Cengiz Semercioğlu dünkü köşesinde, yaptığı trafik kazasıyla bir polisin ölümüne ve çocuklarının babasız kalmasına sebep olan Rüzgar Çetin'i savunmuş. Hani dozu öyle kaçırmış ki; sanırsınız Rüzgar Çetin alkollü direksiyon başına geçmemiş, elimizde kaza anının kamera görüntüleri yok, ters yöne aniden ve hız sınırının üstünde çıkmamış, bu olay öncesinde ehliyeti alınmamış, defalarca kavgalara karışmamış, trafik ve olay sabıkası ansiklopedi kıvamına gelmemiş gibi...

İPİN UCUNU KAÇIRMIŞ!
Eğer polis memuru emniyet kemerini taksaymış; iş bambaşka olacak, ne polis memuru ölecek, ne de zavallı Rüzgar hapse girecekmiş! Neredeyse 'Ölen polis suçlu' diyecek Cengiz. Şimdi tamam; eğer ortada Sinan Çetin'in oğlu olduğu için haksız muameleye uğrayan bir çocuk varsa bu düzeltilmelidir elbet. Herkes adalet önüne eşit yargılanmalıdır.
Ancak Rüzgar'ın rüzgar gibi hayatı da, kaza da, alkol de ortada. Emniyet kemerini polis dahil herkes takmak zorunda, buna katılıyorum. Anne-baba Çetinlerin nasıl perişan olduğunu tahmin etmek zor değil. Kimse evladını bu durumda görmek istemez. O yürek yangınını hiçbir şey söndüremez.
Ancak Cengiz, ipin ucunu fena halde kaçırmış. Senin ailenden biri böyle bir kazada ölseydi, yine aynı şeyleri yazabilir miydin?