Bununla birlikte yara, dış etkenlerden korunur. Bir başka durumla yara, vücudu en kısa sürede dış problemlerden korumak için, kendini korumaya alarak harika bir yöntem yapar.
YARA İZLERİ NASIL GEÇER?
Şaşırtıcı gelmesin; fakat bazı yara izlerimizi çok severiz. Bunun sebebi bizi ya çocukluk senelerimize bir fotoğrafa ya da eğlenceli anlara götürür. O yarayı vücudumuzda taşımaktan gurur duyarız. Fakat bazı yara izleri, geçmişi ne olursa olsun rahatsız eder. Estetik kaygılar yaratır. İşte bu tür izlerin tedavi edilebilmesi için yara izi tedavisine başvurmak gerekir.
Bir yaranın en iyi durumda iyileşme süreci geçirebilmesi için en önem arz eden iki faktör, yaranın ortaya çıkışı ve yaşam tarzıdır. Yaranın oluşumu esnasında hücrelerin ne kadar büyük bir travmaya uğradığı, izin büyüklüğü açısından bize rota belirler. Örnek vermek gerekirse; kesilme biçiminde oluşan yara; koparılma, soyulma veya ezilme biçiminde ortaya çıkan yara ile aynı izi bırakmaz. Hücrelerin ve dokunun ne kadar zarar gördüğü, yara izinin oluşması veya kalıcı hale gelmesi açısından belirleyicidir.
YARA İZLERİNİ GÜNEŞ IŞIĞINDAN KORUYUN
Yaranın hangi şekilde oluştuğu kadar vücudun hangi bölgesinde oluştuğu da sırt, omuz, göğüs gibi bölgelerde daha belirgindir.
Yara izinin ortaya çıkmasında hastanın yaşı da etkili faktörlerden biridir. Çocuk yaşlar da deri daha gergin olduğundan yaraların iz bırakma yüzdesi oldukça yüksektir. Yaş ilerledikçe, sanıldığının aksine denge tersine döner. Yaş ilerledikçe yara izi bırakma olasılığı düşer. Öte yandan, kolajen doku rahatsızlıkları, radyoterapi, diyabet, kanser, böbrek yetmezliği gibi kronik rahatsızlıklar ve beslenme yetersizlikleri yaraların iyileşme sürecini olumsuz etkiler. Sigara kullanımı da kan akışını yavaşlattığı için iyileşme sürecini yavaşlatır. Güneşin zararlı ışınları, yara izinde renk değişimlerine neden olur. Bu nedenle yara izi oluşmaması ve yaranın bulunduğu bölgede kararma olmaması açısından yarayı güneş ışığından korumak gerekir.