Skor umurumda değil, direkten dönenler, Volkan Babacan'ın kurtardıkları da... Hırvatistan maçının normal şartlarda 3-1, 4-1 aleyhimize sonuçlanabileceğinin de farkındayım. Ama bana böyle mücadele eden, krampon yerine bir ayağına yüreğini, diğerine ciğerini geçiren oyuncular lazım. Hem eleştirilerin odağındaki Fatih Terim'in, hem de sahaya sürdüğü gençlerin sonuna kadar arkasındayım. Para şımarığı olmuş, şöhrete ve başarıya doymuş, milli takım kamplarına kulis yapmak, hizip oluşturmak, adam harcamak için gelen, milli formayı giymenin şerefine, erdemine ulaşamamış bazı futbolcuların yerine -hata yapsalar bile- gençleri yeğ tutarım. Tıpkı Fatih Hoca gibi...
İki çift lafım da, bu köşede yere göğe sığdıramadığım genç Emre Mor'a:
Yeteneğinin, cesaretinin hayranıyım.
Ama her pozisyonda hakemle dalaşman ve oyundan alındıktan sonra yaptığın şımarıklıklar, yeteneğini örtmek üzere... Topla kendini güzel kardeşim.
Çünkü bize çok lazımsın. Yüzümüzü 'Mor' eyleme...
Ve son sözüm yine o berbat formalar için... Sayın Futbol Federasyonu yetkilileri, söyler misiniz lütfen; futbolcuları yarı beline kadar zifte batmış gibi gösteren o formalara daha ne kadar tahammül etmek zorundayız?