Bir çocuğumuz daha vahşice katledildi. Günlerdir umutla bulunmasını beklediğimiz 8 yaşındaki Eylül'ün öldürülüp bir elektrik direğinin dibine gömülmesi, bir kez daha yüreklerimizi kanattı.
En büyük erdemin 'adalet ve vicdan' olduğunun öğütlendiği, hukukun üstünlüğünün tartışılmaz olduğu bir evde büyüdüm. Babam hakimdi. Bize hukukun erdeminden söz ederken, aynı zamanda insan canının korunmasının en önemli görev olduğunu da öğütlerdi. Bu nedenle bir gün elime kalemi alıp da 'Ciddi ciddi idam cezasının yeniden getirilmesini düşünüyorum' diye yazacağım aklıma gelmezdi. Ta ki, bir kız evlat babası olana kadar...
Bir anne-baba için en büyük kaygı ve sorumluluk, evlatlarının geleceği adınadır. Kimse canilerin, sapıkların kol gezdiği, yapanın yaptığının yanına kar kaldığı bir dünyaya çocuğunu salmak istemez.
Kimse alınıp gücenmesin, kimse de beni suçlamasın; ben artık bu tür suçlara idam cezası uygulanmasını istiyorum. Çünkü artık başka çare göremiyorum.
Nokta.