Antalya sadece muhteşem denizi sayesinde değil, dört mevsim turist ağırlama potansiyeliyle, tarihi eserleri, doğa harikaları ve mutfak kültürüyle şahane bir rota. Kentin kökeni Likyalılara kadar uzanıyor... Bu eski uygarlık aynı zamanda modern demokratik sistemler için önemli bir ilham kaynağı... Şöyle kısa bir tura çıkalım Antalya'da:
DÜNYACA ÜNLÜ KONYAALTI PLAJI
Konyaaltı Plajı, Antalya şehir merkezine çok yakın olduğu için merkezi bir konumda konaklamak isteyenler için mükemmel bir seçim. Çevresinde birçok tesis de bulunan plaj, uzunluğu sayesinde oldukça etkileyici. Uzun yürüyüşler ve gün batımları için vazgeçilmez bir nokta. Konyaaltı ile bir diğer Antalya plajı olan Lara arasında yer alan falezler de bölgenin en önemli doğal güzellikleri arasında yer alıyor. Kıyıya çarpan dalgaların oluşturduğu kayalıklar etkileyici bir görünüme sahip.
ANTİK TİYATRODA KAYBOLMAK
Antik Aspendos tiyatrosu, Antalya'da mutlaka görülmesi gereken tarihi bir mekan. Aspendos tiyatrosu, İmparator Antonius Pius döneminde inşa edilmiş. Çeşme, hamam, su kemerleri, tapınak ve nekropollerin yanı sıra 15.000 kişilik bir amfi tiyatroya sahip.
ADRASAN BİR HARİKA
Her ilçesi tatil ve tarih tutkunlarını nefes nefese bırakan Antalya'nın Kemer bölgesine değinmeden olmaz. Kentin 42 kilometre güneybatısında yer alan ilçenin sahili turistik tesislerle dolu. Kristal denizi ve neredeyse kıyıya kadar uzanan yemyeşil çam ormanları ile büyüleyici bir doğal güzelliğe sahip olan Kemer'de ziyaretçiler enfes bir tatilin keyfini çıkarabilirler. Kemer'deki ünlü Adrasan köyünün plajını da unutmayalım. Bu doğa harikasının, yaklaşık iki kilometrelik bir kumsalı ve pırıl pırıl bir denizi var. Koy, dağlar ve geniş ormanlarla çevrilidir. Halka açık ve özel plajların yanı sıra birçok yeme-içme tesisine de ev sahipliği yapıyor. Dünyanın en iyi uzun mesafe yürüyüş rotalarından biri olarak adlandırılan dünyaca ünlü Likya Yolu üzerinde bulunan en güzel duraklardan biridir.
PATARA PLAJI VE ANTİK KENT
Gerçek bir doğa harikası olan Patara Plajı, sadece Türkiye'nin değil, dünyanın da en güzellerinden biri olarak anılıyor ve 18 kilometre uzunluğundaki kumsalı ile ziyaretçilerini büyülüyor. Doğal şekilli kum tepeleri, manzaranın tadını çıkarmanıza ve eşsiz fotoğraflar çekmenize olanak sağlıyor. Patara sadece doğa ve denizden ibaret değildir. Aynı zamanda Likya uygarlığının en önemli eserlerini görebileceğiniz bir antik kent. Tiyatro, nekropol, bazilika ve hamam gibi birçok tarihi esere ev sahipliği yapan antik kenti ziyaret edebilir, Likya tarihine tanıklık edebilirsiniz.
TARİHİ KALEİÇİ MAHALLESİ
Antalya'yı tarihi semti Kaleiçi olmadan düşünmek mümkün değil. Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinin izlerini yansıtan Kaleiçi, göz alıcı taş süslemeli minareleri, dar taş döşeli sokakları, ahşap evleri ve avlularıyla bu şehirde huzurun adresi. Evlerin bahçelerinde gezerken begonvil çiçekleri karşılıyor sizi. Ayrıca Kaleiçi'nde çok sayıda butik otel, her zevke hitap eden yerel restoranlar ve hed-i yelik eşya alabileceğiniz çok sayıda küçük dükkan bulunuyor.
YÖRESEL YEMEKLERİ DENEMEYİ UNUTMAYIN