Okul çağı, hızlı büyüme, gelişme ve öğrenme süreçlerini kapsayan, bu nedenle de sağlıklı beslenmenin büyük önem taşıdığı bir dönem olarak biliniyor. Okula giden çocuklarda sağlıklı beslenme ile bedensel, duygusal, okul başarısı ve sosyal gelişim olumlu yönde etkileniyor.
Salgın hastalıkların çoğaldığı dönemde okula giden çocukların beslenme düzenleri de değişti. Okul çağında edinilen beslenme alışkanlıkları, yetişkinlik dönemindeki alışkanlıkları da etkiliyor. Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğr. Üyesi Dr. Dilek Özçelik Ersü salgın döneminde çocukların beslenme düzeninin nasıl olması gerektiği ile ilgili bilgilendirmelerde bulundu.
Günümüzde hala devam eden ve son derece bulaşıcı bir hastalık olan koronovirüs ve oluşturduğu pandemi özellikle çocukları olumsuz etkilediğini söyleyen Öğr. Üyesi Dr. Dilek Özçelik Ersü, "Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre gelişmekte olan birçok ülkede çocuklar yetersiz beslenmektedir. Bu da onları salgın hastalıklara ve erken ölümlere karşı daha savunmasız hale getirir. Özellikle okula giden çocuklarda salgın hastalıkların görülme sıklığının yüksek olduğu bilinmektedir. Çocukların diyetleri farklı türden, çeşitli ve yeterli besinler ile desteklendiğinde birçok hastalığın seyrini iyileştirdiği ve iyileşme süresini kısalttığı bilinmektedir. Koronovirüs gibi salgın hastalıkları önlemede ve tedavi etmede bağışıklığın güçlü tutulmasının önemi büyüktür" dedi.
"YETERLİ SIVI ALINMASI DA OLDUKÇA ÖNEMLİDİR"
Beslenme ve Diyetetik Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Dilek Özçelik Ersü, okula giden çocuklarda en sık görülen beslenme kaynaklı sorunlardan birinin öğün atlama olduğunu, özellikle bu yaş grubunda kahvaltının en sık atlanan öğün olarak bilindiğini belirtti.
Sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandırmak ve çocukların salgın hastalıklara karşı daha dirençli olmalarını sağlamak amacıyla günde 3 ana öğün ve 2-3 kez de ara öğün verilmesi gerektiğinin altını çizen Ersü, "Çocukların yeterli ve dengeli beslenmesi, öğünlerde besin çeşitliliğini artırmak hastalıklara karşı bağışıklık sistemini destelemek için önemlidir. Bu nedenle her gün 2-3 porsiyon kadar mevsimine göre çeşitli ve farklı renklerde meyve, sebze ile protein kalitesi yüksek besinlerin tüketilmesi gerekmektedir" şeklinde konuştu.
Besin değeri düşük ancak enerji değeri yüksek yiyecek ve içeceklerin tüketiminin ise sınırlandırılması gerektiğini ifade eden Ersü, "Okula giden çocukların her gün 3 porsiyon süt ve ürünleri tüketmesi önemli miktarda kalsiyum ve protein sağlamaktadır. Çocuklarda vücut fonksiyonlarının yerine getirilmesi için yeterli sıvı alınması da oldukça önemlidir. Ayrıca salgın hastalıkları önlemek adına içilen suyun güvenli ve temiz, su kabının kişiye özel olması ve başkasıyla paylaşılmaması gerekmektedir" dedi.
Ersü, yemek hizmeti verilen okullarda çocuğun bağışıklık sistemini desteklemek amacıyla çıkarılacak menülerin 4 besin grubunu da içerecek çeşitlilikte ve çocuk beslenmesi alanında bilgi, deneyim ve eğitim sahibi diyetisyenler tarafından hazırlanması, okulunda yemek hizmeti olmayan çocuklara ise mutlaka besleyici değeri yüksek besinlerle beslenme çantası hazırlanması gerektiğini söyledi.
Son olarak beslenme çantasında ise evde hazırlanmış sandviç / tost vb. ile havuç, salatalık gibi çiğ sebzeler, taze/kuru meyveler ve badem/ceviz/fındık vb. kuruyemişler ile ayran, süt gibi içecekler bulunmasının önemini vurgulayan Ersü, "Salgın süresince çocukların diyetinin özellikle B12 ve C vitaminleri ile demir, çinko gibi minerallerce zenginleştirilmesi bağışıklığı güçlendirmeye ve özellikle enfeksiyonları önlemeye yardımcı olacaktır" ifadelerini kullanarak sözlerini tamamladı.