Geçen haftalarda mükemmeliyetçilik hakkında yazmış ve Kafka'dan bahsetmiştim. Kafka'nın mükemmeliyetçiliği nedeniyle hiçbir kitabını yayımlatmadığından söz etmiştim. Pek çok insan kişisel başarı yolculuğunda mükemmeliyetçilik engeline takılır. Mükemmel, yeterince iyinin düşmanıdır. Ancak, bu engeli aştıktan sonra yüzleşmek gereken bir başka engel daha bulunuyor. O da reddedilme korkusudur. Birçok insan, eserleri, düşünceleri veya fikirleri reddedildiğinde derin bir hayal kırıklığına uğrar. Reddedilmeyi kişisel olarak algılar. Ve fikirlerini, düşüncelerini, sanatını sergilemekten vazgeçer. Bu, yaratıcı ve üretken birçok kişinin yolunu tıkar. Reddedilme korkusunu aşmak, başarıya giden kapıyı açan anahtardır.
BİR YAZARIN HAZIN SONU
John Kennedy Toole, trajik hikayesi olan bir yazardır. Onun kaleminden çıkan A Confederacy of Dunces (Alıklar Birliği) adlı roman, defalarca yayınevleri tarafından reddedildi. Bu sürekli reddedilişler, Toole'u derin bir umutsuzluğa sürükledi ve ne yazık ki hayatına son verme kararı aldı. Ancak, annesi oğlunun eserinin gün yüzüne çıkması için büyük bir mücadele verdi. Sonunda, 1980 yılında yayımlanan kitap, edebi dünyada büyük değer görerek Pulitzer Ödülü'ne layık görüldü. Toole'un çalışması, edebi bir başyapıt olarak tarihe geçti. Ne acıdır ki, Toole, edebiyat dünyasının en saygın ödüllerinden birini kazanmanın sevincini asla yaşayamadan aramızdan ayrıldı.
EN TANINMIŞ YAZAR
70'e yakın kitabı bulunan ve dünyanın en tanınmış yazarlarından Stephen King, ilk kitabı Carrie'yi yayımlatmadan önce 30'dan fazla yayınevi tarafından reddedildi. 27 yaşında yayımlanan Carrie, 1 milyondan fazla satarak büyük bir başarı elde etti. Bugün, hem kitapları hem de kitaplarından uyarlanan filmleriyle Stephen King, edebiyat dünyasının saygın isimlerinden biri olarak kabul ediliyor.
12 YAYINEVİ REDDETTİ
J.K. Rowling, Harry Potter kitabını 12'den fazla yayınevine göndermiş ve hepsi tarafından reddedilmişti. Reddetme sebepleri arasında "Kitabın içeriği fazla karmaşık", "Kitabın uzunluğu çocuk kitapları için uygun değil" ve "Pazarlanabilir olduğunu düşünmüyoruz" gibi gerekçeler de bulunuyor üstelik... Fakat bir yayınevinin genç bir editör olan Barry Cunningham, kitabın yayımlanması için ısrar etti. Bu karar, kısmen editörün genç kızının hikayeyi çok sevmesi sayesinde alındı. Yayınevi, kitabın ilk baskısını yalnızca 500 adetle sınırlı tuttu, fakat kitap kısa sürede büyük bir başarı yakaladı ve Rowling, dünya çapında tanınan bir yazar haline geldi. Reddedilmelere karşı gösterdiği dayanıklılık, Rowling'i dünyanın en ünlü yazarlarından biri yaptı.
KALBİNİN SESİNİ DİNLE
Yıllar önce, heyecanla ilk kitabımı tamamlayıp taslağını bir yayınevine göndermiştim. Kalbim umutla doluyken, yayınevinin editöründen bir e-posta aldım: "Yazdıklarınızın beğenilip okunacağını düşünmüyoruz" diye yazmıştı. Daha sonra araştırdıkça, birçok yazarın aynı reddedilmelerle karşılaştığını fark ettim. Kimi pes edip yolundan dönerken, çoğu yazar otoritelerin olumsuz sözlerine kulak asmadan kararlılıkla devam etmiş. Ben de devam edenlerden olacaktım. Aradan yıllar geçti. 2018 yılında yayımlanan ilk kitabım, kısa sürede çok satanlar listesine girdi. Ardından peşi sıra tam 9 kitabım çıktı ve hepsi aylarca çok satanlar listesinde kaldı. Dört yıl önce, kitaplarım yabancı dillere çevrilmeye başladı ve birçok ülkeden teklifler gelmeye başladı. İngilizce, Almanca, Rusça'ya çevrildi. İran, Bulgaristan, Kosova, Kazakistan gibi ülkelerde de kitaplarım çok satanlar listesine girdi. Bugün itibarıyla, kitaplarım tam 14 farklı dilde okurlarla buluşuyor. O gün, o yayınevinin bana yazdığı maili kişisel algılayıp yazmaktan vazgeçseydim, bugün hem sevdiğim işi yapmıyor hem de kitaplarımla dünyanın dört bir yanındaki okurlara ulaşma şansını kaybetmiş olacaktım. Reddedilme hayat yolculuğunuzda savaşacağınız değil barışacağınız bir duygu olmalı ve kişisel algılamamayı öğrenmelisiniz. Ben ilk kitabımın arkasına şu cümleyi yazmıştım, "Başkalarının gürültüsünü değil, kalbinin fısıltısını dinle"