Yukarıda iletişim alanında kötü bir örnek okudunuz.
Şimdi sıra iyisinde...
Düşünün, ülkenin en ünlü yıldızlarından birisiniz. Altınızda son model bir spor otomobil.
Boğaz'da yol alırken, birden benzininiz bitiyor. Hem de magazin muhabirlerinin cirit attığı Bebek'te... Doğal olarak fotomuhabirleri, kameramanlar üşüşüyor. Sizi, otomobilinizi iterken görüntülüyorlar. Nasıl da karizmayı çizdirir, yerin dibine geçer, kaçacak yer ararsınız değil mi?
Ama Kenan Doğulu öyle yapmadı.
Objektiflere gülümseyerek baktı, muhabirleri yardıma çağırdı:
"Gelin de itin bari, trafiği kapatmayalım. Hem daha güzel bir haber olmaz mı hep beraber itmek?" Sonra da espriyi patlattı:
"Rica etsem, beni Kadıköy'e kadar iter misiniz?" Böylece, karizmayı çizecek olay, bir 'iletişim maharetiyle' son derece sevimli bir magazin haberi haline dönüşüverdi.
Bir de akşam eğlence mekanı girişinde eşi Beren Saat, kocasını kurtardıkları için magazin muhabirlerine teşekkür etmesin mi...
Alın size çiziğin üstüne çifte pasta cila...