Prof. Dr. Vedat Göral, özellikle gençlerin ve sporla uğraşanların protein tozu kullanımında aşırıya kaçılmaması gerektiğini açıkladı. Prof. Dr. Göral, vücudun temel ihtiyaçlarından biri olan proteinin, çok önemli bir besin kaynağı olduğunu belirterek "Protein hücre gelişimini destekleyen, kan yapımında kullanılan, vücut direncini ve kas dokusunu güçlendiren temel bir besindir. Et, yumurta, süt, yoğurt, peynir, fasulye, nohut, badem gibi gıdalar, temel protein kaynaklarıdır. Genel olarak, sporcuların ve bazen gençlerin, kas yapmak için protein tozlarını kullandıklarını görmekteyiz. Protein tozunun kullanılmasının, 'yararlı mı yoksa zararlı mı?' olduğu tartışılsa da dengeli ve ek gıda olarak alındığında, yararlı olduğu görüşü hakimdir. Çünkü sağlıklı ve dengeli beslenerek vücuda doğal yollarla protein alınmalı, eğer ağızdan beslenme ile protein alınımı yetersizse, protein tozu kullanılmalıdır. Günümüzde gerek bazı gençlerde, özenti amaçlı ve gerekse sporcular arasında, kullanımı artan gıda takviyeleri ve vitaminler, bilinçsiz kullanıldığında, bazen ciddi sağlık problemlerine yol açabilir. Özellikle ağır spor yapan ve vücut geliştiren kişilerce bilinçsiz kullanılan protein tozu, yüksek dozda ve uzun süreli kullanıldığında, önemli sağlık problemine neden olabilir" diye konuştu.
FAZLASI BÖBREKLERİ, KEMİKLERİ VE KALBİ YORAR
Protein her ne kadar vücudun ihtiyaç duyduğu temel besin maddelerinden biri olsa da kimyasal içeriklerle hazırlandığında, bazı olumsuzluklara neden olabildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Göral, şöyle devam etti:
"Mesela kemiklerde erime, bağırsaklarda ishal ve diğer organlarda bazı olumsuzluklara yol açar. Profesyonel sporcuların alması gereken protein miktarı, normal bireylerin alması gerekenin yaklaşık iki mislidir. Ancak dengeli ve hekim kontrolünde alındıklarında, zararlı etkiler ortaya çıkmamaktadır. Protein tozu alındığında vücutta oluşan yüksek protein konsantrasyonu, bazen böbrekleri zorlayabilir ve kişi spor esnasında yeterli sıvı almazsa böbrek hasarına yol açabilir. Aşırı protein tozu tüketiminin, böbreklerde hasara yol açtığı biliniyor. Aşırı miktarda kullanıldığında bağırsaklar tarafından yeterli miktarda emilemeyeceği için ishale de neden olabilir. Protein tozu, vücutta protein miktarının birden artmasına neden olabildiğinden, kalbin yorulmasına, kalp büyümesine yol açabilir. Ürün içeriğinde yer alan yağ miktarı da burada önemlidir. Bu nedenle kalp sağlığı bozuk olanların, protein tozu almamasını öneriyoruz. Protein, kanın asiditesini artırır ve asiditenin dengelenmesi için kemikte bulunan kalsiyum kullanılır. Kemik yapısındaki kalsiyumun azalmasına neden olan fazla protein, kemikleri zayıflatarak, osteoporoz olarak bilinen kemik erimesi ve kemikte kolay kırılmaya neden olabilir. Ayrıca kemiklerdeki kalsiyumun boşalması, kalsiyumun böbreklerde birikmesine yol açar. Spor esnasında yaşanan sıvı kaybı da böbrek taşı oluşumuna neden olur. Bilinçsiz bir şekilde vücudun ihtiyacından fazla alınan proteinin vücuttan atılması için karaciğerin daha fazla çalışması gerekir. Özellikle karaciğer hastalığı olan kişilerde bu durum, pek çok sağlık problemine yol açabilir."
PROTEİN TOZLARI AĞIR METALLER VE BPA İÇEREBİLİR
Prof. Dr. Vedat Göral, "Profesyonel sporcular dışında spor ve ağır egzersiz yapan ya da vücut geliştirme ile ilgilenen kişilerin, ihtiyaç duyduğu proteini doğal besinler aracılığıyla alması çok daha doğrudur. Bu konuda, başta yumurta (günde 4-5 tane alınabilir), et, yoğurt, süt ve diğer hayvansal ve bitkisel protein kaynakları tüketilebilir. Amerikan Gıda ve İlaç Derneği (FDA), ürünlerin güvenliğini ve etiketlemesini değerlendirmeyi üreticilere bırakıyor. Protein tozu bir besin takviyesidir. McManus adlı araştırmacı, "Takviye olarak yüksek protein alımının, olası yan etkileri hakkında sınırlı veri var" diyor. Protein tozları, bazen sindirim sıkıntısına neden olabilir. McManus, özellikle, süt alerjisi olan veya laktozu sindirmekte güçlük çeken kişiler, süt bazlı bir protein tozu kullanırlarsa, gastrointestinal rahatsızlık yaşayabilirler" diye belirtiyor" açıklamasında bulundu.
"Protein tozuna eklenen şekerler ve kaloriler de bazen yüksek olabilir" diyen Göral, "Bazı protein tozları, çok az şeker içerirken, diğerlerinde çok miktarda bulunabilir. Amerikan Kalp Derneği, kadınlar için günde 24 gram ve erkekler için 36 gram ilave şeker sınırı önerir. Bazı protein tozunun, ağır metaller (kurşun, arsenik, kadmiyum ve cıva), bisfenol-A (plastik yapmak için kullanılan BPA) veya diğer bazı katkı maddeleri içerebileceği belirtilir. Bunun da göz önüne alınması gerekmektedir. Protein alımı için tavsiye edilen doz, kadınlar için günde 46 gram ve erkekler için 56 gram olmalıdır" ifadelerini kullandı.
TOZ YERİNE DOĞAL YOLLARDAN TAKVİYE EDİN
Protein tozunun hamilelikte önerilmediğine dikkati çeken Prof. Dr. Vedat Göral, şu bilgileri de verdi:
"Bazı ilaçlarla da beraber alınması uygun olmayıp, bu konuda doktorunuza danışmalısınız. Protein tozu yerine tam gıdalardan protein alın. Fındık, tohumlar, az yağlı süt ürünleri (yoğurt, süt, peynir), baklagiller (fasulye, mercimek), balık, kümes hayvanları, yumurta ve yağsız et, doğal protein kaynağı için idealdir. McManus, toza dönüşmeden, doğal protein elde etmenin ve kullanmanın, daha önemli olduğunu belirtmektedir. Yüksek dozlar, bağırsak hareketlerinde artış, mide bulantısı, susuzluk, şişkinlik, kramplar, iştah azalması, yorgunluk (yorgunluk) ve baş ağrısı gibi bazı yan etkilere neden olabilir. Vitamin ve diğer besin takviyelerinin kullanımı, ancak uzman bir hekim ya da diyetisyen tavsiyesi ile yapılmalıdır. Spor ve egzersize bağlı olarak artan protein ihtiyacı, her metabolizmada farklılık gösterir. Ancak profesyonel sporcuların dışında, spor, egzersiz ve vücut geliştirme ile ilgilenenlerin düzenli ve yeterli miktarda beslenmesi, metabolizmanın tüm besin ihtiyaçlarını karşılar. Bu yüzden sıra dışı durumların dışında, profesyonel olarak spor yapmayanların, protein tozu ya da diğer besin takviyelerini kullanabilirler, ancak doğal yollarla protein alımının daha doğru olduğunu düşünmekteyiz."