Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Coşkun Minnet, özellikle doğuma yakınken bebeklerinin prematüre olarak dünyaya geleceğini bilen annelerin psikolojik olarak hazırlandığını dile getirdi. Dr. Minnet, 36 haftanın altında gerçekleşen doğumların prematüre doğum olarak kabul edildiğini belirterek, risk durumlarına göre bebekleri kontrol altında tuttuklarını aktararak, "Bu anneler doğumdan sonra çocuklarının yanında olmayacağı, yeni doğan yoğun bakımda kalacağı konusunda bilinçliler. Biraz günü yakın, sürpriz şekilde sıkıntılı bebeklerde aile ister istemez travmatize olmakta. Ama burada bir ekibin, bizlerin diyaloğuyla onları hem psikolojik yönden buna hazırlamaktayız, hem çocuğun sağlığı ile ilgilenmekteyiz. Bunda ekibin, hemşire arkadaşların ve bizlerin aileyle diyalogları ile bu sorunları aşmaktayız. Bu bizim için belki bir görev, ama onlar için de zor bir durum. Mutlu sonla bitmesi önemli, o da bizi mutlu ediyor" diye konuştu.
"PREMATÜRE OLMASA DA BEKLENMEDİK ŞEKİLDE YATIŞ GEREKEBİLİYOR"
Prematüreliğin artık tek bir kavram olmadığını, erken ve geç şeklinde ayrımlar yapıldığını kaydeden Uzm. Dr. Minnet, "Genelde 36 haftanın altını prematüre kabul ediyoruz, ama bunların hepsi yatmıyor. Risk durumlarına göre yatıyorlar. Anne karnında gerekli şekilde dışarıya hazır olmayan bir organizma var. Akciğerleri hazır değil, cildi hazır değil, bunların uyum sorunları bazen tıbbi destek gerektiriyor. Anne karnında olup da dış ortama uyum sağlama sürecindeki oluşacak tıbbi sorunlara da biz elimizden geldiği kadar müdahale ediyoruz. Neredeyse yatışlarımızın yüzde 30'u prematüre değil, yani gününde, 39-40 haftalık. Bu durumlarda gerek kadın doğumcular, gerekse aileler bir yatış beklemiyor. Bizim geçici takip dediğimiz; bazen beslenme, bazen kusma, bazen sarılık sorunları ile beklenmedik şekilde de yatış gerekebiliyor. Yani kadın doğum süreci sorunsuz gitmesi doğum ve sonrasında bir sorun olmayacağı anlamını taşımıyor" ifadelerini kullandı.
"BEBEĞİMİZİN ODAMIZA GELMEMESİ ÇOK ZORDU"
İlk çocuğunu erken doğumla dünyaya getiren anne Hasibe Betül Çolak, yaşadıkları süreci gözyaşları ile anlattı. Doğumdan sonra bebeklerinin odalarına gelmemesinden dolayı çok zorlandıklarını belirten genç anne Çolak, "Çok güzel bir hamilelik geçirdim aslında. Kontrole diye geldim. Sonrasında alınması gerektiği söylendi bebeğimin. Çok korktum, ne yapacağımızı bilemedik. Daha sonrasında doğumdan sonra ilk 24 saatin geçmesi gerekiyordu. Çok zor geçirdik. 33 haftalıktı. Bin 320 gramdı. Kızımız oldu, ismi Ervanur. 24 saat geçirdik, doktorumuzla konuştuk, güzel şeyler söyleyince umutlandık. Tabii hastanede yatarken herkesin odasına bebeği geliyor, ama bizim odamıza bebeğimiz gelmedi, çok zordu" dedi.
"ONLAR BİZDEN GÜÇLÜ ASLINDA"
Bebeğinin durumunun iyi olduğunu, sadece kilo almasını beklediklerini aktaran anne Çolak, bağırsak sistemleri çok hassas olduğu için iyileşme sürecinin zaman alacağının söylendiğini belirtti. Kendisi gibi erken doğum yapan veya bu süreci yaşayacağını bilen annelere seslenen Çolak, "Korkmasınlar. İlk önce çok korkuyoruz, ama korkmasınlar. Onlar bizden güçlü aslında. Ben çok zor durumda kaldığım zamanlarda 'Yapamayacağım, dayanamayacağım' dedim. Sonra hastaneye bebeğimi görmeye geldim. Bebeğim dayanabiliyor, benim güçsüz olmam çok mantıksızdı. O yüzden bebekleri için dayansınlar, onlar bizden güçlüler. Hastane çok yardımcı oluyor, onlar çok güzel koruyorlar bebeklerimizi. Pandemi koşulları olduğu için daha hassas davranıyorlar" diye çağrıda bulundu.