Ebeler, insanlığın varoluşundan bu yana en zor süreçlerinden birini, doğumu yönettiler.
https://www.instagram.com/p/CwaiU1wsURj/
Hamile kadınlar için bir yol gösterici olmalarının yanı sıra; yeni doğan bebeklerin de hayata gözlerine açışı için ellerinden gelen her şeyi yapan ebeler, en saygın mesleklerden birini icra ediyorlar.
İlk olarak M.Ö. 5000'li yıllarda görsellerle hamile kadınlara nasıl yardım ettikleri, Eski Mısır'da "hormon testleri" dahi geliştirilen kişiler olduğu biliniyor. Hatta Çin'de bir "prensesten" daha yüksek statüleri bulunuyordu. Eski Yunan'da ise, Hipokrat'ın bazı doğumlara yardım ettiği, bu nedenle de ona "erkek babaanne" denildiği belirtiliyor.
Anadolu topraklarında ise; ebeler "göbek anası" olarak da adlandırılıyordu. Osmanlı'da o denli değerli bir meslekti ki; Fatih Sultan Mehmet, ebesi Gülbahar Hatun'u, Osmanlı soyundan olmayan hiç kimsenin defnedilmediği hanedan mezarlığına defnettirmişti.
Osmanlı'da ebeler, bebeklerin kıyafetini hazırlamaktan lohusanın takibine kadar geniş bir alanda anne adaylarının en büyük yardımcılarıydı. Her ebenin kendine ait, doğumu kolaylaştıran; öreke adı verilen bir iskemlesi bulunuyordu. Doğum yapan kadına ise; "ben geldim, o da gelecek" diyerek doğumu ruhsal olarak da kolaylaştırıyorlardı.