Çocuk yetiştirmek, birçok noktada oldukça zorlu bir süreç. Fakat doğru adımı atmak bu süreci hem kolaylaştırır hem de çocuklarınızın kendisini güvende hissetmesini sağlar. İşte çocuklarınızı benlik saygısına zarar vermeden onları uyarmanın yolları.
ÇOCUĞUN KÖTÜ NİYETİ YOKSA CEZALANDIRILMAMALI
Çoğu zaman çocuklar kimseye zarar vermeye çalışmaz, sadece bir şeyler keşfetmek isterler ve bir çocuk sadece öğrenmeye çalışırken, eylemleri kötü bir şeye yol açsa bile sonuçları konusunda uyarılarak desteklenmelidir. Aynı şey, tamamen tesadüf olan durumlar için de geçerlidir. Çocuğa sempati duyun ve durumu nasıl düzelteceklerini onlara anlatmaya çalışın.
Çocuklar, sebep oldukları kazalar nedeniyle cezalandırıldığında ebeveynler, aslında kararsız bir karakterin de tohumlarını atmış oluyor. Sadece kendisine verilen yönergelerle hareket eden bir çocuk, hata da yapmaz fakat bu durum, yetişkin olduğunda kendi kararlarını verememesine neden olur.
ÖNERİLER VE EMİRLERİN FARKINI TESPİT EDİN
Yetişkinler, genellikle geleneksel çocuk büyütme şekillerine yatkındırlar. Fakat çocuklarınızla iletişim kurarken onlara neyi önerdiğinizi veya emrettiğinizi tam olarak ayırt etmemeniz gerekebilir. Örneğin; "bunu yapmasan da olur sanki" ve "bunu yapma!" arasında fark bulunur. Biri bir öneri iken diğeri net bir emir cümlesidir. Eğer çocuklarınızı önerilerinizin sonucuna uymamaları nedeniyle cezalandırırsanız onların karakter gelişimlerine bir darbe vurabilirsiniz. Bir çocuk duygusal olarak güçlü ve istikrarlıysa ve bir öneriye karşı geldiği için cezalandırıldığında bu durum onlar için büyük bir sorun olmayabilir. Ama hassaslarsa, onlara zarar verebilir. Hassas bir çocuk büyüdüğünde, sonuçlarından korktukları için saygı duydukları tüm insanların emirlerine uymak istemelerine neden olabilir.
DUYGUSAL TEPKİLER VERMEYİN
Bir çocuk itaat etmek istemediğinde bazı ebeveynler gerçekten sinirlenir ve çocuklarını sevseler bile bunu kontrol edemezler. Genellikle bu durum, çocuklara dayalı büyük beklentilerden kaynaklanır ve bu beklentiler gerçek hayatta karşılanmadığında, ebeveynler tatmin olmaz. Bu duygular bastırılmalıdır. Bir çocuk bu durumdan kolayca etkilenebilir ve ileride tüm bu duygusal şiddet içerek tepkilerden dolayı sorun yaşayabilir. Psikologlar, bu durumda yüksek sosyal statüye sahip insanlara bağımlı olabileceklerini söylüyorlar.
KALABALIKTA CEZA KABULLENİLMEZDİR
Kalabalıkta ortamlarda verilen ceza, çocukları utandırır ve kızdırır. Psikologlar, "başkaları ne der?" gibi ifadelerin kullanılmasını önermiyor. Bu arada, çocuklar toplum içinde ödüllendirildiklerinde de hemen hemen aynı şey olur, çok kibirli olabilirler. Genellikle toplum içinde cezalandırılan bir çocuk her zaman aşağılanmış hisseder ve durumun tekrarlanmasını bekler. Yetişkin yaşamlarında tamamen çoğunluğun fikrine dayanan bir kişiye dönüşebilirler ve kendi kararlarını veremezler.
CEZALANDIRMAKLA TEHDİT ETTİYSENİZ, CEZALANDIRMALISINIZ
Bir yetişkin bir çocuğu cezalandırmaya söz verdiyse, bunu yapmalıdır. Çocuk psikologlarına göre sadece söz verdiğiniz bir tehdit, hiç cezalandırmamaktan daha kötüdür. Çocuklar, ebeveynlerin sadece tehdit ettiğini ve ebeveynlerinin onlara güvenmeyi bıraktıklarını çabucak anlar. Değer sistemleri kısa sürede zarar görür. Bir düzenleme sistemlerine sahip olmadıkları için iyi ile kötü arasındaki farkı anlayamazlar.
KİMİN SUÇLU OLDUĞUNU BİLMİYORSANIZ HERKESİ CEZALANDIRIN
Bir ebeveyn hangi çocuğun suçlu olduğundan emin değilseniz, sadece birini cezalandırmamalısınız. Çocuğunuzun bir arkadaşıyla olduğu bir durumda, diğer çocukları hiç eleştirmemelisiniz. Kardeşleriyle birlikte iseler ve yaptıkları şey ciddiyse ve cezalandırılmaları gerekiyorsa, o zaman herkes cezalandırılmalıdır.
Bunu yapmazsanız, cezalandırdığınız kişi zarar görür ve gelecekteki günah keçisi haline gelebilir. Bu nedenle diğer çocuklar, gelecekteki yaşamları üzerinde olumlu bir etkisi olamayacak kadar yüksek bir özgüvene ve tam bir dokunulmazlık hissine sahip olacaklar. Tabii ki, bu sadece ebeveynler sadece bir çocuğu cezalandırırsa ortaya çıkacak bir durumdur.
ÇOCUKLARI GEÇMİŞ HATALARI NEDENİYLE CEZALANDIRMAYIN
Çocuk yetiştirmenin en önemli kurallarından biri: "ceza vermek - affetmek - unutmaktır." Geçmişteki hataları nedeniyle sürekli cezalandırılan bir çocuk güçlü olamaz. Bu durum, yeni bir şey yapmaktan korkmalarına neden olur ve hatalarından ders almaları da gerçekten zor hale gelir. Hatalarını analiz etmek yerine, onlara odaklanırlar.
Ayrıca, ebeveynler bir çocuğun yaptıktan uzun süre sonra yaptığı kötü bir şeyi öğrenirse, psikologlar da cezalandırmayı önermiyor. Ebeveynlerin yapması gereken tek doğru şey çocuğa neyi yanlış yaptıklarını açıklamaktır.
CEZA YAŞINA UYGUN OLMALI
Cezalandırma sistemi açık ve dengeli olmalıdır. Kötü notlar ve kırık camlar için aynı cezayı vermeyin. Küçük şeyler - küçük cezalar. Büyük şeyler - ciddi cezalar. Ayrıca, bir çocuğun yaşını ve tercihlerini de hesaba katmalısınız. Bir çocuk sosyal medyayı seviyorsa, kullanım süresini sınırlandırmalısınız ki bu iyi bir ceza olacaktır. Farklı şeyler için her zaman aynı cezayı alan bir çocuk, iyi bir ahlaki değerler sistemi kuramaz çünkü hataların önemi arasındaki farkı anlayamaz.