Beynimizde yer alan pienal bezden üretilen melatonin hormonu, son yıllarda tüm dünyada gittikçe artan bir ilgiyle araştırılıyor. Ana görevi vücudun biyolojik saatini koruyup ritmini ayarlamak olan melatonin, vücudun birçok biyolojik ve fizyolojik süreçlerinde yer alıyor. Hücrelerin yenilenmesi, bağışıklık siteminin güçlenmesi, uyku ritminin ve vücut ısısının düzenlenmesi gibi vücudumuzda başka önemli görevleri de bulunuyor. Ayrıca mevsimsel değişimlerde de vücudun fonksiyonlarını etkileyen serotonin türevi bir görevi de mevcut. Yiyeceklerle aldığımız esansiyel bir amino asit olan triptofan sayesinde melatonin sentezleniyor. Ve bu sentezde görevli muhteşem bir vitamin var, o da B6 vitamini.
Yani anlayacağınız beslenmemiz o kadar önemli ki; her yediğimiz şeyin tüm metabolizma için hem gerekli hem de muhteşem etkileri mevcut. Aynen melatonin sentezinde etkileri gibi. Bu arada şu önemli notu da eklemek yerinde olacaktır. Melatonin sadece pineal bezde değil ayrıca safra ve gastrointestinal sistemden de sentezlenip salgılanan bir hormon. Retina ve deride sentezlenen melatonin gözde görme fonksiyonunu, deride radyasyondan koruma rolünü üstleniyor.
En çok pineal bezden salgılana melatonin; gün içinde bir miktar olsa da gece gündüze nazaran 3-10 kat daha fazla salgılanıyor. Melatonin salgılanması genellikle gece 21:00-22:00 saatlerinde başlayıp, 02:00-04:00 saatleri arasında maksimum seviyeye ulaşmaktadır. Sabah 07:00-09:00 arası ise azalmaya başlar. Vücudun hasarlarını önlemek için iyi uyku şarttır çünkü melatonin stres dahil tüm vücuda zarar sağlayan mekanizmaların yarattığı hasarı önleyebilecek güçtedir.
MELATONİN NEDİR?
Melatonin, esansiyel dediğimiz vücudumuzda üretilemeyen ve besinlerle almak zorunda olduğumuz aminoasitlerden biri olan triptofandan sentezleniyor. Melatoninin sentezi ve salınmasını etkileyen birçok faktör bulunuyor. Işık bu faktörlerin en önemlisi olarak karşımıza çıkıyor. Ortamın aydınlık veya karanlık olması, diğer bir ifade ile gece ve gündüz durumu melatonin sentez ve salınmasında ana unsur. Yani melatonin salgısı için uyku şart değil, karanlık yeterli. Melatonin salınımının artışıyla, vücut ısısı düşüyor ve bu da uyku hissi oluşturuyor. Melatonin sentezi ve salınımı özel bir sirkadiyen ritme sahip. Kandaki seviyesi karanlıkta artarken, aydınlıkta ışık ile birlikte baskılanıyor. Akşam 21:00- 22:00 saatlerinde artmaya başlıyor, gece saat 23:00–05:00 sıralarında melatonin salgılanması zirve yapıyor ve kandaki konsantrasyonu 3-10 kat artıyor. Sabah 05:00-07:00'de azalmaya başlıyor ve 07:00'den sonra normal seviyelere düşüyor.
Kandaki melatonin düzeyi yaşa göre değişmektedir. Yeni doğan bir bebekte melatoninin kandaki düzeyi düşüktür. Üçüncü aydan sonra melatonin düzeyi ritmik özelliğini kazanır. Melatonin anne sütüne geçebildiği için, anne sütü ile beslenen bebeklerin sirkadiyen düzenleri daha hızlı gelişir. Bu dönemden sonra melatonin artarak üç-beş yaşa kadar en yüksek seviyesine ulaşır. Gençlik döneminde yetişkin düzeylerine ulaşır ve 35-40 yıl kadar bu düzeyler sabit kalır.