Mehmet Akif Alakurt...
Son günlerde kulağı en çok çınlatılan oyuncu. Daha önce, 'Adanalı' dizisini izleyen kişileri küçük gören, horlayan, hatta hakaret eden bir mesajla tepkileri üzerine çekmişti. Sonra sosyal medya hesabından paylaştığı mesajıyla, başta kadınlar olmak üzere herkesten büyük tepki gördü. Kendini aklamak isterken özrü, kabahatinden büyük oldu.
"Benim annem de Türk kadını. Hem de arabadan inip kurşun sıkacak kadar" türünden tuhaf bir paylaşımla olan bitenin üzerine adeta tüy dikti.
Bir oyuncu, kendini bitirmek için bundan daha kötüsünü yapabilir mi? Önce 'velinimet' olması gereken seyirciyi aşağılayacaksın, sonra dizilerin en büyük hedef kitlesi olan kadınlara hakaret edeceksin. Şimdi sen bir aşk dizisinde romantik sahne oynadığında seyirciyi nasıl inandırabileceksin ki?
Hep söylüyorum, bir kez daha altını çizeceğim.
Ünlülerin mutlaka bir sosyal medya danışmanı olması lazım.
Akıllarına geleni, o anda paylaşmamalılar. O paylaşımlar mutlaka bir editoryal süzgeçten geçirilmeli.
Alakurt olayı bu konuda ibretlik bir milat olmalı. Yoksa bu 'klavye ishali' hastalığı, pek çoğunun sonunu getirecek.
Son sözüm: Mehmet Akif kardeşim, keşke adını aldığı vatan şairinin şu dizelerine kulak verebilseydi:
'Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem'