Hastalıkların kol gezdiği bu soğuk kış günlerinde, mikrop ve virüslerde, atalarımızın izlediği yolu takip ederek kurtulmamız mümkün. Yıllar öncesinin şifacısı olarak kabul görülen bu gıda, mikroplarla savaşma konusunda rakip tanımıyor! İşte atalarımızın hastalıktan korunmak için içtiği o şifalı çorba ve faydaları…
Kış zamanı artan hastalıklardan korunmak için nasıl beslendiğiniz de son derece önemli. Türkiye'nin özellikle Bolu ve Kastamonu tarafında sıklıkla tüketilen kızılcık, oldukça etkili şifalı bir besin. Atalarımızın da hastalık zamanı tüketip iyileşme sürelerini kısalttığı kızılcık tarhanası çorbasının faydalarını sizler için anlattık.
Vücudumuza giren bakterileri anında yok edecek ve bağışıklık sistemimizin sağlığını arşa çıkaracak olan bu şifa deposu kızılcık çorbasını, haftada 2 gün tüketenden hastalık uzak kalacak…
ATALARIMIZIN DOĞAL ŞİFA KAYNAĞI: KIZILCIK TARHANASI
Bolu yöresine ait olan kızılcık tarhanası, bolu ilinde yetişen kızılcık meyvesinin püre haline getirilmesiyle hazırlanan bir tarhana türü olarak bilinmektedir. Kızılcık meyvesiyle yapılan kızılcık tarhanası, sağladığı birçok fayda ile vücudumuzun adeta şifa deposu olduğu söylenebilir.
Pembemsi ve kırmızı renkte olması gereken kızılcık tarhanasının bu renge ulaşması için güneş almayan bir ortamda kurutulması gerekir. Özellikle kış aylarında tüketilebilecek bu her derde deva sayılan kızılcık tarhanasının yok edemeyeceği mikrobun olmadığını söyleyebiliriz.
KIZILCIK TARHANASI FAYDALARI
Kızılcık tarhanası, özellikle içerisinde yüksek miktarda C vitamini bulunması ve lif oranlarının yüksek olması nedeniyle oldukça besleyici bir besindir.
Aynı zamanda E vitamini bakımından da zengin olan kızılcık tarhanası, vücut direncini artırır, idrar yolları enfeksiyonlarına karşı koruyucu bir kalkan olur.
Özellikle soğuk algınlığına karşı keskin bir çözüm olarak kullanılan kızılcık tarhanası, düzenli tüketimi sonrasında bağışıklık sistemini güçlendirir ve oluşan veya oluşabilecek hastalıkların önlenmesinde destek olur.
Yüksek bir antioksidan olarak bilinen kızılcık tarhanası, kronik hastalıklara karşı oldukça güçlüdür. Aynı zamanda içerisinde barındırdığı vitamin ve mineraller sayesinde kalp sağlığına da fayda sağlar.
Kızılcık tarhanası, karbonhidrat ve protein seviyesinin yüksek olması sayesinde enerji verir ve uzun süre tokluk sağlar.
İçerisindeki doğal bileşenleri sayesinde ani kan şekeri dalgalanmalarını da önleyerek kan şekerinin dengelenmesini sağlar.
Kızılcık meyvesinin sahip olduğu flavonoidler sayesinde hücre yenilenmesini destekler ve yaşlanmayı geciktirir.
KIZILCIK TARHANASI ÇORBASI NASIL PİŞİRİLİR?
Toz halde bulabileceğiniz kuru kızılcık tarhanası, pişirilmeden önce bir miktar su ile yumuşatılır ve suda çözünmesi sağlanır.
Suda çözünmesini sağlamak için, kızılcık tarhanası bir kabın içerisine alınır ve üzerine 1 su bardağı su eklenerek karıştırılır ve yarım saat bekletilir.
Kızılcık tarhanası su içerisinde çözüldükten sonra bir tencerenin içerisinde yağ ve bir miktar salça kavrulur.
Salça kavrulduktan sonra, suda çözünen kızılcık tarhanası tencerenin içerisine ilave edilir.
Tencereye eklendikten sonra karıştırılır ve içerisine yaklaşık 4 su bardağı kadar daha s eklenerek karıştırılır.
Çorba kıvam alana ve kaynayana kadar karıştırılmaya devam edilen kızılcık tarhanası, kaynadıktan sonra kısık ateşte ocakta bir süre daha bırakılır.
KIZILCIK TARHANASI ÇORBASI YAPMANIN PÜF NOKTALARI
Kızılcık tarhanası pişirilirken dikkat edilmesi gereken püf noktalarından biri, pişirme sırasında içerisine eklediğiniz suyun sıcak olmamasıdır. Tarhananın içerisine sıcak su eklenmesi çorbanın topaklanmasına neden olabilir.
Aynı zamanda yağın ve salçanın içerisine toz halde dökülen kızılcık tarhanasının pişirilirken topaklanmasını önlemek için suyun içerisinde yapılan çözündürme işleminin oldukça önemli olduğunu da söyleyebiliriz.
Kızılcık tarhanası çorbasını bu soğuk kış günlerinde düzenli olarak haftada 2 gün tüketmek, hastalıkların kapınızı çalmasını engellemenin yanında, var olan hastalıklarınıza da şifa olacaktır.
