Eating Behaviors adlı dergide yayınlanan yeni çalışma, Kanada'daki ergen sağlığı davranışları araştırmasının sonuçlarının bir analizini içeriyordu. 2.762'den fazla ergen ve genç yetişkine ilişkin bilgiler dikkate alındığında, bulgular bir yıl boyunca erkeklerin %38,4'ünün, kadınların %47,7'sinin aralıklı oruca uygun yaşadığını ortaya koyuyordu.
"AŞIRI YEME VE KUSMA DAVRANIŞLARI ORTAYA ÇIKABİLİR"
Çalışmanın arkasındakiler, aralıklı oruç tutmanın düzensiz yeme davranışlarıyla önemli ölçüde ilişkili olduğunu keşfettiler. Kadınlar için bu durum, aşırı yeme ve kusmanın yanı sıra zorlayıcı bir etki yaratırken, erkekler daha çok kusma eğilimindeydi.
Toronto Üniversitesi Factor-Inwentash Sosyal Hizmet Fakültesi'nde yardımcı doçent olan Kyle T. Ganson, "Bulgularımıza bakıldığında, örneğimizde aralıklı orucun ne kadar yaygın olduğu sorunlu" dedi.
"GENÇ YETİŞKİNLER ARASINDA YAYGINLAŞAN BİR BOZUKLUĞA DÖNÜŞEBİLİR"
Araştırmanın ortak yazarlarından ve San Francisco'daki California Üniversitesi'nde yardımcı doçent olan Jason M. Nagata; aralıklı oruç tutma ile yeme bozukluğu davranışları arasında bulunan ilişkilerin, önemli artış göz önüne alındığında özellikle belirgin olduğunu dile getirdi. COVID-19 salgınının başlangıcından bu yana ergenler ve genç yetişkinler arasında yeme bozuklukları giderek yaygın olarak görüldüğünü de sözlerine ekledi.
Genellikle sağlıklı olmak için aralıklı oruç uygulamasına başlansa da, alımın kısıtlanması aşırı yeme davranışlarına yol açabilir. Açlığı göz ardı etmek, açlığın oluşmasına neden olarak aşırı yeme ve tıkınırcasına yemeye neden olabilir. Bu davranışlar, aşırı egzersiz veya kusma gibi davranışları da etkiliyor.
Curnette, ayrıca kısıtlayıcı yeme bozukluklarına eğilimli olanlar, aralıklı oruçtaki kısıtlamanın daha sonra bu kısıtlayıcı dürtüleri tetikleyeceğini görülebileceğini söylüyor. Curnette, yeme bozukluğu öyküsü olanların hiçbir koşulda asla aralıklı oruç tutmaması gerektiğini belirtti.