ABD başkanları, dünya liderleriyle buluşmalarda medyaya karizmatik ve güçlü lider pozu vermeye özellikle dikkat ediyorlar. Bunun için de vücut dilini kullanma eğitimi alıyorlar. Ve vücut dilinde üstünlük kurmayı başarıyorlar.
Bazen öğreten adam pozu veriyorlar, bazen ellerini karşılarındaki liderin omzuna atıyorlar, sırtını okşuyorlar ya da bacak bacak üstüne atıp 'Patron benim' mesajı veriyorlar vs. Aslında her siyasetçi vücut dilini iyi kullanmalı, duruşuna özen göstermeli çünkü hem partilerine oy verenleri, hem de ülkelerini temsil ediyorlar. Tabii bu noktada ABD liderleriyle baş etmek zor.
CASTRO İZİN VERMEDİ
Rahmetli Bülent Ecevit'in 1999'da Beyaz Saray'daki Bill Clinton'la buluşmasını hatırlayın.
Clinton koltuğun kenarına ilişmiş, ellerini birleştirmiş; Ecevit de karşısında ayakta duruyordu.
Bu görüntünün ardından o dönem, Ecevit'in bir memur gibi durduğu, patronundan emir bekler gibi bir hali olduğu yönünde eleştiri yazıları çıkmıştı.
Barack Obama ise vücut dilini en iyi kullanan ABD liderlerden biri, hatta bazen vücut diliyle karşısındaki liderleri eziyor ve bunu çok sinsice yapıyor.
Antalya'daki G-20 zirvesinde bir araya gelen ABD Başkanı Barack Obama ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın baş başa yaptığı görüşmeler de aynı zamanda bir güçlü duruş sergileme mücadelesiydi.
Erdoğan, rakibi Obama'yı kendi silahıyla vurmuştu: Oturdukları koltukta Erdoğan, Obama'dan daha yüksekte durmuş ve kolunu da Obama'nın arkasına doğru atmıştı.
Obama vücut dili müsabakasında en ağır darbeyi ise son Küba ziyaretinde aldı.
Obama ile Küba Devlet Başkanı Raul Castro'nun basın toplantısından sonra basını selamlama merasimine geçildi.
Obama yine aynı taktikle sahaya çıkmıştı; selamlama esnasında elini Castro'nun omzuna atmak istedi.
Castro da, Obama'nın elini tutarak buna izin vermedi. Şaşkınlığı gözlerinden belli olan Obama, durumu bozuntuya vermedi.
Salondan çıkarken de Castro, elini beline atan Obama'nın kolundan tutarak buna izin vermedi.
Aslında bu sahneler, siyasetin görgü kuralları içerisinde hoş bir durum değildi bu ama Castro bunu yapmak zorundaydı. 88 yıl sonra Küba'yı ziyaret eden ilk ABD Başkanı Obama'nın elini omzuna atmasına izin vermesi; psikolojik bir yenilgi anlamına geliyordu, ABD'nin 'Patron benim' imajı çizmesine vesile olacaktı. Ve o fotoğraf, bütün dünya medyasında yer alacaktı.
ABD medyası; Küba Başkanı'nın, Obama'nın elini tutmasını görmezlikten gelse de Castro, elini omzuna atmak isteyen Obama'nın karizmasını çizen lider olarak tarihe geçti. Castro özetle 'Önce o el inecek Obama kardeş' dedi.
Bu fotoğraf, ABD'nin yıllardır askeri ve ekonomik ambargoyla ezdiği Küba'yı hâlâ alt edemediğinin sembolüdür.