Atina- İtalya'nın Toscani bölgesine gitmek isteyen ancak mesafe uzaklığı ve maliyet nedeniyle gidemeyenlere alternatif bir çözüm var:
Orta Yunanistan'ın Ege denizine büyük bir teras gibi açılan Pilion yarımadasındaki Çangarada dağlık bölgesi... Geçtiğimiz hafta, iş icabı gittiğim Selanik'ten Atina'ya arabamla dönerken, herkesin çok methettiği ancak bir türlü vakit bulup da gidemediğim yolumun üzerindeki Çangarada'ya uğradım.
Çangarada, Selanik'in 260 km güneyinde, Atina'nın da 378 km kuzeyinde bulunan Volos liman kentinin dağlarının yamaçlarına serpilmiş, dağ, orman ve denizin birleştiği bir bölge. Kışın karlı, baharın serin ve yazın sıcak günlerinde ormanların arasındaki patika yollarında yürüyüş yapmayı veya Ege'nin masmavi berrak sularında yüzmeyi sevenleri -ya da her ikisini de yapmayı tercih edenleri- fazlasıyla ihya eden Çangarada, uzun veya haftasonu, bayram gibi kısa tatil günlerini değerlendirme fırsatını bulanlar için ideal bir yer. Gür ağaçlardan oluşan dağların arasına serpilmiş, doğaya uyumlu ve en önemlisi göz estetiğini bozmayan köy evleri, şale, motel ve otellerle dolu olan Çangarada, yan yana dizilmiş küçük köylerden oluşuyor. Her bir küçük köyün kendi otelleri, lokantaları ve yamaçlardan deniz kıyısına dek uzanan yürüyüş ve -dar da olsa- kıvrak oto yolları var.
Yöreye mahsus küçük elma cinslerinden yapılan ev işi kaşık tatlılarına diyecek yok... Orman üzüm ve meyvelerinden imal edilen şarap ve 'çipuro' adı verilen tatlı/sert içecekler ise yabancı turistlerin en çok beğenisini kazanan ürünlerin başında geliyor.
Yıllardır kaldığım, dolaştığım Yunanistan'da benzeri bir yere rastlamadım. Burası, İtalya'nın Toscana bölgesi gibi doğa güzellikleriyle büyüleyici bir görünüm sergiliyor. Kendine özgün yapısıyla İstanbul'un Polonez köyü'nü de andırıyor bir bakıma.
Yani Çangarada da, ülkenin genel görüntüsü ile alakası olmayan güzel ve değişik bir yer.
BİN YILLIK ÇINAR...
Bu bölgenin diğer bir özelliği de, asırlık çınar ağaçlarıyla dolu olması... Ama bunların arasında öyle bir çınar var ki, gerçekten görülmeye değer. Köyün kaldırım taşlı meydanının ortasına dikili, göklere ve civara yayılan kalın dallarıyla dikkati çeken bu iri kıyım çınarın bin ila bin 200 yaşında olduğu tahmin ediliyor. Çapı 15 metre; köklerinin ulaştığı derinlik 4 metreye ulaşan bu dev ağacın gölgesi meydandaki lokanta ve kafelere ait bütün masa ve sandalyelere düşüyor... Çınarın ağırlığı hakkında herhangi bir bilgi yok. Ancak gövdelerinden biri yan yatıp o denli uzayıp, kalınlaşarak büyümüş ki; köy halkı bunun ağırlığı nedeniyle ana gövdeden kopup çökmemesi için, altına bir sütün inşa etmeyi akıl etmiş. Çınarın 10 asırlık kökleri o denli canlı ve hayat dolu ki, hâlâ palazlanıp yayılıyor ve meydandaki taşları kaldırıp; yöredeki binaların temellerini yerlerinden oynatabiliyor. Bu nedenle çınarın etrafındaki binalar ve meydanın taşları her 10 yılda bir onarılıp; destekleniyor...