Yakından Kumanda okurları ekran dedektifliğinde çağ atladı. İşte okurumuz Hüsamettin Saygan'ın, kılı kırk yaran 'Payitaht Abdülhamid' eleştirisi:
"Yüksel Bey, köşenizi, özellikle diziler ile ilgili görüş, tenkit ve önerilerinizi takip ediyorum.
Yapımcı ve yönetmenlerin bunları dikkate almaları kanaatindeyim.
Bu hafta, zevkle izlediğim 'Payitaht' dizisinde, olmaması gereken iki şey dikkatimi çekti, sizinle paylaşmak istiyorum.
Birincisi; Ulu Hakan, Ahmet Paşa ile sabah namazı kılıyor. Kendisi imam olmuş. Cemaat tek kişi, Ahmet Paşa. Paşa, imamın solunda safa durmuş. Cemaat tek kişi ise kural o kişinin imamın sağ tarafında safa durmasıdır. İkincisi; Ulu Hakan, gözleri görmeyen, 20 yıldır da kimliğini saklayarak yardımda bulunduğu, zaman zaman sohbetine gittiği bir zatı Ahmet Paşa ile ziyarete gidiyor. Dışarıda da yağmur yağıyor. Ulu Hakan atların çektiği arabasından Ahmet Paşa ile iniyor, ikisinin elinde 10 liralık Çin malı şemsiyeler...
Kostümcü arkadaşlar döneme uygun şemsiye bulamadılar galiba. Payitaht gibi bütçesi hayli pahalı bir dizide döneme uygun şemsiye bulamadılarsa keşke o şemsiyeleri Ulu Hakan'a ve Ahmet Paşa'ya kullandırtmasalardı da yağan yağmurda ıslansalardı. Yapımcı ve yönetmenlerin bunlara dikkat etmesi gerektiği kanaatindeyim.
Size iyi günler diliyorum, saygılarımla."