Doç. Dr. Müge Arslan, kilo almanın temelinde yetersiz ve dengesiz beslenme ile hormonal değişiklikler ve zamanın ilerlemesiyle beraber metabolizma hızının yavaşlamasının yer aldığını belirtti.
Diyet kavramının çok yanlış empoze edildiğine dikkati çeken Müge Arslan, "Diyet denince insanlar yetersiz beslendiklerini, yalnızca tek bir besin grubuna yönelik ya da sadece protein ağırlıklı sebze, meyve ağırlıklı besleneceklerini, aç kalacaklarını düşünüyorlar. Beslenme süreci kişinin yaşam arkadaşıdır. Bu nedenden ötürü yaşam arkadaşınızla birlikte hareket edebilmek çok önemli. Uygulanan beslenme listelerinin yaşam tarzına paralel olarak hazırlanıp yürütülmesi gerekiyor." yorumunu yaptı.
Arslan, yıllarca makarna yiyen bir insana sen makarna yemeyeceksin demenin gerçekçi olmadığına vurgu yaparak, Önemli olanın makarnayı da yaşam tarzına adapte ederek sağlığı bozmayacak pişirme yöntemlerine dönüştürerek beslenme sürecine dahil etmek olmalıdır değerlendirmesini yaptı.
Kilo alma ya da verme sürecinin sadece beslenmeyle alakalı olmadığını da belirten Müge Arslan, egzersizin de önemli bir yere sahip olduğunu ifade etti.
Arslan, alınan enerji ve harcanan enerjinin dengesiyle alakalı bir süreçten bahsettiklerini kaydederek, "Yaşın, ciddi bir önemi var. Zamanın ilerlemesiyle beraber her 10 yılda bir bazal metabolizma yavaşlıyor. Spesifik süreçler var menopoz süreci gibi. Özel dönemler var hamilelik süreci gibi, emzirme süreci gibi. Bazı hastalıkların araya girdiği süreçler var hipotiroidi gibi haşimato gibi. Endokrinolojik birtakım hastalıklar gibi. Bunların hepsi aslında kilo alma sürecini tetikliyor." açıklamasında bulundu.