Zehra Çilingiroğlu; annesi Hülya Avşar Ayvalık'tayken, Sess Bar'da bir arkadaşının doğum günü partisine katılmış. Mekan çıkışı sabah saat 05.00'te gazetecilere yakalanmış. Bu haber neden bu kadar çok gündemde tutuldu anlamış değilim. Gençler arada böyle yaramazlıklar yaparlar; çok üstünde durulacak bir hadise değil.
Beni asıl ilgilendiren Kaya Çilingiroğlu'nun yaptığı şu açıklama: "Hülya, Avyalık'a gitti. Zehra evde kaldı. Nasılsa evde çalışan kadın var diye 'Tamam' dedim. Aradım 'Evdeyim' dedi. Gece saat 24.00'de dışarıya çıksa nereden bilirim. Annesi yokken artık bende kalacak, bitti o iş! Sabah 05.00'te dışarıda ne işi var! Zehra, Reina'ya gidince mekanın işletmecisi arayıp 'Zehra burada, ne yapalım?' diye sormuştu. 'Sakın içeriye almayın' demiştim. Sess Bar'ın da araması gerekirdi. 17 yaşındaki kızın orada ne işi var! Hülya da evde çalışan kadınla yolları ayıracak, bize haber vermesi gerekirdi."
Bravo, Kaya Bey tereyağından kıl çeker gibi bütün sorumluluğu başkalarına atmış. Bu arada Zehra'nın her gittiği bar 'Kaya Bey kızınız burada' diye aramak zorunda mı? Peki, evde çalışan kadının suçu ne? Her şeyi size anlatacak bir ispiyoncu olmaması mı? Arada olur böyle kaçamaklar; hizmetçiler, dadılar genç kızların sırlarını hep tutarlar. Bu olay yüzünden işinden kovulacak olması çok üzücü. Umarım Hülya Hanım, Kaya Bey'i dinlemez.