE EN GÜÇLÜ YAVRULARINI BESLER
Kulağa ne kadar acımasız gelse de ebeveynler genellikle en büyük ve en güçlü baykuşu kardeşlerinden önce besler. Bu, eğer yiyecek az olursa, en küçük yavruların açlıktan öleceği anlamına gelir. Baykuş yavrusu yuvayı terk ettikten sonra genellikle aynı ağacın yakınında yaşar ve ebeveynleri hâlâ ona yiyecek getirir. İlk kışı tek başına atlatabilirse hayatta kalma şansı oldukça yüksektir.
KAMUFLE OLMAKTA ÜSTLERİNE YOKTUR
Birçok baykuş güpegündüz uyur, ancak tüylerindeki renkler ve işaretler çevrelerine uyum sağlamalarını sağlar. Bu sayede fark edilmeleri oldukça zordur.
BAZILARI TISLAMA SESİ ÇIKARABİLİR
Baykuşlar ötmenin yanı sıra ıslık çalmadan gıcırdamaya kadar çeşitli sesler çıkarırlar. Peçeli baykuş tehdit altında hissettiğinde tıslar.
CİN BAYKUŞLARININ YUVASI KAKTÜSLERDE OLUR
Dünyanın en küçük baykuşu, Amerika'nın güney batısında ve Meksika'nın kuzeyinde yaşayan cin baykuşudur. Bazen diğer hayvanların açtığı deliklere yuva yaparak kaktüslerde yaşar. Ancak cin baykuşu seçici değildir ve aynı zamanda ağaçlarda veya telefon direklerinde de yaşayabilir.
BAYKUŞLAR ÖLÜMÜ SİMGELEMEKTEYDİ
Baykuşlar eski çağlardan beri ölümle, kötülükle ve batıl inançlarla ilişkilendirilmiştir. Birçok kültür, baykuşları yaklaşan ölümün bir işareti olarak görmüştür. Örneğin bir baykuşun Julius Caesar'ın ölümünü önceden haber verdiğine inanılıyordu. Ayrıca cadılarla ve diğer kötülüklerle de ilişkilendirilmişlerdir. Birçok kültürde hâlâ baykuşlarla ilgili batıl inançlar bulunmaktadır.
BAYKUŞLAR İNSANLARLA İYİ ANLAŞIR
Baykuşlar eski çağlardan beri popüler hayvanlardır. Mısır hiyerogliflerinde ve Fransa'daki 30.000 yıllık mağara resimlerinde görülmüşlerdir. Şahin avcıları, diğer kuşlar kadar yaygın olmasa da Orta Çağdan beri baykuşları kullanmışlardır. Ancak zaman zaman baykuşlar kendilerini tehdit altında hissettiklerinde insanlara da saldırabilirler.