Değerli meslektaşım ve dostum Zekeriya Cengiz Tağtekin de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun çok tartışılan bir demecinden yola çıkarak bir analiz yapmış:
"Sevgili Yüksel, bu cümlenin kurulduğu gün ülkenin yönetimi, Doğu Akdeniz krizini çözmek adına muhataplarını masaya oturtmak için mevzi kazanmış ve yürüttüğü diplomasinin sonuçlarını almaya hazırlanıyor. Peki o sırada ana muhalefetimiz ne yapıyor? CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, pandemi sürecini gündemine alarak konuyu kahvehanelere getiriyor. Derdi, o mekanlarda pandemi ortamında sağlıklı nasıl kağıt oynanacağı. Ve çözümü buluyor. Diyor ki, 'Her oyunda yeni kağıt açacaksınız. Ama bu düşünülmüyor. Akıllarına bile gelmiyor.' Ben artık bu sözleri duyduktan sonra kendi kendime şöyle dedim: Ülkenin içinden geçtiği şu süreçte yeni kağıt açılması gibi önemli (!) bir detayı gündeme getirdiği için canım muhalefetimin varlığı adına sana şükrediyorum Ya Rabbim..."
2. ve 3. Lig'in perişan hali
Köşemize sürekli katkı veren değerli dostum Kamil Çetin, bu hafta da alt liglerdeki futbol kulüplerinin görünmez dramına mercek tutmuş:
"Birinci, ikinci ve üçüncü ligde toplam 103 takım var. İkinci ligde 38, üçüncü ligde 65 takım bulunuyor. Bu takımlar hiçbir kriter göz önüne alınmadan ikinci lig 2, üçüncü lig ise 4 gruba ayrılmış vaziyette. Sosyal, ekonomik, coğrafi, ulaşım, sağlık vs. hiçbir faktör düşünülmemiş.
Üçüncü lig birinci grupta Edirnespor'u örnekleyelim... Sezon içinde 16 deplasmana gidiyor. Bu deplasmanlarından biri Hopaspor. Edirne-Hopa arası 1300 kilometre. Otobüsle asgari 25-26 saat, uçakla giderse üç vasıta. Edirne-İstanbul-Batum-Hopa... Diğer deplasmanlarda Fatsa, Malatya, Diyarbakır, Of vs var... Buna kulüplerin kısıtlı bütçeleri nasıl dayansın? Ayrıca ülkemizde sezonun büyük bölümü ağır kış şartlarında oynanıyor. Her sene futbol takımlarımız birkaç trafik kazası yaşıyorlar. Coğrafi şartlar çok değişken. Örneğin; Edirnespor Ocak ayında Antalya Kemer maçına gitmek zorunda kalırsa, iki şehir arasında en az 15-16 derece sıcaklık farkı olacak.
Aklın yolu bir... Federasyon acilen bu yanlıştan dönmeli. Önerilerimiz: Derhal ikinci ve üçüncü lig birleştirilmeli. Olmuyorsa en azından üçüncü ligde en az altı bölgesel grup olmalı."
CHP'li belediyeler Halil Sezai'yi kollar mı?
Geçen hafta şarkıcı Halil Sezai'nin 67 yaşında bir adamı dövmesi üzerine yazdığım yorumda Sezai'nin artık bittiğini söylemiştim. Okurumuz Abdullah Nezih Kaleli ise bu görüşüme katılmamış: "Yüksel Bey, siz Türkiye gerçeklerinden ne kadar uzak kalmışsınız. Göreceksiniz, tüm CHP'li belediyeler Halil Sezai'ye konser verdirmek için sıraya gireceklerdir. Çünkü Halil'in haberi yandaş tabir edilen medyada çıktı, diğer medyada yer almadı. O bakımdan Halil Sezai, 'yandaş hakimlerin mağduru' olarak lanse edilecektir.
Artık muska da yazıyorum
Yeni sezon başlarken 'Ekranda görmek ve görmemek istediklerim' başlıklı bir temenni yazısı kaleme almıştım. Vefalı okurlarımızdan Sami Benli, ruhumu okşayan bir yorumla destek vermiş:
"Sevgili Yüksel Bey, 17 Eylül tarihli 'Görmek ve görmemek istediklerim' yazınız tam anlamı ile duygularımıza tercüman oldu. O kadar ki, bu yazıyı medya sahiplerinin muska niyetine devamlı yanlarında taşımalarını ve zaman zaman okuyup tedbir almalarını şiddetle arzuluyorum. Elinize sağlık Yüksel Bey..."
Ne demiş?
Köşemizin müdavimlerinden Ramazan Budaklar, Halil Sezai olayına ironik bir yorum getirmiş: "Halil Sezai haberlerini okudukça 'İnseaaaaağğn' diye isyan edesim var!.."
Gaf kürsüsü
Üniversiteli Ceren Özdemir'i öldüren katil zanlısı Özgür Arduç'un duruşma hakiminden yüzsüzce isteği: "7.5 aydır buraya gelmekten bıktım. Bitirin artık şu mahkemeyi..."
Zap'tiye
Hemen her dizide esas kız ile esas oğlan trafik kazası yapınca tanışıyorlar. Kazalarda neden dünya şampiyonu olduğumuz belli. Millet olarak yolda tokuşmayı 'sosyalleşme aracı' olarak kullanıyoruz.