Çukur bir kez daha 'hayırlı' bir organizasyonla sezon finali yaptı. Kanserle savaşanlara umut oldu. Teşekkürüm sadece bunun için değil. Bana sezon boyunca verdikleri yazı malzemesi için de müteşekkirim ekibe.
Diziyi kimi gün yerden yere vurdum, kimi gün alıp göklere çıkardım. Ama hiç ihmal etmedim. Zaten dizi dediğin de konuşulmalı...
ÖZELEŞTİRİ YAPTI
Çukur, son bölümünde özeleştiri yapıp kendisiyle dalga geçmeyi de ihmal etmedi. Onların deyimiyle 'çatapata' yani çatışmaya giderlerken Salih yine tekerleğin içinde saçma bir şekilde hem yuvarlanıp hem de sağa sola ateş etmeye hazırlanan genci durdurarak, "Çok yakıyor mu bu?" diye sordu. Sonra da genci "İn ondan, geç bakalım şöyle arkaya. Siz de söndürün şu saçma sapan meşaleleri" diyerek azarladı. (O tekerlekli sahneyi ilk gördüğümde bu sütunlarda fena dalga geçmiştim.
Salih bu kez sözü bana bırakmadı sağ olsun) Bu arada Koçovalılar'ın düşmana hiç de ihtiyaçları olmadığını düşünüyorum.
Çünkü kendi düşmanlarını kendi içlerinde imal edebiliyorlar çok şükür!..
Önce Salih, ağabeyi Kahraman'ı öldürmüştü.
Sonra diğer kardeş Selim, Koçovalılar'ın düşmanlarıyla işbirliği yapıp aileye ihanet etti. Şimdi de torun Akın aileyi kumpasa getirip başa geçti.
Diğer yandan Akın'ı oynayan genç oyuncu Burak Dakak şimdiden gelecek sezonun yıldızı olmaya aday.
Aha da buraya yazıyorum...