Alzheimer hastalığı, demansın en yaygın formu olup genellikle yaşlı yetişkinleri etkileyen nörodejeneratif bir hastalıktır. Beyindeki sinir hücrelerinin ölmesi ve beyin dokusunun küçülmesi ile karakterizedir, bu da hafıza kaybı, bilişsel işlevlerin azalması ve davranış değişikliklerine yol açar. Hastalık ilerledikçe, günlük yaşam aktivitelerini gerçekleştirme yeteneği önemli ölçüde azalır ve sürekli bakım gerektirebilir. Yeni bir bilimsel çalışma ise, bazı kişilerin geçmiş deneyimlerine dayanarak Alzheimer hastalığına yakalanmaya daha yatkın olduğunu ortaya çıkardı.
Yeni bir araştırmaya göre, hayattaki travmatik olaylar sadece strese neden olmakla kalmıyor, aynı zamanda Alzheimer'a yakalanma riskinizi de artırabiliyor.
Araştırma, genç yaşta boşanma veya ölüm gibi ciddi travma yaşayan bireylerin, yaşamayanlara göre hastalık belirtileri gösterme ihtimalinin daha yüksek olduğunu buldu.
Bilim insanları bunu katılımcılardan alınan omurilik sıvısı örneklerini analiz ederek keşfettiler ve daha yüksek stres seviyesine sahip olanların vücutlarında Alzheimer hastalığı ile ilişkili daha fazla protein bulunduğunu buldular.
Ancak bu korelasyonun yalnızca stresli olayların çocukluk veya orta yaşta meydana gelmesi durumunda geçerli olduğu kaydedildi.
Yıllar süren kapsamlı araştırmalara ve şu anda Alzheimer hastalığıyla yaşayan yaklaşık milyonlarca kişiye rağmen, hastalığın kesin nedeni hala bilinmiyor.
