Geçen hafta, Sen Anlat Karadeniz'de beni çok etkileyen Nefes'in radyo programı sahnesini anlatmıştım uzun uzun. Nefes; her türlü güçlüğü göze alarak adını da gizlemeden, gördüğü koca eziyetini anlatmış, kadınlardan susmamalarını istemiş, ülkenin dört bir yanından yayına bağlanan mağdur kadınlar da Nefes'in isyanına nefes olmuşlardı. atv dizilerindeki kadın direnişi, kanalın bir başka dizisi Bir Zamanlar Çukurova'da da ses buldu.
Çiftliğin kahyası Gaffur, domates fidelerini ekecek adam arıyordu. Etrafındaki çalışanlara şöyle dedi: "Civar köyleri dolaşın, bana fideleri ekecek 10-15 adam bulun.
Hatta adam bulmayın, kadın olsun. Böylece onlara yarım yevmiye vermiş oluruz..." O sırada yanlarından geçmekte olan Gaffur'un kız kardeşi Gülten, konuşmalara kulak misafiri olunca ağabeyine isyan etti:
"Neden kadınlara yarım yevmiye veriyormuşsunuz bakalım! Onlar da erkeklerin yaptığını yapmıyorlar mı? Hatta erkeklerden çok daha güzel ekmiyorlar mı fideleri?" Gülten'in isyanına, Gaffur'un karısı Saniye de destek verdi. Tarladaki kadının, erkekten hiçbir eksiği olmadığını, hatta fazlası olduğunu söyleyerek yarım yevmiye uygulamasına şiddetle karşı çıktı.
Dizide kadınlar adına bir başka güzellik de şehir kulübünde yaşandı. Hünkar Hanım, yörenin ileri gelen kadınlarını masanın etrafında toplamış, gelini Züleyha'nın fikriyle yeni bir eğitim kampanyasına girişmişti. Buna göre, zengin ailelerin desteğiyle Çukurova'da okula gitmeyen çocuk kalmayacaktı. Genellikle kadınların gösteriş ve dedikodu mekanı olarak görmeye alıştığımız şehir kulübü ilk kez bir hayır işine ev sahipliği yapıyordu.
Dizilerde genellikle hep ezilen, hor görülen, aldatılan, sürekli ağlayıp sızlanan kadınlar görmeye alışığız. Ancak atv dizilerinin ortak bir özelliği var.
Oradaki kadınlar neyle karşılaşırlarsa karşılaşsınlar; yılmıyorlar, mücadele edip savaş veriyor ve 'haklarını' en sonunda söke söke alıyorlar.
Belki de atv'nin dizi kulvarında kadın izleyicinin gönlünü çelip rakiplerine nal toplatmasının gizli nedeni budur.