Brüksel'deki terör saldırılarından sonra sadece Belçika'da değil, İspanya'dan Avusturya'ya, Fransa'ya vs.; Avrupa gazetelerinin manşetlerinde genelde panik havası ya da devleti suçlama yoktu.
Sanki tek bir yazı işleri masasından çıkmışçasına, birçok manşet Avrupa toplumuna dayanışma, cesaret ve metanet duyguları aşılıyordu. Örneğin Belçika gazetesi Le Soir: manşetinde 'Sağlam duralım' başlığı atmış, altına da 'Şimdi milli beraberlik ve dayanışma zamanı' yazmış.
Avusturya gazetesi Kleine Zeitung'un birinci sayfası müthişti; Paris ve Brüksel saldırılarının tarihlerini yazmışlar ve dua eden büyük bir el koymuşlar.
DİK VE SAĞLAM DURDULAR
Sadece aşırı sağcı Fransız gazetesi Le Figaro, kanlı görüntülere yer verdi ve Belçika'yı terörizme karşı lakaytlıkla suçladı.
İspanyol sağcı ABC gazetesi bile simsiyah kapakla Brüksel dayanışmasına destek oldu. Ayrıca Belçika ve Fransa medyası, panik havasını artıracak haberlere ve yorumlara yer vermediler. Hatta sosyal medyadaki asılsız haberleri 'Bunlara inanmayın' diye ortaya çıkardılar.
Peki, aylardır terör saldırılarıyla sarsılan Türk basını ne yaptı? Muhalif basın 'Türkiye teslim', 'Yeni Suriye', 'Devletin kalbine bomba', 'Yıkılsın bu ölüm iktidarı', '400 vekil için', 'Bomba patladı polisler izledi', 'Amerika uyarmıştı' başlıklarıyla; gözü kapalı bir şekilde iktidarı suçlayıp teröristlere özgüven kazandıran haberler, manşetler hazırladılar.
Cumhuriyet, ceset ve yaralı görüntülerine büyük yer verdi.
MİT ve güvenlik görevlileriyle neredeyse dalga geçen haberler yapıldı. Sosyal medyadaki terör örgütü sempatizanlarının 'Nişantaşı'nda, Bakırköy'de bomba patladı' gibi asılsız haberlerini internetten iddia olarak veren siteler bile oldu.
Bazı muhalif gazeteler ve haber siteleri; varlık nedenleri şiddet yoluyla halkta korku ve endişe yaratmak olan teröristlerin ekmeğine adeta yağ sürdüler. Halkı korkuttular, paniğe sürüklediler. Siyaset açısından ortada durmaya çalışan ana akım medya ise muhalif basın gibi teröristlere cesaret veren haberler yapmadı, sadece haber vermeye çalıştı ama onlar da halkı bir araya getirecek sembolik manşetlere imza atamadılar. Brüksel saldırısından sonra çıkan Avrupa gazetelerinin birinci sayfaları umarım bizim ana akım medyaya ilham kaynağı olur.
En önemlisi Belçikalı karikatüristler; 'Bu savaş demektir', 'Teslim olmayacağız' mesajı veren karikatürler çizdiler. En muhalif kesim olan karikatüristlerin bile milli birlik ve dayanışma ruhuna vurgu yapan çizimler yapması müthiş bir şey. Bizim mizah dergilerinin kapaklarına, karikatürlere bakın; aradaki devasa farkı görürsünüz.
Aslında bizim muhalif medya, Türkiye'yi karalayan en küçük haber için bile Avrupa basınını yakından takip eder. Umarım yaptıkları gazetecilik hatalarını da görmüşlerdir!