İnternet bağımlılığı, internette oyun bağımlılığı ile kontrolsüz online alışveriş ya da sosyal medyada fazla gezinme gibi birçok davranışsal bağımlılığın bu dönemde daha çok gözlemlenmeye başlandığına değinen Yavuzyılmaz, "Davranışsal bağımlılık denilen bu tür bağımlılıklar kişide, davranışı bırakmada kontrol kaybı, davranış hakkında zihinsel meşguliyet, hayattaki rol sorumlulukları yerine getirememe, iş başarısında düşmeye yol açabiliyor. Ancak buna rağmen kişiler hayatlarında görülen zararlara ve kayıplara rağmen o davranışı sürdürme istediğindedir." ifadesini kullandı. Yavuzyılmaz, kişilerin hayatlarında yenilik yapmak istemeleri ya da yeni durumları keşfetmek, heyecan, merak uyandırma, sorunlardan kaçma, hayattaki başarısız durumlarını telafi etmek, sanal ortamda başarılı olabilmek, arkadaş ortamında saygınlık, hayranlık kazanmak gibi farklı nedenlerin, davranışsal bağımlılıklara sebep olabildiğini aktardı.
Teknoloji bağımlılığı hakkında bilgi veren Yavuzyılmaz, şöyle devam etti:
"Günümüzde çocuklar, yaşamlarının erken döneminde teknolojiyle gelişigüzel tanışıyor. Toplum temelli olarak yapılan çalışmalarda, bebeklik ve erken çocukluk döneminde uzun süre televizyon, tablet ve telefondan içerik seyretmenin çocuğun dil, bilişsel, sosyal ve duygusal gelişim alanlarında gecikmelere yol açtığı ve ileriki dönemde bağımlılık gelişimine zemin hazırlıyor."
"Özellikle 0-3 yaş arası çocuklar kesinlikle ekranla tanıştırılmamalı, 4-6 yaş arası çocuklarda ise anne babaların, kendileri çocuklarına eşlik etmek koşuluyla çocuğun yaşına ve gelişimine uygun bir içerikle günde en fazla 20-30 dakikayı geçmeyecek sürede olmalı. Çocuğa yemek yedirmek, uyutmak, huysuzluğunu gidermek amaçlı teknoloji kullanılmamalıdır."