Kabızlık belirtilerini sıralayan Prof. Dr. Tugay, "Anüsün anatomik olarak doğru lokalizasyonda oluşmaması yine sürekli kabızlığa yol açan yapısal bir bozukluktur ve cerrahi olarak tedavi edilmelidir. Tuvaletini yapmamak için çocuğun bacaklarını çaprazlaması ve benzeri değişik hareketlerde davranışlarda bulunması ve tuvaletini 24 saatten fazla yapmamış olmasına rağmen çok az yapıp tam boşaltım yapmadan tuvaletten kalkması, karın ağrısı ve şişlik yaşaması, dışkının sızıntısı nedeniyle kirlenmiş iç çamaşırı, dışkının düzensiz yapılması ile makattaki taşlaşmış olan dışkının boşaltılamaması nedeniyle yeni gelen ve nispeten daha yumuşak olan dışkının alta kaçırılması, benzer şekilde dışkının önden az ve sert miktarda gelip sonrasında yumuşak cıvık kıvamlı dışkılama, bazı çocuklarda çok sert ve kalın dışkılama ve dışkının mesaneye bastırması nedeniyle idrar kaçırma, makatta kan gelmesi ve kaşıntı, sık görülen idrar yolu enfeksiyonları, iştahsızlık ve normalden farklı olan huysuz davranışlar görülür" diye konuştu.
KABIZLIK SADECE BESLENME ALIŞKANLIĞINA BAĞLI DEĞİLDİR
Çocuk Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Tugay, "Engelli çocuklarda yine sağlıklı çocuklara göre kabızlık daha sık görülmektedir. Bunun nedenleri beslenme bozuklukları, güçlükleri ve hareket kısıtlılığıdır. Yenidoğanlarda ve küçük bebeklerde günlerce dışkılama olmaması asla normal değildir ve bunun düzeltilmesi gerekir. Kabız oluyor diye sorunu beslenmede aramak ve özellikle muz, ekmek, pirinç hiç yedirmemek ya da süt içirmemek bu konuda yapılan yanlışların başında geliyor. Genellikle zaten bir beslenme düzeninde yaşayan çocuğun bir enfeksiyon geçirme, beslenme düzeninin bozulması, ilaç kullanma veya ameliyat geçirdikten sonra tuvalete gitme rutini bozularak kabızlık gelişebilmektedir. Ayrıca tuvalete gitme alışkanlığının bozulmasının kendiliğinden geçeceğini düşünmek sık yapılan başka bir yanlışlıktır. Bazı aileler ise yıllarca tuvalet yapma alışkanlığı bozuk olan bir çocuğun davranışını normal kabul etmesi veya birçok doktora ve değişik ilaç tedavilerine rağmen geçmemesini normal kabul etmek ayrı bir yanlıştır" ifadelerini kullandı.
"BESLENMEYİ KISITLAMAYIN"
Kabızlığın altında cerrahi bir sorun yoksa uzun süreli tedavi ile düzeltilmesini öneren Prof. Dr. Tugay, "Uzun süren ya da eksik tedavi edilen kabızlık sonucu anüs kenarında çatlak oluşur. Daha sonraları anüs kenarlarında mor renkte damar genişlemeleri belirir. Anüs çevresindeki ciltde kızarıklık, ağrı hissi, derinin soyulması gibi değişiklikler sıkça muayenede görülür. Uzun süren olgularda giderek dışkılama mekanizması bozulacaktır. Bunu gaita kaçırma ve hatta gaitasını hiç tutamama gibi tedavisi son derece güç durumlar izleyebilir. Bu nedenle tedavi başlangıcında alınan iyi sonuçlara bakarak tedavi kesilmemeli, tekrarlamaması için sabırla ve dikkatle sürdürülmelidir. Kabızlık tedavisi aylarca davranış tedavileri ve ilaçlar yardımıyla düzelir. Tedavi esnasında dışkılama günlüğü tutulur ilaçlar kabızlık düzeldikçe azaltılarak kesilir" dedi.
EBEVEYNLERE KABIZLIK TEDAVİSİ ÖNERİLERİ
Beslenmenin önemine dikkat çeken Prof. Dr. Tugay, "Çocuklar yeterli ve dengeli beslenmelidir ve yeterli miktarda su içmeli, sulu gıdalar tüketmelidir. Taze sebze ve meyve tüketmeye ağırlık verilmelidir. Gazlı yada meyve suyu adı altında satılan içecekler sınırlandırılmalıdır. Ambalajlı cips çerez gibi yiyeceklerden mümkün olduğu kadar uzak durulmalıdır. Çocuklar hareketsiz bir yaşam tarzından uzak tutulmalıdır. Çocuklar düzenli ve mümkünse her gün aynı saatlerde tuvalete çıkma alışkanlığı kazanmalıdır" diye konuştu.