Kilo vermeye karar veren pek çok kişi için ilk adım genellikle tatlıları hayatından çıkarmak oluyor. Ancak uzmanlar, bu yaygın alışkanlığın aslında sürdürülebilir bir çözüm sunmadığını söylüyor. İşte detaylar...
Diyetisyenler, kilo verme sürecinde tatlıdan tamamen vazgeçmenin yerine, onu kontrollü ve farkındalıkla tüketmenin hem ruhsal hem de fiziksel sağlık açısından daha faydalı olabileceğini savunuyor.
TATLIDAN KORKMAK DİYET KÜLTÜRÜNÜN BİR ÜRÜNÜ
Toplumda yerleşmiş olan "tatlı zararlıdır" algısı, modern diyet kültürünün bir dayatması olarak görülüyor.
Oysa uzmanlara göre hiçbir yiyecek tek başına "zararlı" değildir ve tek bir gıdanın kilo aldırdığı ya da sağlık sorunlarına yol açtığı kesin olarak söylenemez. Bu bakış açısı, yeme bozukluklarına ve kişinin beden algısında bozulmalara yol açabiliyor.
MİNDFUL EATİNG NEDİR, NASIL UYGULANIR?
Farkındalıklı yeme (mindful eating), yemeğe odaklanmayı, açlık-tokluk sinyallerini dinlemeyi ve yeme eyleminden zevk almayı amaçlayan bir yaklaşım. Bu yöntemde önemli olan, dikkat dağıtan ekranlardan uzaklaşıp yiyeceğe odaklanmak.
Tatlının kokusunu, dokusunu ve damakta bıraktığı tadı hissetmek, doyma sinyallerini daha net algılamaya yardımcı olabilir. İlk etapta küçük bir porsiyonla başlamak ve gerekirse devam etmek bu süreci kolaylaştırır.
Uzmanlara göre sağlıklı bir yaşam sadece kilo kaybıyla sınırlı değil; stres yönetimi, uyku kalitesi ve su tüketimi gibi birçok faktör genel sağlığı etkiliyor.