Sanal kumar en az uyuşturucu kadar önemli bir tehdit haline geldi. Gençlerin geleceğini karartan bu illet, kabus gibi üzerimize çökmüşken Hıncal Ağabey ile benim dışımda kalemini kıpırdatan yok.
Hemen her hafta cep telefonuna mesaj gönderen kumar siteleriyle boğuşan sevgili Hıncal Ağabey'e bir film öneriyorum. Hafta sonu Digiturk'ün film kanalı Moviemax Premier 2'de izledim. Adı, Büyük Kumar...
Başrollerinde Justin Timberlake ve Ben Affleck oynuyor. Justin, üniversite parasını sanal kumar oynatan bir siteye kaptırıyor. Sonra bir analitik inceleme yapıyor.
Görüyor ki, ortada bir hile var.
Sitedeki oyuncu, elindeki kağıtları biliyor ve ona göre oynuyor.
Yani kural belli: Kazanan daima kasadır. Genç, sitenin Kosta Rica'da lüks bir yaşam süren sahibini (Ben Affleck) buluyor. Adam, bizimkinin matematik dehasından etkileniyor. Onu yardımcısı olarak işe alıyor. Ama o genç, kendini mafya ile kuşatılmış, kumar düşkünlerini vampir gibi emen bir dünyanın içinde buluyor. Sonunda dahiyane planı ve işin peşindeki bir FBI ajanının yardımıyla müthiş bir mücadeleye girişiyor.
Sanal kumarın nasıl bir illet olduğunu özellikle gençlere anlatmak adına çağın ikonlarından Justin Timberlake'i kullanmak akıllıca.
Ama yine de eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürecek bazı 'özendirici' sahneler, filmi amacından azıcık uzaklaştırmış.
Filmden öğrendiğime göre sanal kumar sitelerinin ABD cirosu yıllık 30 milyon dolarmış. Tüm dünyadaki gelirleri ise 30 milyar doları buluyormuş. İyi çalışan bir kumar sitesinin günlük kazancı ise 750 bin doların altına düşmüyormuş.
Para, eşittir güç... Kumar sitelerinin kazancı, pek çok ülkenin gayrisafi milli hasılasına denk. Şimdi neden sadece bizim gibi bir-iki Don Kişot'un yel değirmenlerine karşı mızrak salladığını daha iyi anlıyorum.