Bir kez daha uyarmayı bir televizyon yazarı ve hepsinden önemlisi vatanını seven, askerini koruyup kollayan bir vatandaş olarak görev biliyorum.
Sevgili meslektaşlarım; ben de farkındayım, haber artık aslanın ağzında. Bu zor rekabet koşullarında haberi ilk ve en ayrıntılı şekilde vermenin cazibesi dayanılmaz.
Ama söz konusu askerimizin hayatı olunca, gazetecilik reflekslerini bir kenara bırakıp sağduyulu hareket etmek zorundayız.
Çoğu zaman görüyorum ki, sizler de bu gerçeklerin farkındasınız ve gereğini yerine getiriyorsunuz. Ama özellikle ekranlardaki 'son dakika' haberlerinde operasyonun güvenliğini tehlikeye düşürecek, askerlerimizin hayatını riske atabilecek 'detayların' ağızdan kaçtığına şahit oluyor ve kaygılanıyorum.
Birliklerimizin kaç zırhlı araçla, nereden, nasıl sınırı geçtiğini, nerede konuşlandığını sadece komutanları bilsin yeter.
Aksi halde bu bilgiler haber olmaktan çıkıp 'düşmana kolay istihbarat' haline gelir. Lütfen bunu aklımızdan çıkarmayalım.