Okullar başlarken çocukların sağlığıyla ilgili dikkat edilmesi gereken birçok husus olduğunu söyleyen Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı, Uzm. Dr. Hale Molla Kafi, çocuğun okuldaki ilk yılı ise okula başlamadan önce mutlaka göz ve işitme muayenesinden geçmesi gerektiğini belirtti. Eğer çocuk gözlük kullanıyorsa güncel göz numarası açısından muayene olması gerektiğini ifade eden Uzm. Dr. Hale Molla Kafi, çanta seçimin de oldukça çok önemli olduğunu söyleyerek, "İki omuza takılan geniş kolları olan çocuğumuzun boyuna uygun çanta seçilmelidir, olabildikçe fuzuli eşyalarla ağırlaştırılmamalıdır" dedi.
Uzm. Dr. Hale Molla Kafi, çocukların sağlıklı bir okul süreci geçirmeleri için okul öncesi yapılması gerekenleri şu şeklide sıraladı:
ÇOCUKLARDA SIKÇA GÖRÜLEN OKUL HASTALIKLARI
Okulların açılması ve çocukların kalabalık ortamlarda bulunması nedeniyle artan sağlık sorunlarına karşı ebeveynlerin bilinçli olmasının ve çocukları düzenli sağlık kontrollerinden geçirmesinin büyük önem taşıdığını belirten Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı, Uzm. Dr. Hüseyin Kıyak, sağlıklı bir okul dönemi için önerilerde bulundu.
Uzm. Dr. Hüseyin Kıyak, okula başlangıç ve mevsim değişikliği dönemlerinde çocuklarda sıkça görülen okul hastalıklarını şöyle sıraladı:
"Üst Solunum Yolu Enfeksiyonu: Çeşitli virüslerin neden olduğu bir üst solunum yolu enfeksiyonudur. Burun akıntısı ve tıkanıklığı, hapşırma belirgindir. Genelde ateş yükselmez veya hafif seyirlidir, kendiliğinden geçer.
Beta-Kızıl Enfeksiyonu: Özellikle kreş dönemindeki çocuklarda kendini gösteren beta-kızıl enfeksiyonu; yüksek ateş, hâlsizlik, tavuk derisi gibi yaygın bir döküntü ve boğaz ağrısı yapar. Tedavide uygun antibiyotiklerin kullanılması gerekir.
Orta Kulak İltihabı: Soğuk algınlığından sonra orta kulak iltihabı çocuklarda en sık görülen hastalıktır. Kulak ağrısı, bazen boğaz ağrısı, kulakta dolgunluk hissi ile belirti verir. Ateşli veya ateşsiz seyredebilir. Grip sırasında veya sonrasında, kulak ağrısının gelişmesi durumunda akla gelmelidir.
El, Ayak ve Ağız Hastalığı: Okul çağında en sık görülen hastalıklardan biri de el, ayak, ağız hastalığıdır. Son derece bulaşıcı olan bu hastalık ateş, halsizlik, boğaz ağrısı, ağız ve dil yaraları, eller ve ayaklarda kabarcıklarla kendisini gösterir. Hastalığın yayılmasını önlemek için çocuğun izole edilmesi gerekir.
Suçiçeği: Suçiçeği, genellikle çocukluk döneminde görülmekle birlikte tüm yaş gruplarında görülme ihtimali bulunan virüs kökenli bir hastalıktır. Aşılanmayan çocuklar her zaman suçiçeği riski altındadır. Suçiçeği hastalığını önlemenin en etkili yolu aşıdır.
Hepatit A: Bulaşıcı çocuk hastalıkları arasında öne çıkan Hepatit A özellikle kirli yiyecekler ve dışkı ile bulaşır. Aynı zamanda sarılık olarak da adlandırılan bu hastalıktan korunmak adına çocuklara el temizliği mutlaka öğretilmelidir.
İdrar Yolu Enfeksiyonu: Çocukların özellikle okullardaki tuvaletleri kullanmaları aileleri hijyen açısından endişelendirebilmektedir. Ancak tuvaletin hijyeninden çok ailelerin çocuklarına tuvaletlerini tutmamaları ve tuvaleti kullanırken hijyen kurallarına dikkat etmeleri gerektiği benimsetilmelidir.
Bitlenme: Bitler çok bulaşıcıdır ancak tehlikeli değildir. Bitler, kafa derisinde aşırı kaşıntı nedeniyle küçük şişlikler ve yaralar oluşturabilir. Tedavisi ise ilaçlı şampuanları ve saç bakımlarını içerir.
Okul döneminde hastalıklardan korunmak için dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi veren Uzm. Dr. Hüseyin Kıyak, "Çocuklar hastalıklar konusunda bilinçlendirilmeli. Hasta bir arkadaşları varsa onunla çok yakın temas kurmamaları konusunda uyarılmalılar. Eksik aşılar varsa mutlaka tamamlanmalı. Ortak objeler sık ve uygun temizlenmeli (kapı kolu, masa, oyuncak gibi). Özellikle tuvalet sonrası ve yemek öncesi eller sabun ve su ile uygun şekilde yıkanmalı, kalabalık ve ortak kullanılan ortamlar mümkün olduğunca havalandırılmalı. Özel eşyalar ortak kullanılmamalı (kalem, bardak gibi). Dengeli beslenilmeli ve bol sıvı tüketilmeli. Düzenli ve yeterli uykuya dikkat edilmeli. Dirsek içerisine hapşırma ve öksürme alışkanlığının geliştirilmesi sağlanmalı (avuç içine veya havaya hapşırma ve öksürük ile enfeksiyonlar daha kolay bulaşmaktadır). Çocuğunuzda enfeksiyon hastalıkları olması durumunda, diğer çocuklara bulaştırmaması açısından okula gönderilmemeli ve evde istirahat etmelidir.
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Fatma Çelik, bebeklerin doğumdan hemen sonra herhangi bir sağlık sorunu yaşamadan bile sağlam çocuk izleminin hekim kontrolünde devam etmesi gerektiğinin altını çizdi ve şöyle devam etti: "İlk izlemler doğum sonrası 24 saat içinde ve taburcu olurken yapılır. Daha sonra bebek 5 ve 7. günlerde tekrar görülür. İzlemler ilk 6 ay ayda bir, 6-12. aylarda 3 ayda bir, 13-36. aylarda 6 ayda bir, okul öncesi dönemde yılda bir, okul çocuğu ve ergenlerde ise 1-2 yılda bir devam etmelidir. Çocuklarda büyüme ve gelişme yaş dönemlerine göre geliştiği için ve durağan olmayan bir süreç olduğu için sürekli takip edilmesi ve izlenmesi büyük önem taşıyor. Gebelikle başlayan çocuk sağlığı izleminin 0-18 yaş arası düzenli şekilde yapılması, çocuklarımızı hayata sağlam ve sağlıklı şekilde hazırlamanın yanında risklerini bilerek erken önlem alabilmeyi sağlayan çok önemli koruyucu bir yaklaşım olarak kabul ediliyoruz."
Uzm. Dr. Fatma Çelik, yaş dönemlerine göre yaptırılması gereken rutin kontrolleri şöyle sıraladı:
"0-2 ay "Yenidoğan" dönemi: Bebeğin erken yani prematüre veya zamanında doğmuş olması bu dönemde yapılması gereken kontrolleri değiştirebiliyor. Bu dönemde kontrolleri oldukça sık tutuyoruz. Yeni doğmuş bir bebeğin görme, duyma, kalça çıkıklığı, yeni doğan tarama testleri, boy, kilo, baş çevresi, genel vücut ve nörolojik muayene gibi taramalardan geçmesi gerekiyor. Ayrıca kan grubu, yeni doğan hepatit aşısı, K vitamini genelde dünya genelinde yapılan uygulamalardır. Doğum sonrası gelişebilen durumlarda da (sarılık) ek kan tetkikleri ve araştırmalara yöneliyoruz.
1 ay- 12 arası "süt çocuğu" dönemi : Bu dönemin en önemli 2 kriteri, kilo alması ve baş çevresinin büyümesi. Boy, son planda kalıyor. Baş çevresi beyinin gelişmesinin, kilo alması da beslendiğinin belirtisi olarak kabul ediliyor. Anneyi mutlaka en az 6 ay emzirmesi için teşvik ediyoruz. Bebeklerin her ay değişen motor, zihinsel ve gelişimsel özelliklerini annenin bilmesi, olabilecek gecikmeleri önceden önlemek anlamına geliyor. Çocuk izleminde en önemli noktalardan biri annenin çocuk doktoruyla sağlıklı iletişim kurabilmesi, böylece çocuktaki tüm değişiklikler konusunda bilgi transferi oluyor. Bu dönemde özel bir durum olmasa dahi 6-12 ay arası genel bir kan tetkiki yapılması gerekiyor. Bundan sonraki kan tetkikleri her şey yolunda olsa bile en geç 2 yılda bir tekrar edilmeli. Bu tetkiklerin içeriği çocuğun büyüme ve gelişimi ile şekilleniyor. Her çocukta özellikle D vitamini, demir düzeylerine bakılmalıdır. Aşılar hakkında ailenin bilgilendirilmesi, nedenleri ve sonuçları hakkında gerekli açıklamaların yapılması gerekiyor.
1-4 yaş arası "oyun çocuğu" dönemi: Bu dönem çocuk gelişiminde önemli bir dönemdir. Konuşma, hareketlenme, cinselliği bilme, bireyselliğe geçiş gibi önemli gelişmeleri kapsar. Diğer yandan bu dönemde diş gelişimi tamamlanır. Ayrıca çizgi çizme, giyinme, düğme ilikleme gibi ince motor dediğimiz; bisiklete binme, takla atma, koşma gibi kaba motor dediğimiz hareketler hızla gelişir. Bu dönem sosyalleşmenin de başladığı bir dönem olarak kabul edilir. 3 yaş cinselliğin farkındalığı başlıyor. Bütün bu gelişmeler çocuktan çocuğa farklılık gösterebiliyor. 3 yaşından sonra neden sonuç ilişkisi, soyut-somut arasındaki farklar anlaşılıyor. Bu yaş aralığında büyüme gelişme değerlendirilmesi için mutlaka çeşitli parametreleri içeren kan sayımı, karaciğer enzimleri, böbrek fonksiyonları, alkalen fosfataz, kanda vitamin seviyeleri gibi kan tetkiklerinin yapılması gerekiyor. Ayrıca bu yaş grubunda, idrar, dışkı incelemeleri, batın ultrasonu, hormonlar, kemik yaşı, kalp ultrasonu, şüphe varsa büyüme geriliği yapan çeşitli genetik hastalıkları ekarte etmek için tetkiklerin yapılması gerekiyor.
4-6 yaş dönemini "okul öncesi dönem" olarak adlandırıyoruz. Mantık gelişmeye başlıyor. Dil, algılama, bilişsel gelişme ve sosyalleşme gözle görülür şekilde artıyor. Grup oyunlarını tercih ediyorlar. Bu dönemdeki eğilimler fark edilip çocuklar yeteneklerine göre yönlendirilmesi gerekiyor. Çocukların bu dönemde zihinsel, bedensel ve sosyal açıdan okul dönemine hazırlanması önemli. Bu dönemde daha önce normal giden büyümede gerileme varsa 1-4 yaş arası belirtilen tetkikler yapılmalıdır. Doğuştan gelen hastalıkların hafif seyretmesi bazen tanıyı geciktirebiliyor. Belirli bir hastalığa potansiyel yatkınlığı olan çocukların hastalığının ortaya çıkması beslenme şekilleri veya geçirdikleri hastalıklarla tetiklenebiliyor. Okul ve ergenlik dönemi dediğimiz 6-18 yaş döneminde çocukların nörolojik, zihinsel ve duygusal izleminde anne babalar kadar öğretmenlerin de değerlendirmelerine dikkat edilmesi gerekiyor. Özellikle ergenlik döneminde çocukların duygusal gelişmeleri dikkatle izlenmesi, ortaya çıkan sıkıntılı durumlara karşı önlemler alınması önemli. Çocukların diş sağlığı konusunda da gerekli yönlendirmeler vurgulanmalıdır. Çocuk ağır spor yapıyorsa ekstra kardiyolojik muayene de yaptırılması önerilir. Çocukluk çağı aşılarının 14 yaşa kadar devam ettiği ve 10-16 yaş grubunun da sağlıklı olmalarına rağmen en geç 2 yılda bir doktor tarafından görülmesi gerekiyor. 1-4 yaş arasındaki tetkikler, bu dönem için de uygun.
Göz Hastalıkları Bölümü'nden Op. Dr. Orkida Malile, dünya çapında en az 450 milyon çocuğun tedavi gerektiren bir görme sorunu bulunduğunu ve 90 milyon çocuğunda görme kaybıyla yaşadığının altını çizdi. Her ne sebeple olursa olsun görme sorunlarının çocukların eğitimlerini ciddi bir biçimde etkilediğini ve özgüven sorunlarına sebep olabildiğini, bu nedenle özellikle okul öncesinde göz kontrollerinin yapılması büyük önem taşıdığını belirten Op. Dr. Orkida Malile, okul dönemi çocukların göz sağlığını etkileyen faktörler ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.
Görme duyusu çocukların dünyayı daha kolay kavramasına yardımcı oluyor. Eğer görme duyusu tam olarak görevini yapmıyorsa çocukların öğrenme yeteneklerinin en üst potansiyeline erişmesini engelleyebiliyor. Pek çok görme sorunu erken yaşlarda başladığı için çocukların göz muayenelerinin zamanında yapılması önem taşıyor. Okulların açılacağı şu günlerde ailelerin çocuklarının göz sağlığı için rutin muayenelerini yaptırmaları eğitim süreçleri açısından kritik bir rol oynuyor. Göz Hastalıkları Bölümü'nden Op. Dr. Orkida Malile, "Toplumda en sık görülen kırma kusurları çocukluk çağında başlamaktadır. Kırma kusuru olarak miyop, hipermetrop ve astigmattan bahsedilebilir. Bunun yanında çocuklarda şaşılık, göz tembelliği, katarakt ve göz tansiyonu da görülebilmektedir" dedi.
Her yaşta ve yaşam evresinde görme muayenelerinin görmeyi güçlü tutmaya yardımcı olacağına dikkat çeken Op. Dr. Malile, "Çocuklardaki birçok görme sorunu erken bir aşamada teşhis edilirse, erkenden tedavi aşamasına gidilmesine yardımcı olur. Bazen çocuklar görme sorunlarını fark etmeyebilirler. Ancak dikkatli izlem onlarda görme problemi olduğunu gösterebilir. Örneğin televizyonu yakından izlemek, gözleri kısarak bakmak, bir kitap okurken ya da tablet kullanırken yüzeye iyice yaklaşmak, yazıları bozuk yazmak, yürürken ya da koşarken dengeyi kaybedip düşmek, sürekli gözleri ovuşturmak bir göz sorunu olduğunu gösterebilir" şeklinde konuştu.
Görme sorununun eğitimi etkilediğini belirten Op. Dr. Malile, "Çocuklarda erken başlangıçlı görme sorunları motor, dil, duygusal, sosyal ve bilişsel gelişimde gecikme yaşayabilir" diyerek "Araştırmalara göre çocuklarda oluşan görme sorunları onların eğitim sonuçlarını etkileyebilir, düşük özgüvene ve gelecekteki sosyo-ekonomik potansiyele olumsuz katkıda bulunabilir. Miyopi (uzağı görememe) çocukları etkileyen en yaygın göz rahatsızlığıdır ve dünya çapında yaygınlığı hızla artmaktadır. Miyopi sorunu çocukluk yaşlarda ortaya çıktığında çocuklar uzaktaki cisimleri bulanık görmeye başlar. Ebeveynlerin çocuklarına sağlıklı davranış alışkanlıkları teşvik ederek miyopiyi engelleme veya hiç olmasa ilerlemeyi yavaşlatma açısından rolü oldukça önemlidir. Bu nedenle de her sene okul öncesinde göz kontrollerinin yaptırılması, bunun akabinde de gözlük kullanımına başlanması gerekebilir" dedi.
Çocuğunuzun gözlerini ve gelişen görme yetisini korumaya yardımcı olacak noktaları paylaşan Op. Dr. Orkida Malile, "Meyve ve sebzeler açısından zengin, sağlıklı bir beslenme, çocuğunuzun görüşünün korunmasına yardımcı olabilir. Meyve ve sebzelerde sağlıklı gözler ve görüş için gerekli olan birçok vitamin ve mineral bulunur. Evde sağlıklı bir beslenme planı çocukların görme sağlığını da olumlu etkiler
Op. Dr. Orkida Malile, şu önerilerde bulundu:
Çocukların dengeli ve sağlıklı beslenmeleri için tavsiyelerde bulunan Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Dyt. Maria Tanoğlu Abdülmesih, ''Çocukların okullarda sağlıklı bir şekilde beslenmeleri, onların enerji seviyelerini korumaları, konsantrasyonlarını artırmaları ve genel sağlıklarını sürdürebilmeleri için önemlidir.''
Dyt. Maria Tanoğlu Abdülmesih çocukların okullarda nasıl sağlıklı beslenmeleri gerektiği konusunda şu önerilerde bulundu: