Prematüre bebeklerin beslenmesinden, yaşam durumlarına kadar önemli bilgiler aktaran Dr. Sedat Adar, "Prematüre bebeklerin doğum haftasına göre yoğun bakımda bir yatış süreçleri olmaktadır. Taburculuktan sonra bu seferde topluluk kaynaklı viral ve bakteriyel enfeksiyonlar gündeme gelmektedir. Özellik çok kalabalık yerlerden uzak durulması, bebeğin biraz daha izole bir şekilde takibinin ve bakımının yapılması, bakım verenlerin çok sık değiştirilmemesi, tecrübeli ellerde yapılası birinci sıradadır. 32 haftada doğarak taburculuğu yapılmış bebeklerin respiratuar virüs dediğimiz virüsle enfekte olmak ihtimali çok yüksektir. Bunun içinde özellikle ekim ve nisan ayları arasında koruyucu antikor uygulaması mutlaka yapılmalıdır. Bunun kesinlikle yapılması gerekiyor. 32. Haftanın altındakilerde ölümcül seyredebiliyor. Bebeğin eve gidişi sürecinde bizim için en önemli faktör çocuğun doğum kilosu ve doğum haftasıdır. Alta yatan bebeğe ait klinik sorunlar yok ise en azında bir bebeğin 2 kilogram üzerinde ısısını koruyabilir halde gelmesini istiyoruz. Genellikle 2 kilo olduğunda bu çok olmuyor. Çocuğu taburcu etmede özellikle yutma ve beslenme çok önemlidir. Prematüre bebekler taburcu olduklarında birinci isteğimiz anne sütüdür. Anne sütünün yetersiz geldiği durumlarda yine anne sütünü öneriyoruz. O da şöyledir; annenin desteklenmesi ve beslenmesini istiyoruz. 'Benim sütüm yok, bebeğe yetmiyor' bize gelen ilk büyük soru oluyor. Biz yine her durumda anne sütü diyoruz. En son çare tıbbı mamalar var. Bunları çok fazla zikretmek bile istemiyorum çünkü anne sütünün yerine alan bileşenler değildir. Son gelişmelerden sonra tabi bebeklerin yaşam haftalarında ciddi bir ilerleme var. Özellikle solunum problemleri, bağırsak problemlerinin çözülebilir haftaları vardı. Bu haftalar gittikçe gerilemeye başladı. 22 haftalara kadar yaşatılabilme durumlar var. Öncesinde düşük olarak değerlendirilen bu bebekler artık hayata bir miktar daha tutunabiliyor ama bunlar çok az sayılı merkezlerdeki imkanlarla oluyor" dedi.
"EN ÖNEMLİ BESİN ANNE SÜTÜ"
Dr. Buket Taneri ise şunları söyledi: "Dünya Prematüre Günü erken doğan bebeklerimizdeki sorunları ortaya çıkarmak, farkındalığı arttırmak amacıyla her yıl 17 Kasım'da Dünya Prematüre Günü olarak kutlanmaktadır. Her yıl dünyada 15 milyon bebek prematüre olarak dünya gelmektedir. Ülkemizde ise yüzde 12 kadar erken doğan bebek bulunmaktadır. Biraz daha hassas ve bakım gerektiren bebeklerimizdir. Erken doğdukları için beyin, kalp, iç organları, mide sistemleri ve diğer birçok sistemi daha az gelişmiş bebeklerimizdir. Bu nedenle prematüre bebeklerimizin bakımı daha özenli ve titizlikle yapılmaktadır. Özellikle 3. Derece yoğun bakım gerektiren, tecrübeli sağlık personelinin olduğu hastanelerde bakımı titizlikle yapılması gerekmektedir. Prematüre bebeklerimiz beslenmeye başladığı zaman ilk olarak anne sütünü tercih etmekteyiz. Anne sütü en güzel doğal bağışıklıktır" diye konuştu.