Okula başlama döneminin; çocuklar için ailelerinden, evlerinden, oyuncaklarından, evdeki düzenlerinden ayrılacağı belirsiz bir süreç olduğunu belirten Çocuk Gelişimi Bölümü Arş. Gör. Kevser Tuğba Çınar Karasu, "Doğumla başlayan fiziksel ayrılık ve devamında bebeklik döneminde yürümenin başlamasıyla anneden fiziksel uzaklaşma gerçekleşir. Bu durum çocuklarda bağımsız hareket edebilmenin sevincini oluştururken bir yandan da uzaklaşmanın oluşturduğu bir kaygı oluşturabilir. Çocuklar o dönemde bu kaygı ile baş etmeye çalışırlar. Zamanla bakım verenin varlığının kaybolmayacağını anlayarak ve kendini güvende hissetmeye başlarlar." dedi.
Ebeveynlerin çocuklarının okula başlama sürecindeki destekleyici tutumları okula uyum sürecini kolaylaştırabilir. Arş. Gör. Kevser Tuğba Çınar Karasu bu süreçte velilere düşen sorumlulukları 10 maddede sıraladı.
KAYGI VE ENDİŞELERİNİ DİNLEYİN
"Çocuğunuzun okulla ilgili kaygıları olabilir, onu dikkatlice dinleyip, anlamaya çalışıp basit, açık ve gelişimsel düzeyine uygun bir dil kullanarak kafasındaki soru işaretlerini giderebilirsiniz. Çocuklar, bu dönemdeki gelişim özellikleri nedeniyle somutlaştırmaya ihtiyaç duyabilirler. Kaygıyla ilgili belirsizlikler şarkı, tekerleme söyleme, resim yapma ve olayları canlandırma yaparak somutlaştırılabilir."
ÇOCUĞUNUZUN DUYGULARINI ANLAMAYA ÇALIŞIN
Çocuğunuzun hayatının bu yeni döneminde endişe, kaygı gibi olumsuz duyguları olabileceği gibi heyecan, coşku, mutluluk, sevinç gibi olumlu duyguları da olabilir ve bu duyguları doruklarda yaşayabilir. Çünkü çocuğunuz yeni bir ortama girecek, yeni arkadaşlarla tanışacak, yeni materyaller tanıyacak ve yeni duygular yaşayacaktır. Bu sebeple çocuğun kendini ifade etme ihtiyacı doğabilir. Bu gibi dönemlerde kendini ifade edeceği alanlar oluşturmak faydalı olabilir. Çocukların bu dönemde duygularının önemsenme, kabul görme ve paylaşılma ihtiyacı vardır. Tam da bu zamanlarda çocuğunuzun okul hakkında neler düşündüğü, bu düşüncelerin onda hangi duyguları oluşturduğu ile ilgili konuşabilirsiniz.
GÜNLÜK RUTİNLERİNİZİ DÜZENE OTURTUN
Günlük rutinler çocukların kendilerini güvende hissetmelerine ve belirsizlikle başa çıkmalarına yardımcı olur. Çocukların okuldan önceki zamanlarda kahvaltı saati, eşyalarını hazırlama saati, okuldan sonraki zamanlarda oyun saati, yemek saati, ekran kullanım saati, uyku saati gibi zamanlarının düzenli olması okula uyum sürecini kolaylaştırır. Ebeveynlerin günlük rutinlerde çocukların ekran kullanım sürelerini ve içeriklerini denetlemesi de ayrıca önemlidir.
FIRSAT VERİN
"Çocuğunuzun kendi sorumluluklarını alması için fırsat verin, çocuğunuzun ayrı bir birey olduğunu unutmayın. Örneğin, okul çantasını hazırlaması, mutfaktan beslenme çantasını alması, suluğunu doldurması, okul kıyafetlerini kendi giymesi, ayakkabılarını bağlaması vb. konularda fırsat sağlamanız, çocuğunun bu becerilerini geliştirmesini destekler. Siz olmadan da okul çıkışında beslenme çantasını, okul çantasını toplamayı, hırkasını, montunu almayı kendi sorumluluğu olarak benimsemesine yardımcı olur. Aynı zamanda tek başına tuvalete gitme, kişisel temizliğini yapma becerilerini gerçekleştirmesi önemlidir."
OKUL TANITIMI
"Okul fiziksel olarak büyük ve kalabalık bir yerdir. İlkokula uyum haftalarında okulun iç ve dış ortamı tanıtılır. Çocuğunuzun sınıfını, tuvaleti, öğretmenler odası gibi temel alanları öğrenmesi, tek başına kaldığında çevresinde daha önce görmüş olduğu yerlerin olması onu rahatlatır."
GERÇEKÇİ BEKLENTİLER OLUŞTURUN
"Çocuğunuz okula başlamadan önce okulla ilgili gerçekçi olmayan durumlar anlatmaktan kaçının. Okulun park gibi sürekli oyun oynanacağı, arkadaşlık ilişkilerinin her daim çok iyi ilerleyeceğini söylerseniz çocuğunuzu gerçekçi olmayan bir beklentiye düşürmüş olabilirsiniz. Bu sebeple gelişim düzeyine uygun şekilde okulla ilgili gerçekçi anlatımlar yapmak önemlidir. Okulun kurallarının olduğu, ders saatlerinin ve tenefüs saatlerinin olduğunu, bu kurallara uyulması gerektiğinden bahsetmek daha sağlıklı olacaktır.
HER ÇOCUK BİRBİRİNDEN FARKLIDIR
Çocuğunuzun bireysel farklılıklarının farkında olun. Çocukların günlük rutinlerinden farklı olarak okul ortamında duyusal hassasiyetleri (işitsel, görsel, dokunsal) artabilir. Okuldaki kalabalık görsel, gürültü işitsel, arkadaşlarla el ele tutuşma vs. dokunsal olarak duyusal regülasyonlarını (düzenlemelerini)bozabilir. Bu nedenle çocuğunuzun bu hassasiyetlerinin farkında olmanız, onu anlamanız, durumu kabul etmeniz, çocuğunuzu zorlamamanız ona destek olmanız önemlidir.
KIYASLAMAYIN
Her çocuk farklı uyum sürecinden geçecektir. Bu süreçte bazı çocuklar hızlı adapte olup okula gitmekten zevk alırken bazı çocuklar bu süreçte korku ve kaygı ile baş etmeye çalışır. Her çocuğun farklı tepkiler vermesi doğaldır. Çocuğunuzu arkadaşları ile kıyaslamak, ''Bak arkadaşın hiç ağlamıyor, sen bebek gibi ağlıyorsun'' gibi ifadeler kullanmak çocuğunuzun yaşadığı süreci kolaylaştırmayacak aksine zorlaştıracaktır. Bu konuda kıyaslama yapmak yerine yeni duruma uyum sürecinde çocuğunuza zaman tanımak önemli olacaktır.
GEÇMİŞ DENEYİMLERİNİZ
Çocuğunuzun kafasındaki belirsizlikleri gidermek için kendi okul sürecinizden bahsedebilirsiniz. Okula başlama sürecinizdeki heyecanınızdan, korkularınızdan, öğretmeniniz ya da arkadaşlarınızla hatırladığınız bir anıdan bahsedebilirsiniz.
TEHDİTLER VE AŞIRI ÖDÜLLERDEN KAÇININ
Çocuğunuzun okula uyum sağlamaya çalıştığı bu dönemde onu okula alışması için ödül, ceza gibi dış denetime alıştırmamak, olabildiği kadarıyla iç denetimini sağlayarak bu sürece alışmasını desteklemek önemlidir. Örneğin, her gün okuldan çıktıktan sonra önce siz gününüzün nasıl geçtiğini ona anlatabilir; sonrasında ondan gününün nasıl geçtiğini anlatmasını, okul ile ilgili duygularını paylaşmasını isteyebilirsiniz.