Çocuklarda bu dönemde özellikle solunum yoluyla bulaşan virüs salgınları gördüklerini belirten Torun, "Bunlardan en önemlisi influenza A ve B, sonra respiratuvar sinsityal virüs başta olmak üzere bütün solunum yollarından bulaşan virüslerin riski yüksektir." dedi.
Aynı zamanda öğrencilerin birbirleriyle teması nedeniyle bulaşan hastalık riskinin de arttığını dile getiren Torun, "Bu dönemde, el, ayak ve ağızı da sık görüyoruz. Su çiçeği gibi döküntülü viral bir hastalıktır. O da salgın şeklinde." diye konuştu.
Prof. Dr. Torun, okulların açılmasının ikinci haftasından itibaren polikliniklerde enfeksiyonlara bağlı hastalıklara ilişkin başvuru sayısının arttığını vurguladı.
Ailelere, çocukların varsa eksik aşılarını tamamlamaları konusunda uyarılarda bulunan Torun, şunları kaydetti:
"Eğer çocuğun kronik akciğer hastalığı veya astım, alerji gibi sorunu varsa mutlaka influenza aşısını yaptırmalarını öneririm. Onun dışında bulaşıcı hastalık, ateşlenme riski veya bulguları olan çocukları okula göndermez, izole ederlerse hastalıkların yayılmasını bir miktar önleyebiliriz. Yani hafif ateş kırgınlığı, boğazda yanması olan çocuğu izole edip, okula göndermezlerse okullarda diğer çocuklara bulaşıcılık ihtimali biraz azalır. İzolasyona, temizliğe dikkat etmek, aşıları tamamlamak çocuklara vitamin takviyeleri yapmak, doğru beslenmelerini, iyi uyumalarını sağlamak, bakım koşulları tavsiye edebileceğim şeyler."
Torun, çocukların ise el temizliğine dikkat etmeleri ve mümkün olduğunca ortak eşya kullanmamaları gerektiğini vurguladı.