Berfin Özek, 2 yıl önce ayrılmak istediği eski sevgilisi Casim Ozan Çeltik tarafından asitli saldırıya uğramıştı. Günlerce yanık tedavisi gören Berfin Özek, yaşadığı acı olay sonrası Çeltik hakkında şikayette bulunmuş ve cezalandırılmasını istemişti. Özek, aylar sonra şikayetini geri çekti. Geçtiğimiz gün ise kendisini asitle yakan Çeltik ile nikah masasına oturdu. Ailesi başta olmak üzere herkesi şaşırtan çift sessizliğini korurken uzmanlar Berfin'in psikolojisini değerlendirdi.
KLİNİK PSİKOLOG ESRA EZMECİ
Klinik Psikolog Esra Ezmeci, Berfin Özek'in kendisine asitle saldıran eski sevgilisiyle evlenmesini psikolojik yönleriyle şu şekilde değerlendirdi;
"21 yaşındaki Berfin'e erkek arkadaşı tarafından yapılan saldırının sebebi aslında eski güzelliğinden eser kalmaması, fiziksel özelliklerini kaybetmesi ve sonuç olarak başkasıyla birlikte olabilme ihtimalini azaltmak veya ortadan kaldırmaktır. Bu şekilde davranan biri psikopatlık özelliği olan biridir ve vicdan ve merhameti yeteri kadar gelişmemiştir. Berfin Özek yanıcı madde etkisiyle dış görünümde değişime uğramıştır. Berfin Özek, psikolojik olarak değerlendirdiğimizde, başta karşı tarafa kızgınlık duysa da başka biriyle olma ihtimalinin azaldığını düşünmüş olabilir. Karşı taraf ise 'pişmanlık(!)' duygusuyla evlilik teklif edince bunun bir telafi olacağını düşünmüştür. Berfin'in evlilik teklifini kabul etmesi temelinde şu düşünceyi barındırıyor olabilir; 'Beni kimse beğenmez, bu benim telafi hakkım' diyerek kabul ediyor."
KİŞİNİN KENDİ CELLADINA AŞIK OLMASI…
Klinik Psikolog Esra Ezmeci, "Her insanın bir potansiyeli vardır ve yanıcı madde atmak çok büyük bir psikopatik potansiyeldir. Gelecekte çok daha ağır şiddete dönüşebilir. Başka biriyle olamam düşüncesiyle Berfin Özek, karşısındaki kişiye bağlılık geliştirmiş olabilir. Bu durumu kişinin kendi celladına aşık olması ve empati geliştirmesi olan stockholm sendromuna da benzetebiliriz." dedi.
STOCKHOLM SENDROMU İLE BENZERLİK GÖSTERİYOR
"Stockholm sendromunda gördüğümüz şey; uzaktan baktığımızda erkeğin kadına korkunç bir şey yaptığını düşünsek bile karşı taraf söyledikleriyle ve içinde bulundukları diyaloglarla davranışını mantığa büründürüyor. Örneğin; ben seni kıskandığım için yaptım gibi…" diyen Klinik Psikolog Esra Ezmeci, açıklamalarını şöyle sürdürdü; "Karşı tarafta en ufak duyduğu sevgi sözcüğünü yoğun minnettarlık hissederek yapılanları zihninde normalleştiriyor. Mantığa bürüme, neden bulma, iyilikle yaklaşımını gözünde büyütme hatta kendisini 'Bu durumda benim de payım vardı' diyerek suçlama, ve sonuç olarak minnettarlık hissedecek boyuta gelme olabilir."
UZMAN KLİNİK PSİKOLOG BERKAY ATEŞ
Uzman Klinik Psikolog Berkay Ateş, bu durumun yaşanmasında birçok dinamiğin olabileceğine dikkat çekerek şöyle konuştu; "Berfin Özek'in şu anki ruhsal ve mental durumunu kendisinden öğrenmeden bu durumu açıklamak oldukça zor. Berfin'in hangi psikolojide bu evliliği gerçekleştirdiğini genel olarak bugüne kadar literatürdeki bilgiler açıklayamayabilir. Stockholm sendromu, travmatik bağlanma olarak adlandırdığımız bazı kavramlar var. Bunlar tanı veya teşhis değil ancak bazı duygusal reaksiyonların neden ortaya çıktığını anlamamızı sağlar. Stockholm sendromunda kişi kendi istismarcısına karşı bir süre sonra olumlu duygular hissetmeye başlar."
"ÇOCUKLUK DÖNEMİNDEKİ BAZI İLİŞKİLERİN DIŞA VURUMU OLABİLİR"
Uzman Klinik Psikolog Berkay Ateş, "Kendi aralarındaki ilişkinin öncesinde neler yaşandığı da önemli. Berfin'in açıklamalarına bakacak olursak çok bilgisi olmadığı ortaya çıkıyor. Çocukluk dönemindeki bazı ilişkilerin dışa vurumu olabilir. Aile tarafından ne kadar ilgi gördüğü, takip edildiği çok önemli ancak çok spesifik bir durumla karşı karşıyayız." dedi.
"Herkesin sevgiye ve aşka bakış açısı farklı. Kimisi aşkın çok uç deliliklerden geçtiğine inanıyor ve sevginin en önemli kriteri olduğunu düşünüyor. Bazı insanlar aşkta dinginlik ve sakinlik arıyor. Dolayısıyla hepimizin aşka bakış açısı farklı. Bu durumu yorumlarken Berfin'in özelinde değil ancak genel olarak o yaş grubunu yorumlayabiliriz. Özellikle 20'li yaşların başında 10'lu yaşların sonunda aşka olan bakış açısı tutkulu deliliklerden geçtiğini görüyoruz. Örneğin bu yapılan davranışı büyük bir aşk olarak yorumlayabiliyorlar. Bu yaşlarda dürtüsellik ve duygusallık ağır basıyor. Risk içeren davranışların yapılması maalesef bu dönemlerde olası. 20'li yaşların ortasına kadar beynimiz de doğru karar verme konusunda beynimiz de hazır olmuyor."
BU DURUMUN ALTINDAN BİRÇOK ŞEY ÇIKABİLİR
Berfin Özek'in böyle bir evlilik yapmasının altından birçok şey çıkabileceğine dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Berkay Ateş, ihtimalleri şu şekilde sıraladı;
BU DURUMUN SEBEBİ BERFİN'İN DIŞ GÖRÜNÜMÜ SEBEBİYLE GÖRDÜĞÜ ÇEVRE BASKISI MI?
Çevre baskısı ihtimalini değerlendiren Uzman Klinik Psikolog Berkay Ateş, şöyle konuştu; "Akla gelen ilk sorulardan biri Berfin'in yaşadığı olay sonrası görünümünde yaşanan değişikliğin bu kararı almasının bir sebebi olup olmayacağı. Berfin'in dış görünümüyle alakalı yaşamış olduğu bir travma var. Çevre baskısı bu durumun sebebi olabilir." Berfin'in dış görünümü sebebiyle artık romantik bir ilişki yaşayamayacağı algısına kapılmış olabilir. Çevresindeki insanların böyle bir baskı yapmış olacağını düşünmüyorum ancak kendisinin dış görünümü sebebiyle böyle bir karar almış olmasının ihtimaller dahilinde olduğunu düşünüyorum."
AKILLARA BERGEN'İ GETİRDİ
"Bu olay sonrası herkesin aklına ister istemez 30 yaşındayken acı bir şekilde öldürülen Bergen'i anımsattı." Diyen Uzman Klinik Psikolog Berkay Ateş, açıklamalarını şöyle sürdürdü; "Bergen'in mezarı demir kafesin içinde yer alıyor. Bu da hepimiz için bir nevi utanç anıtı. Bergen'in geçmişte yaşamış olduğu acılar ve davranışlar sonucu almış olduğu kararlarla Berfin'in aldığı kararlar paralellik gösteriyor. Psikolojik olarak travmatik bağlanma, stockholm sendromu gibi benzer bir fenomenden kaynaklanabileceğini gösteriyor bir yandan da ikisinin yapısal olarakta benzer noktalarını ortaya koyuyor. Arka planda neler olduğunu bilmiyoruz. Benzerlik gösteren bir psikolojik durum söz konusu, muhtemelen benzer dinamiklerden kaynaklanıyor."
Yüzünü yakan kişiyle evlenen Berfin Özek herkesi şoke etti! Babası SABAH'a konuştu: Nasıl yapar bunu?
"SOSYAL MEDYADAKİ TEPKİLERİN SEBEBİ AYNA NÖRONLARIMIZ"
"Sosyal medyada Berfin'e karşı çok büyük bir tepki var. Nefret söylemlerini görüyoruz. Bu linç kültüründen ve sosyal medyanın getirmiş olduğu bir kişinin herhangi bir konuda güçsüz olduğunu görüp o kişinin hayatına oynamaktan vazgeçmemiz gerekiyor. Toplum olarak çok hızlı tepki gösteriyoruz." diyen Uzman Klinik Psikolog Berkay Ateş, sözlerine şöyle devam etti; "Duygusal bir toplumuz, bir konuya çok hızlı tepki gösteriyor ve linçliyoruz. Berfin'in psikolojisini anlamadan, dinamiklerini bilmeden eleştirmenin herhangi bir faydası olduğunu düşünmüyorum. Kadınlar, Berfin'le empati geliştirdiler ve geliştirilen bu empatiden dolayı kendileri yaşamış gibi korktular ve tedirgin oldular. Berfin'in birebir ilişkisini yaşamadan insanların travmatize olması insanların korkmasına ve huzursuz hissetmesine neden oldu. Bu empatiden dolayı insanlar kendileri yaşamış gibi hissettikleri için şu an evliliğe karşı da empati gerçekleştirdiler. Şu an bu sürecin evlilikle sonuçlandırılması insanların yanında oldukları omuz omuza sürdürdükleri davada Berfin kendilerinin yanından karşı tarafa geçmiş gibi hissederek büyük bir öfkeye neden oldu. Buna benzer durumlarda beynimizdeki ayna nöronlar, okuduğumuz haberleri biz yaşamışçasına hissetmemizi sağlarlar."
"Berfin'in olayında da ayna nöronları devreye girdi ve insanlar kendileri yaşamış gibi hissetti. İnsanlar kendilerine yönelik bir tehdit oluşmuş gibi algıladılar. Bu nedenle ortaya bir tepki çıktı. İnsanlar sosyal medyada kendi güvenli alanlarının içerisinde tepki göstererek deşarj oluyorlar ve akıma neden oluyor. Ancak bu durumda Berfin'i anlamamız, yargılamamamız gerek. "Yargılamamız gerekiyorsa sebepleri anlamaya çalışmayı, sebepleri anlamaya çalışmak gerekiyorsa yargılamayı bir kenara bırakmalıyız, ikisi ayni anda aynı denklemde bulunamıyor.""
AVUKAT CEREN YILDIRIM
Berfin Özek ile evlenen Casin Ozan Çeltik'in bu evliliği ceza almamak için gerçekleştirildiği iddia edildi. Avukat Ceren Yıldırım, konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulunarak şöyle konuştu; "Bir suç şüphesinin ortaya çıkması ile birlikte bu suç şüphesinin araştırılması ve delillerinin toplanması sürecine soruşturma aşaması denmektedir. Soruşturma savcısının, iddianame düzenlemesi ve bu iddianamenin mahkemelerce kabulü ile de kovuşturma aşaması bir diğer bilinen adı ile kamu dava süreci başlamıştır. Yani aslında açılan her dava bir kamu davasıdır."
CASİM OZAN ÇELTİK -BERFİN ÖZEK DAVASINDA MAHKEME ŞİKAYET ŞARTI ARANMAKSIZIN YARGILAMAYA DEVAM EDECEK
Avukat Ceren Yıldırım, "Casim Ozan Çeltik -Berfin Özek davasından asıl bakılması gereken nokta bu davanın şikayete tabi olup olmadığıdır. Kanunlarımızda suçlar takibi şikayete bağlı olan ve takibi şikayete bağlı olmayan suçlar olarak ikiye ayrılmaktadır. Kasten yaralamanın düzenlendiği ilgili kanun maddesini incelediğimizde, kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde şikayete tabi olduğunu ilgili madde açıkça yazmıştır. Ancak Casim Ozan Çeltik – Berfin Özek davasında, Berfin Hanım'ın yaralanmalarının basit tıbbi müdahale ile giderilecek bir yaralamadan çok daha öte olduğunu biliyoruz. Yanı sıra yine aynı maddenin bir başka fıkrasında silahla veya canavarca hisle bir kişinin kasten yaralandığı kanaati oluştuğunda yine şikayet aranmaksızın cezanın arttırılarak verileceği düzenlenmiştir. Bu noktada Casim Ozan Çeltik -Berfin Özek davasında mahkeme şikayet şartı aranmaksızın yargılamaya devam edecek ve davanın seyrinde uygun gördüğü cezayı sanık Casim Ozan Çeltik'e uygulayacaktır." dedi
Avukat Ceren Yıldırım, "Berfin Özek'in şikayetini geri çekmiş olması bu aşamada yargılamayı bitirmeyecek ancak tabi sanık Casim Ozan Çeltik hakkında lehe uygulamaların daha aktif uygulanmasına sebebiyet verecektir. Casim Ozan Çeltik'in tahliye olmasının sebebinin de Berfin Özek'in şikayetini geri çekmesi olduğu kanaatindeyim." diye konuştu.