Yer Kahramanmaraş'ın Dulkadiroğlu ilçesi Sivricehüyük Mahallesi... Bir grup vatandaş, inşaat çalışmaları süren 27 bin mültecinin barınması için yapılan çadır kentin kurulmasını protesto etti. 'Suriyelileri istemiyoruz' diye bağırdılar.
Halkın endişesini bir noktaya kadar anlarım. Sonuçta yaşadıkları yerin demografik yapısının bozulmasından ve güvenlikten endişe duyuyorlar.
Refah seviyesi yüksek ülkelerin vatandaşları bile mültecilere karşı ırkçılık yapıyorken, Sivricehüyük halkının endişe duyması doğal.
Ama savaş devam ediyor. Avrupa istemiyor; ne olacak bu mültecilerin hali, nerde yaşayacaklar? Onlara bir tekme de biz mi atalım? Sağduyulu bir politikacının halka bunları söylemesi gerekir, değil mi?
Hadi halk yine de endişe duyuyor diyelim; CHP'li vekil Hüseyin Çomak, HDP'li vekil Mahmut Toğrul'un bu gösteriye destek vermekle kalmayıp halkı provoke etmelerine ve eylemin şiddetini artırmak için çağrıda bulunmalarına ne diyeceksiniz?
Çomak, "Yarın bir gün bu nüfus (mülteciler); buğdaylara zarar verecek, pamuk ve sebze yetiştiremeyecek insanlar... Kadınlarımız ve ileri yaştaki erkeklerimiz gelsin burada günlerce otursun, mücadele etsin, buraya Suriyelilerin yerleşmesine engel olsunlar" diyor.
Tuğrul ise hükümetin dış politikasını eleştirip bölge insanının her zaman yanında olduğunu, çadır kent istemediklerini söylüyor.
Suriyeliler gelirse buğday yetişmezmiş! Suriyeliler kımıl zararlısı mı yahu! Bu nasıl bir zihniyet? Hani bunlar solcu ve ezilenlerin yanındaydı?
Ya onlarca insanı öldüren canlı bomba PKK'lıya taziye çadırı kurduran HDP'lilerin, yardıma muhtaç Suriyeli'nin çadırına karşı çıkmasına ne demeli? Öyle kürsüden, ekrandan insan haklarına duyarlı rolü kesmekle olmuyor bu işler! Bir de CHP ve HDP'liler her fırsatta herkesi faşist, ırkçı ilan ediyorlar. Yaşam mücadelesi veren insanlara yardım edilmesini engellemekten daha büyük ırkçılık var mı? Ayrıca bunlar ağızlarından hiç düşürmezler sosyalizmi, paylaşmayı, halkların kardeşliğini! CHP ve HDP; nerede sosyalizm, nerede halkların kardeşliği?