Journal of Biological Chemistry'de yayınlana bu makalede, ciddi diş eti enfeksiyonları diş etleri gibi yumuşak ağız dokularına zarar vermesi ve dişleri destekleyen alt katmandaki kemikleri (alveolar) yavaş yavaş aşındırmaya başladığı biliniyor.
Hem dişlerin tabanındaki kemik cepleri hem de dişleri çene kemiğine sabitleyen bağlar bakteriyel enfeksiyon tarafından kırılmaya karşı hassastır. Kontrol edilmeyen periodontal kemik erozyonu sonunda diş kaybına neden olur.
Diş ceplerinde bulunan bakteri plağının birikimi de diş eti hastalıklarının nedeni olduğu uzun zamandır biliniyor. Diş eti hastalığına neden olan bakterilerin dış zarlarının ana bileşenleri lipopolisakkaritler adı verilen moleküllerdir.
Lipopolisakkaritler bakteri hücresini destekler ve bağışıklık hücrelerinin saldırılarına karşı korur, ancak aynı zamanda, bakterileri patojen olarak tanıyan bağışıklık hücreleri üzerindeki reseptörleri (TLR4) devreye sokarak diş eti iltihabına neden olmakla da ilişkilendirilmiştir.
Bu bilgilerin ışığında, çalışmanın yazarı Profesör Masaki Inada, bakterilerden ve otolog hücrelerden türetilen çift sarmallı RNA dahil olmak üzere diğer zararlıların periodontal kemik kaybının ilerlemesinde neden olup olmadığını şimdiye kadar belirsiz olduğunu belirtti. Bu çalışmada, diş eti hastalıkları sırasında kemik iltihabının ilerlemesinde ne kadar etkili olup olmadığı araştırıldı.